Hükümetin Suriye krizi ve sığınmacılar konusunda yaptığı açıklamaların seçim öncesine göre ne kadar değiştiğini siz de fark ettiniz mi?
Seçim öncesinde Suriyeli sığınmacıları ülkelerine geri göndermek konusunda mesajlar veren iktidardan artık bu yönde açıklamalar duyulmaz oldu.
Ne de olsa Altılı Masa'yı oluşturan muhalif partilerin yaptıkları ve yapmadıkları sayesinde 5 yıl bu konuda kafaları rahat.
Suriye ile Türkiye ilişkilerinde yeni bir sayfa açma konusu da sürüncemeye bırakılmış durumda.
Körfez ülkelerini kapsayan tura çıkmadan önce açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda Suriye'de Esad, maalesef Türkiye'nin Kuzey Suriye'den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz. Biz orada terörle mücadele ediyoruz. Bizim Suriye ile kapıyı kapama gibi bir durumumuz söz konusu değil. Kapı açık. Biz Beşşar Esed ile de görüşme noktasında kapalı değiliz, görüşürüz. Bütün mesele onların bize yaklaşım tarzı önemli. Çünkü biz orada terörle mücadele ediyoruz" şeklinde konuşmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söz konusu açıklamasında Suriye Devlet Başkanı Besar Esad'dan bahsederken, hem 'Esed' hem de 'Esad' demesi, hükümetin Suriye konusunda gel-git yaşadığının dışa vurumu olsa gerek.
Seçim öncesi dönemde artık 'Esed' söyleminden vazgeçen Erdoğan, dilini yeniden aynı söyleme alıştırmaya çalışıyor anlaşılan…
Bu açıklama, Türkiye ile yeni bir sayfa açmak için en önemli şart olarak ülkesindeki Türk askerlerinin çekilmesini dile getiren Beşar Esad'la anlaşmaya Ankara'da kapıların tamamen kapatıldığı anlamına geliyor.
Hükümetin seçimlerden istediği sonucu aldığı takdirde böyle çark edeceğini aylar önce dile getirmiştik.
7 Nisan 2023'te bu köşedeki 'Şam'la bir tek biz anormal kalabiliriz' başlıklı yazımda şunları ifade etmiştim:
"14 Mayıs'taki seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan istediği sonucu aldığı takdirde Türkiye-Suriye ilişkilerini normalleşmesinin mümkün olmadığını görüyorum. Zira bu hafta Moskova'da gerçekleşen Türkiye, Rusya, İran ve Suriye Dışişleri Bakan Yardımcıları düzeyindeki toplantıda Türkiye, Suriye'nin iç işlerine karışmaya devam edeceğinin işaretini verdi.
…Bu durumda 14 Mayıs'taki seçimde Türkiye'ye siyasi bir değişim olmazsa Suriye'yle herkes normalleşse dahi biz Şam'la anormal ilişkilere devam edeceğimiz anlaşılıyor."
Hükümet, Suriyeli sığınmacıların ikamet izni aldıkları şehirlerde yaşamaları için kontrolleri fark edilir ölçüde sıkılaştırmış durumda. Bazı kentlerde Arapça tabelalara artık yerel yönetimler göz açtırmıyor.
Anlaşılan hükümet, bu ve benzeri uygulamalarla sığınmacı sorununu bir nebze olsun gündemden düşürmeye çalışacak.
Ancak sığınmacı sorunu ve Türkiye-Suriye ilişkilerinde çözüm bekleyen sorunlar en az 5 yıl daha palazlanarak varlığını sürdürecek.
Çoğu sorun gibi bu sorunlar da çözüm bulmak geciktikçe çok daha kök salacak ve çetrefilleşecek.
Böyle devam ederse de Suriyeli sığınmacıların geri dönüşünü konuşmak maalesef anlamını daha da yitirecek.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024