Esad ile ABD müttefik olursa

Suriye, Ortadoğu'da en fazla kanın aktığı, en çok canın yandığı İslam ülkesi.
2011 yılında beri devam eden dramda ülke harabeye döndü, 600 bin kişi öldü.
6 milyondan fazla Suriyeli ise ülke içinde ve dışında sığınmacı konumuna düştü.
Bu sığınmacıların yaklaşık 3 milyonu Türkiye'de.
Türkiye bu Suriyeli sığınmacılar için en az 25 milyar dolar harcadı.
Suriye'de yaşanan dram aynı zamanda IŞİD ve El Nusra gibi onlarca terör örgütünün peydahlanmasına neden oldu.
Çevrelerindeki kuşatmanın giderek daraldığı bu kana susamış örgütler, köşeye sıkıştıkça daha vahşileşiyorlar.
Irak'ta operasyonların hedefi konumunda olan başta IŞİD olmak üzere diğer terör örgütlerinin militanları Suriye'ye kaçıyor.
Suriye'de de onları bekleyenler Irak'tan kaçmalarına neden olan şeyden daha küçük değil.
Görünen o ki bu taşeron terör örgütleri, Suriye'de de artık rahat olamayacaklar.
Çünkü dünyanın dengeleri baş döndürücü bir hızla değişim gösteriyor. Bu dengelerin değişim hızı Ortadoğu'da daha fazla.
Suriye'deki dengeleri ise Trump'ın başkan seçilmesi değiştirecek.
ABD'de 20 Ocak 2017'de görevi devralacak yeni başkan seçilen Donald Trump, Suriye konusunda Obama'nın izlediği politikalara 180 derece zıt adımlar atacağını açıkladı.
Oval Ofis'teki Başkanlık koltuğuna oturana kadar alacağı brifinglerde öğreneceği ABD gerçekleri, Trump'ın bakış açısını değiştirmezse Suriye bağlamında dengeler kökten değişecek demektir.
ABD'nin Suriye politikasının kökten değişmesi ne demek?
Tam olarak ABD ile Suriye'nin müttefiklik kulvarında buluşması anlamına geliyor.
IŞİD terör örgütüyle mücadeleye odaklanacaklarını açıklayan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ABD'nin 45. Başkanı Donald Trump'ın Şam'ın "doğal müttefiki" olacağını söyledi.
Suriye ile ilgili açıklamalarda bulunan Trump da Esad'ı devirmek yerine IŞİD ile mücadeleye odaklanılması gerektiğini söylemişti.
Trump'ın sözlerinden çark etmediğini düşünerek 20 Ocak'tan sonra oluşacak manzarayı özetlersek; bir cephede Suriye-Rusya-ABD-İran olacak, bunların karşı cephesinde ise IŞİD-El Nusra ve diğer terör örgütleri olacak.
Peki, Türkiye'nin yeri nerede olacak?
Suriye krizi bağlamında tarafsız kalma fırsatını ta 2011'de kaçırmış olan Türkiye, mutlaka taraf olmak zorunda.
Tarafsız kalmadığı için 2011 yılından bu yana çok büyük tehditlerle yüz yüze kalmış Türkiye, Trump'ın başkan seçilmesiyle birlikte şekillenen yeni Suriye dengelerini iyi analiz ederek, inşallah doğru olanı yapar. 
IŞİD ve EL Nusra gibi örgütlerin tarafından yer alamayacağına göre Türkiye'de Suriye-Rusya-ABD-İran cephesinde yer aramalı kendine.
Bunun için sınırsız bir zamanı yok Türkiye'nin.
Trump göreve gelmeden Türkiye, Suriye'de doğru adımı atmalı.
Yoksa çok geç kalınacak ve Türkiye olmadan da Suriye krizi, bütünüyle çözüleceği için Suriye'de sıkışan teröristlerle Türkiye baş başa kalacak.