Devlet, AKP olursa vaziyet de böyle olur

En basit konudan en hayati meseleye kadar hangi iş olursa olsun, olup-bitmiş olanı bile "olduğu gibi" dahi tespit edemiyoruz.Tarıma bakın öyle?İşsizliğe bakın öyle?Yoksulluğa bakın öyle?Aile yapımızın dağılmasına bakın öyle?Özelleştirmelere bakın öyle?Ergenekon'a bakın öyle?Balyoz'a bakın öyle?Gezi'ye bakın öyle?Reyhanlı'ya bakın öyle?Ayakkabı kutularından saçılan dolarlara bakın öyle?Soma faciasına bakın öyle!Teşhis ve tespitin gerçekten yapılamadığı, "gerçek bir tespit ve teşhisin olmadığı" bir meselede, doğru bir çözüm üretmek imkansızdır.Bu sebeple yıllar yılları kovalıyor; aynı meseleler, zamanı denk düştüğünde daha da büyüyüp milletin-devletin önüne çıkıyor.Tarımın bitmesinden yoksulluğa, özelleştirme peşkeşinden maden ocaklarında yahut sokaklarda can veren onlarca vatan evladının akıbetine dair hiçbir mesele çözülmedi, çözülmüyor. Dünün problemleri daha da katlanmış vaziyette bugün de can yakıyor.Böylece devlet ve hükümet, çözüm üretme makamı olmaktan çıktı; kavga ve çatışma üretme mekanizmasına dönüştü. Soma faciası, bu vahim durumun en ağır tablosunu ve faturasını önümüze koyuyor.Soma faciası konusunda adeta herkes ayrı telden çalıyor? Ocaklarda kavrulanlar yahut eşlerini, babalarını ve evlatlarını faciaya kurban verip yüreklerine ve ocaklarına ateş düşenler ise konuşamıyor bile? Soma halkını dinleyen, onlara kulak veren, onların dikkat çektiği ihmal ve ihtimalleri göz önüne alan yok; Bağımsız Türkiye Partisi heyetlerinden gayrı?Neden diye baktığımızda; görünen manzara iç açıcı değil.Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Anayasa'da tanımlanan "demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti" olmaktan çıktı.Devlet, devlet olmaktan çıktı.Devlet, siyasal parti oldu.Devlet, hükümet devleti oldu.Devlet, AKP hükümeti devleti oldu.Devlet, tek adam devleti oldu.Devlet, içinde onlarca paralel devlet barındıran çifut çarşısında döndü.Devlet, AKP oldu; AKP, devlet oldu? Gerisi yok!Devletin de, adaletin de çivisi çıktı, yaşamın da tadı kalmadı.İslamlık bir yana, insanlık kalmadı.Millet ve devlet bünyesi her türlü, ama dahilî ve haricî her türlü maraza, illete ve taarruza açık hale geldi.Vaziyet bu olunca; millet, baba devletten, sosyal devletten, adaletten mahrum kaldı.Dolayısıyla Soma başta olmak üzere her vakıanın tespiti, raporu ve olay yeri incelemesi, AKP hükümetine göre ayarlanıyor. Ateş ocağından canını zor kurtaran 10 yıllık madenci Erdal Kocaabıyık, Başbakanlık Müşavirinden tekme yemekle kalmıyor, adı bir anda "hariçten gazel okuyan provokatör"e çıkıyor. Millete hizmet için var olan koltuktan millete tekme atan müşavir ise, AKP hükümetinden olduğu için, hala koltuğunda dört-köşe kurulmuş oturuyor. Şu kadar insanın kavrulduğu ölüm ocağından kimsenin yüzü kızarmıyor; herkes koltuğunda pişkin pişkin oturuyor.Böyle bir anlayış, hiçbir konuda millete onurlu bir yaşam ve huzurlu bir gelecek inşa edemez.Kim ne derse desin, böyle bir vahim devlet ve millet bünyesini sapasağlam hale dönüştürecek tek adres vardır? Medeniyet algısı, devlet geleneği, insan sevgisi, millete aidiyet duygusu, milli duruşu, bağımsızlık karakteri, adalet anlayışı, ölmez ideali, külhan gibi yüreği, dünya çapında Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projeleri bulunan Bağımsız Türkiye Partisi, Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosudur. Türk milleti, bu gerçeği idrak etmediği müddetçe, Ankara'daki koltuklara kimi oturursa otursun; devlet devlet olmaz, hükümet hükümet olmaz, millet de gün yüzü görmez.