Milli bayramlarımız ve özellikle de Cumhuriyet Bayramı, birlik ve beraberliğimiz için çok önemlidir.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardır, "Milli bütünlüğümüz, dini bütünlüğümüzün, dini bütünlüğümüz de milli bütünlüğümüzün teminatıdır" demektedir ve bu konuda "Dini ve milli bütünlüğümüze yönelik tehditler" adlı bir eser kaleme almıştır. Yine bu konuda Sayın Baş'ın önderliğinde Türkiye'nin dört bir yanında birçok sempozyum, panel ve program organize edilmiştir.
Mustafa Kemal Paşa bundan yaklaşık 100 yıl önce İstiklal Mücadelesi'ni başlatmasaydı, Yunan'ı denize dökmeseydi, İngiliz'i, Fransız'ı, İtalyan'ı ülkemizden kovmasaydı, kula kulluğu ifade eden saltanatı kaldırıp, millet egemenliğine dayalı Cumhuriyeti kurmasaydı, bugün ne vatanımız olacaktı, ne bayrağımız dalgalanacaktı, ne ezan seslerini duyacaktık, ne de namusumuzu koruyacaktık.
Atatürk milli bütünlüğümüzü sağlamasaydı, bugün dinimizi asla yaşayamayacaktık.
Yani Sayın Baş'ın yıllardır altını çizdiği gibi, gerçekten de milli bütünlüğümüz, dini bütünlüğümüzün teminatıdır.
Ama ne var ki, bugün hem dini bayramlarımıza, seçilmiş gün ve gecelere olan ilgi ve alaka azaldı, hem de milli bayramlarımıza olan duyarlılık kayboldu.
Kutlanmaması için her türlü bahane ortaya konuluyor, mazeretler ileri sürülüyor.
Milli ve dini değerlerimizin bilinçli bir şekilde, bir proje gereği unutturulmaya çalışıldığı günümüzde, Prof. Dr. Baş ve BTP kadroları tam tersine bu değerlerimize en güzel şekilde, layıkıyla sahip çıkıyor.
Geçtiğimiz Pazar günü Cumhuriyetimizin 94. yılı BTP kadroları tarafından başta Trabzon, İstanbul, Ankara, Bursa olmak üzere ülkemizin 81 ilinde büyük bir coşkuyla kutlandı.
Ben de Trabzon'daki kutlamalara katıldım.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın onur konuğu olarak katıldığı Trabzon'daki kutlama gerçekten muhteşemdi. "İşte" dedim "bir bayram ancak böyle kutlanabilir."
Öncelikle bu muhteşem organizasyonu tertip eden başta İl Başkanı Nihat Hekimoğlu olmak üzere tüm Trabzon BTP teşkilatına tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum. Başından sonuna coşkunun, heyecanın hiç eksilmediği, mükemmel bir organizasyon oldu.
Bayram olması hasebiyle konuşmanın az, marşların, horonun, davul-zurnanın, şiirlerin bol olduğu bir program icra edildi.
Söğütlü'de bulunan Fatma Baş Kolejinin önündeki caddede gerçekleşen bu şölene vatandaşların ilgisi yoğundu.
Görünen o ki, herkes böyle coşkulu bir kutlamaya yıllardır hasret kalmıştı ve Sayın Baş sayesinde o milli duygular yeniden canlanmıştı.
Marşlar söyledik, salladığımız bayraklar tüm caddeyi gelincik tarlasına çevirdi, Atatürk'ün gençliğe hitabesini hep beraber haykırdık. Hem neşelendik, hem duygulandık.
Davullu zurnalı, kemençeli horona ilgi büyüktü. Şölen alanının birçok yerinde gruplar halinde horon oynandı. Prof. Dr. Haydar Baş Bey de vatandaşlarla birlikte horona dahil oldu.
Milli ve manevi bayramlarımızın unutturulmaya çalışıldığı bir dönemde, Prof. Dr. Baş ve kadrosunun bu değerlerimizi yeniden canlandırma, yaşatma gayretleri gerçekten takdire şayan, büyük bir hizmet. Ve bu gayretlerin bugün tam ihtiyaç duyulduğu bir zamanda ortaya konulması tarihi bir önemde...
Zaten Prof. Dr. Baş'ın bütün hizmetleri böyle değil mi?
Tüm yurtta yapılan birlik ve beraberlik konferansları, icazeti okyanus ötesi ya da Brüksel'den değil, yalnız milletten bekleyen, milli projelere dayanan bir siyaset anlayışını ortaya koyması, bu çerçevede Bağımsız Türkiye Partisi'ni kurması, Milli Ekonomi Modeli'ni yazması ve kongrelerle tüm dünyaya tanıtması, birliğin adresinin Ehl-i Beyt olduğunu ortaya koyması, Atatürk vatandır duruşu ve daha birçok program, sempozyum, çalışma hepsi tarihi önemdedir.
Prof. Dr. Baş, hem milli, hem de dini tarihimizi, bütün gerçekliğiyle, olması gerektiği şekliyle yeniden yazmaktadır. O bize ait olan tüm değerlerimize sahip çıkıyor, yeniden yaşatıyor, o halde biz de bize değer veren bu mükemmel şahsiyete sahip çıkmalıyız. Onun etrafında bir ve beraber olmalıyız.
Bu duygularla Cumhuriyet Bayramınız tekrar kutlu olsun.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardır, "Milli bütünlüğümüz, dini bütünlüğümüzün, dini bütünlüğümüz de milli bütünlüğümüzün teminatıdır" demektedir ve bu konuda "Dini ve milli bütünlüğümüze yönelik tehditler" adlı bir eser kaleme almıştır. Yine bu konuda Sayın Baş'ın önderliğinde Türkiye'nin dört bir yanında birçok sempozyum, panel ve program organize edilmiştir.
Mustafa Kemal Paşa bundan yaklaşık 100 yıl önce İstiklal Mücadelesi'ni başlatmasaydı, Yunan'ı denize dökmeseydi, İngiliz'i, Fransız'ı, İtalyan'ı ülkemizden kovmasaydı, kula kulluğu ifade eden saltanatı kaldırıp, millet egemenliğine dayalı Cumhuriyeti kurmasaydı, bugün ne vatanımız olacaktı, ne bayrağımız dalgalanacaktı, ne ezan seslerini duyacaktık, ne de namusumuzu koruyacaktık.
Atatürk milli bütünlüğümüzü sağlamasaydı, bugün dinimizi asla yaşayamayacaktık.
Yani Sayın Baş'ın yıllardır altını çizdiği gibi, gerçekten de milli bütünlüğümüz, dini bütünlüğümüzün teminatıdır.
Ama ne var ki, bugün hem dini bayramlarımıza, seçilmiş gün ve gecelere olan ilgi ve alaka azaldı, hem de milli bayramlarımıza olan duyarlılık kayboldu.
Kutlanmaması için her türlü bahane ortaya konuluyor, mazeretler ileri sürülüyor.
Milli ve dini değerlerimizin bilinçli bir şekilde, bir proje gereği unutturulmaya çalışıldığı günümüzde, Prof. Dr. Baş ve BTP kadroları tam tersine bu değerlerimize en güzel şekilde, layıkıyla sahip çıkıyor.
Geçtiğimiz Pazar günü Cumhuriyetimizin 94. yılı BTP kadroları tarafından başta Trabzon, İstanbul, Ankara, Bursa olmak üzere ülkemizin 81 ilinde büyük bir coşkuyla kutlandı.
Ben de Trabzon'daki kutlamalara katıldım.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın onur konuğu olarak katıldığı Trabzon'daki kutlama gerçekten muhteşemdi. "İşte" dedim "bir bayram ancak böyle kutlanabilir."
Öncelikle bu muhteşem organizasyonu tertip eden başta İl Başkanı Nihat Hekimoğlu olmak üzere tüm Trabzon BTP teşkilatına tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum. Başından sonuna coşkunun, heyecanın hiç eksilmediği, mükemmel bir organizasyon oldu.
Bayram olması hasebiyle konuşmanın az, marşların, horonun, davul-zurnanın, şiirlerin bol olduğu bir program icra edildi.
Söğütlü'de bulunan Fatma Baş Kolejinin önündeki caddede gerçekleşen bu şölene vatandaşların ilgisi yoğundu.
Görünen o ki, herkes böyle coşkulu bir kutlamaya yıllardır hasret kalmıştı ve Sayın Baş sayesinde o milli duygular yeniden canlanmıştı.
Marşlar söyledik, salladığımız bayraklar tüm caddeyi gelincik tarlasına çevirdi, Atatürk'ün gençliğe hitabesini hep beraber haykırdık. Hem neşelendik, hem duygulandık.
Davullu zurnalı, kemençeli horona ilgi büyüktü. Şölen alanının birçok yerinde gruplar halinde horon oynandı. Prof. Dr. Haydar Baş Bey de vatandaşlarla birlikte horona dahil oldu.
Milli ve manevi bayramlarımızın unutturulmaya çalışıldığı bir dönemde, Prof. Dr. Baş ve kadrosunun bu değerlerimizi yeniden canlandırma, yaşatma gayretleri gerçekten takdire şayan, büyük bir hizmet. Ve bu gayretlerin bugün tam ihtiyaç duyulduğu bir zamanda ortaya konulması tarihi bir önemde...
Zaten Prof. Dr. Baş'ın bütün hizmetleri böyle değil mi?
Tüm yurtta yapılan birlik ve beraberlik konferansları, icazeti okyanus ötesi ya da Brüksel'den değil, yalnız milletten bekleyen, milli projelere dayanan bir siyaset anlayışını ortaya koyması, bu çerçevede Bağımsız Türkiye Partisi'ni kurması, Milli Ekonomi Modeli'ni yazması ve kongrelerle tüm dünyaya tanıtması, birliğin adresinin Ehl-i Beyt olduğunu ortaya koyması, Atatürk vatandır duruşu ve daha birçok program, sempozyum, çalışma hepsi tarihi önemdedir.
Prof. Dr. Baş, hem milli, hem de dini tarihimizi, bütün gerçekliğiyle, olması gerektiği şekliyle yeniden yazmaktadır. O bize ait olan tüm değerlerimize sahip çıkıyor, yeniden yaşatıyor, o halde biz de bize değer veren bu mükemmel şahsiyete sahip çıkmalıyız. Onun etrafında bir ve beraber olmalıyız.
Bu duygularla Cumhuriyet Bayramınız tekrar kutlu olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025