Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun bayram değil, seyran değil Ermenistan'a yaptığı ziyaret Türkiye'nin ve de Türk milletinin zerre kadar menfaati olmayan bir hadiseydi.Dünyaya açılamayan ve ekonomik güçlükler içinde olan Ermenistan her noktada Türkiye'ye muhtaçken, daha ziyaretten 2 gün önce küstahça açıklamalara başlamış ve bu küstah tutum Davutoğlu'nun dönüşüne kadar devam etmiştir.Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Koçaryan, sözde soykırım anıtında Davutoğlu'nun saygı duruşunda durmasını, sözde soykırımı tanımasını, 2009'da imzalanan Zürih anlaşmasının Türkiye'de yasalaşmasını ve ön koşulsuz olarak Ermeni sınırının açılmasını istemişti.Hatırlamak babından, İsviçre'nin Zürih kentinde imzalanan protokolde şu maddeler vardı:Türkiye Ermenistan sınır kapısını açacak.Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişki kurulacak.Türkiye Ermenistan'a uluslar arası kuruluşlarda uyguladığı tüm vetoları kaldıracak.Ermenistan'ın enerji yolları üzerinde bulunmasına ilişkin Türk vetosu kalkacak.Soykırım iddialarını araştırmak üzere bir alt komite kurulacak ve bu komitenin verdiği karar kabul edilecek?Soru şu: Bu maddelerde Türkiye'nin menfaatine ne var?Cevap: Hiçbir şey... Bütün maddeler Ermenistan'ın menfaatine? O halde menfaatimiz olmayan bir mevzuda neden ısrarcı olan biziz ve bizim Dışişlerimizi Bakanımızın Erivan'da ne işi var? Erivan'ın Ankara'nın yollarını aşındırması, ağalığı bizim yapmamız gerekmiyor mu?Merak ediyorum tarih böyle bir ülke ve böyle siyasiler kaydetmiş midir?Türkiye'ye muhtaç olan Ermenistan, Türkiye'ye küstahça fırça atan talepte bulunan Ermenistan, bize ihtiyacı olduğu halde küstahça tavrından vazgeçmeyen Ermenistan'ın ayağına giden bizim siyasiler?Güçlü olan, küstahça sözler sarf eden zayıfın karşısında el pençe divan duruyor ve teşekkür edip geri dönüyor.AKP Hükümetinin dış politikada tarih yazdığı kesin ama bu yazılan tarih "yapılmaması gereken ibretlik politikalar" başlığı altında yer alacak.Protokolde bahsedilen ve tarihçilerden oluşacak alt komiteye de biraz değinelim.Ermenistan ve arkasındaki iradeler tarafından "soykırımcı" suçlamasına maruz kalan Türkiye'nin normal şartlar altında, milli menfaatinin gereği, soykırım yapılmadığına dair delilleri toplayan tarihçileri görevlendirmesi ve baş tacı etmesi gerekmekteydi.Ama AKP iktidarında durum böyle olmamıştır. Soykırım iddialarını çürütmeye çalışan tarihçiler hep resmi görevlerinden uzaklaştırılmış, devre dışı bırakılmış, ismi Türk ismi olan içimizdeki Ermeni diasporacılarına ise İstanbul'un göbeğinde konferans yapmalarına siyasilerimiz bizzat destek vermişlerdir.Bundan da anlaşılıyor ki, bizi uluslar arası arenada suçlayan Ermeni, İngiliz, Amerikan vs tarihçilerinin karşısına soykırımı kabul eden içimizdeki diasporacı sözüm ona tarihçilerimiz çıkartılacaktır. Ve el ele kol kola, aynı safta Türk milletini soykırımcı ilan edeceklerdir. Oyun kısaca budur.CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da AKP'li siyasiler gibi bu sürece yeşil ışık yaktığını Brookings Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada ifade etmiştir.Uluslar arası hukuka göre Türkiye bu süreci kabul ettiğinde ardından tazminat ve toprak talebi gelecektir ki, Türkiye'nin buna bu aşamadan sonra mani olabilmesi mümkün değildir. Davutoğlu'nun Erivan ziyareti konusunda ABD'den gelen açıklama, Türk milletinin ali menfaatleri için yapılmayan bu anlamsız ziyaretin kimler için yapıldığını gözler önüne sermektedir.ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, "Davutoğlu'nun ziyaretinden memnuniyet duyuyoruz. ABD olarak hem Türkiye hem de Ermenistan'a, normalizasyon protokollerini onaylamalarını ve sınırın açılması gibi somut adımların takipçisi olmaları yönünde çağrıda bulunmaya devam edeceğiz" dedi.Evet, her zaman olduğu gibi yaşadıklarından ders almayı beceremeyen siyasilerimiz yine milletin taleplerine değil, ABD'nin çağrılarına kulak vermeye devam ediyor. ????????
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025