Çocukluğumuzda "Baban muhtar mı?" ifadesini çok duyardık.
Bu ifade, başkalarının alamadığı bir şeyi satın alabilen kişiler için söylenirdi.
Demek ki o dönemlerde muhtarlarımızın geliri satın alma gücü açısından oldukça iyiymiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 yıl aradan sonra Külliye'de muhtarları ağırladı.
Farklı illerden gelen muhtarlarla gerçekleştirilen toplantıda Erdoğan, bir müjde vereceğini söyledi ve yeni yıl zammıyla 3 bin 392 lira olan muhtar maaşlarının asgari ücret seviyesine yükseltileceğini açıkladı.
Böylece muhtar maaşları 4 bin 253 liraya yükselmiş oldu.
Cumhurbaşkanı muhtarlarla 50 kez bir araya geldiklerini belirtti.
Yani 50 kez Cumhurbaşkanı ile bir araya gelen muhtarlar bugüne kadar asgari ücretin altında, dolayısıyla açlık sınırının altında kalan maaşlarından bir kez bile şikayet etmemiş.
İşte size "muhtar" örneğiyle bir millet tablosu...
Açıklanan son zamlarla birlikte yeni asgari ücret de daha vatandaşların eline geçmeden açlık sınırının altında kaldı.
Külliye'de bu müjdeyi(!) alan muhtarlar ayakta alkışlayarak sevinçlerini gösterdiler.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, bu görüntüyle ilgili sosyal medya hesabından mesaj paylaştı ve "Muhtar maaşlarının asgari ücret olmasını ayakta alkışlayan muhtarlarımıza selam olsun" ifadelerini kullandı.
Açlık sınırının altından, yine açlık sınırının altında kalan bir maaşa çıkartan bir müjde, "Yahu bununla nasıl geçinebiliriz?" diye tepki gösterileceğine, ayakta alkışlama…
Vatandaşından, muhtarına maalesef haklarını aramayan, haklarını vermeyenlere hesap sormayan bir anlayışımız var.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş, "Hakkınıza sahip çıkın, eğer hakkınıza sahip çıkmazsanız, hakkınıza karşı en büyük haksızlığı yapmış olursunuz" derdi.
Biz millet olarak hakkımızı aramazsak, hakkımızı nerede ve nasıl arayacağımızı bilmezsek, söyler misiniz haklarımızı bize vermekle mükellef olanlar niye gayret etsin?
Demek ki bunlar buna razılar diyorlar ve açlık sınırı altında kalan asgari ücreti bile büyük bir müjde olarak veriyorlar.
Ama şu da bir gerçek, millet olarak bizlere ait olan zenginlikler bir hiç uğruna özelleştirme adı altında birilerine yok pahasına verilirken de haklarımıza sahip çıkmadık.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, millete ait devlet varlıklarının bedavaya yakın birilerine nasıl devredildiğini her gün yayımladığı mesajlarla bizlere gösteriyor.
Son olarak, SEKA Giresun Fabrikası ile ilgili rakamları paylaştı.
Düşünebiliyor musunuz, TÜİK'in rakamlarına göre son 1 yılda en fazla zamlanan ürün yüzde 168 ile kağıt ve bu kağıdı yıllardır bize temin eden dev kuruluşlarımız nasıl elimizden çıkarılmış?
BTP Lideri'nin mesajı şöyle:
"SEKA Giresun Fabrikası 2002'de kar eder haldeyken üretimi durduruldu.
- 2003'te 40 milyon dolar değerindeki fabrika 5 milyon TL'ye Milda A.Ş.'ye satıldı.
- Milda, makineleri hurdaya 11 milyon TL'ye,
- Fabrika arazisini TOKİ'ye 68 milyon TL'ye sattı.
- Fabrika kapandı.
Yeniden açacağız!"
Bir devlet, kar eden stratejik bir kuruluşunu neden satar?
Dikkat ediniz, öyle bir satış ki, fabrikaya ait olan makinaların hurda satış fiyatı bile fabrikanın satış bedelinin 2 katından daha fazla...
Arazisinin değerini mukayese etmeye bile gerek yok, tam bir peşkeş...
BTP Lideri birkaç haftadır bu çarpıcı örnekleri paylaşmaya devam ediyor.
Bu gerçeklerle bizleri buluşturduğu için kendisine ayrıca teşekkürler...
Bu değerlerimize dün sahip çıkmadık, bugün açlık sınırının altında bir maaşa talim ediyoruz, üstelik bunu bize layık görenleri de ayakta alkışlıyoruz.
ABD'lisi, İngiliz'i, Fransız'ı, Kanadalısı bizim topraklarımızdan çıkardığı madenlerle kendi işçilerine 50-60 bin lira değerinde asgari ücret verirken, bizler açlık sınırında sürünmeye devam ediyoruz.
Madenlerini işletmeyen, kamu kuruluşlarını yok eden bir anlayış, söyler misiniz vatandaşlarının haklarını nasıl verebilir?
Millet olarak bütün bu gerçekleri önümüze koyalım ve hakkımız olanı bize verecek olan, bize ait olan kuruluşları madenleri bizler için işletecek olan bir siyaset anlayışını başımıza baş edelim.
Bugün bunun adresi; tek çözüm modeli olan Milli Ekonomi Modeli parti programında olan tek siyasi hareket BTP ve Lideri Hüseyin Baş'tır.
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025