Gaziantep yine bir tarih yazdı. Prof. Dr. Haydar Baş'ın da iştiraki ile Bağımsız Türkiye Partisi Gaziantep İl Başkanlığı'nın düzenlediği "katılım ve tanıtım" gecesi muhteşem oldu.
Kapalı Spor Salonu'nun içini ve çevresini dolduran binlerce Gaziantepli dün olduğu gibi bugün de tek çözümün Kuvay-ı Miliye'de olduğunu gösterdi.
Bunun için de II. Kuvay-ı Milliye hareketinin önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ı bağrına bastı.
Ülkemizin içinde bulunduğu şartlarda bunun dışında bütün yolların batının siyasî, ekonomik ve kültürel hakimiyetlerinden başka bir manaya gelmediğini çok iyi bilen aziz milletimiz Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar yapmanın kararını Gaziantep'te bir kere daha teyid etti.
Ülkemizi, insanımızı çok iyi ve yakînen tanıyan Prof. Dr. Haydar Baş Batı dünyasının ülkemiz üzerindeki menfur emellerini bir bir sayarak hem AB'ye niçin karşı olduğunu ve hem de millî birlik ve bütünlüğümüz için Bağımsız Türkiye Partisi'nin şart olduğunu ortaya koydu.
Gaziantepliler yakınen tanıdıkları, bildikleri ve güvendikleri Prof. Dr. Haydar Baş'ın gerek siyasî bağımsızlığımız, gerek ekonomik bağımsızlığımız, gerekse de kültürel bağımsızlığımız için verdiği mesajların herbirini bir müjde kabul ederek yıllar sonra liderini ve sahibini bulmanın sevinci ile yeni bir destan yazıyordu.
Yakalarına Bağımsız Türkiye Partisi rozetinin takan kadınıyla-erkeğiyle, yaşlısıyla-genciyle binlerce Gaziantepli dün Fransızlara karşı gösterdiği "millî duruşu" bugün bütün Batı dünyasına karşı da nasıl göstereceğini haykırıyordu. "Bu vatan bizimdir, bizim kalacaktır..."
Gerek siyasî, gerek ekonomik ve gerekse kültürel sıkıntıları çok derinlerde yaşayan ve gören Gaziantepliler ülkeyi bu hale getirenlere, boş vaatlerle umut tacirliği yapanlara, hülasa ülkeyi kötü yönetenlere çok ciddi mesajlarla uyarı ve ikazlarda bulunan Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinledikçe "İşte lider, işte Başbakan" diyerek geceyi en anlamlı bir şekilde özetliyordu.
İçte ve dışta yaşadığımız binlerce bunalım ve buhranlardan devlet adına, millet adına, vatan adına bir nebze olsun üzüntü ve endişe duyanların Prof. Dr. Haydar Baş'a mutlaka kulak vermeleri şarttır.
Çareyi Batı'nın yazdığı senaryolarda arayanların, aynı zamanda o senaryolarda rol almak için de ayrıca batılılardan izin almak için kuyrukta bekleyenlerin Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu "millî duruştan" çok ders almaları gerekir.
Kapalı Spor Salonu'nun içini ve çevresini dolduran binlerce Gaziantepli dün olduğu gibi bugün de tek çözümün Kuvay-ı Miliye'de olduğunu gösterdi.
Bunun için de II. Kuvay-ı Milliye hareketinin önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ı bağrına bastı.
Ülkemizin içinde bulunduğu şartlarda bunun dışında bütün yolların batının siyasî, ekonomik ve kültürel hakimiyetlerinden başka bir manaya gelmediğini çok iyi bilen aziz milletimiz Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar yapmanın kararını Gaziantep'te bir kere daha teyid etti.
Ülkemizi, insanımızı çok iyi ve yakînen tanıyan Prof. Dr. Haydar Baş Batı dünyasının ülkemiz üzerindeki menfur emellerini bir bir sayarak hem AB'ye niçin karşı olduğunu ve hem de millî birlik ve bütünlüğümüz için Bağımsız Türkiye Partisi'nin şart olduğunu ortaya koydu.
Gaziantepliler yakınen tanıdıkları, bildikleri ve güvendikleri Prof. Dr. Haydar Baş'ın gerek siyasî bağımsızlığımız, gerek ekonomik bağımsızlığımız, gerekse de kültürel bağımsızlığımız için verdiği mesajların herbirini bir müjde kabul ederek yıllar sonra liderini ve sahibini bulmanın sevinci ile yeni bir destan yazıyordu.
Yakalarına Bağımsız Türkiye Partisi rozetinin takan kadınıyla-erkeğiyle, yaşlısıyla-genciyle binlerce Gaziantepli dün Fransızlara karşı gösterdiği "millî duruşu" bugün bütün Batı dünyasına karşı da nasıl göstereceğini haykırıyordu. "Bu vatan bizimdir, bizim kalacaktır..."
Gerek siyasî, gerek ekonomik ve gerekse kültürel sıkıntıları çok derinlerde yaşayan ve gören Gaziantepliler ülkeyi bu hale getirenlere, boş vaatlerle umut tacirliği yapanlara, hülasa ülkeyi kötü yönetenlere çok ciddi mesajlarla uyarı ve ikazlarda bulunan Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinledikçe "İşte lider, işte Başbakan" diyerek geceyi en anlamlı bir şekilde özetliyordu.
İçte ve dışta yaşadığımız binlerce bunalım ve buhranlardan devlet adına, millet adına, vatan adına bir nebze olsun üzüntü ve endişe duyanların Prof. Dr. Haydar Baş'a mutlaka kulak vermeleri şarttır.
Çareyi Batı'nın yazdığı senaryolarda arayanların, aynı zamanda o senaryolarda rol almak için de ayrıca batılılardan izin almak için kuyrukta bekleyenlerin Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu "millî duruştan" çok ders almaları gerekir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Gedik / diğer yazıları
- Milli Çözüm Milli Ekonomi Modeli / 03.07.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010