'Çâre sizsiniz'

Üzerinize afiyet, günlerdir gribal bir rahatsızlıkla cebelleşiyorum..
Çok da ağır geçiyor meret!
Gerçi büyüklerimizden; "İlaç kullanırsan bir haftada, kullanmazsan yedi günde geçer" sözünü duydum, hatırlıyorum ama yedi günden de çok oldu, bir haftadan da...
Neyse mevzu bu değil.
Allah cümle hastalarımıza şifa versin inşaallah...
Sosyal medyada, anlık bir öfkemi veya sitemimi paylaşayım istedim; bi de baktım ki, önemli şeyler söylemişim!
Hani; "Dertli söyleğen olur"muş ya!
Sosyal medyada uzun paylaşımların okunmadığını, hatta görmezden gelindiğini bilmeme rağmen coşmuşum da coşmuşum!
"Kargaya yavruları kuzgun görünür" derler ya; ben de hissiyatımı ve ifade edişimi beğendim!
Madem beğendim, siz Gönüldaşlarımla paylaşayım istedim...
Rahmetli Osman Bölükbaşı; "İmanım padişah, ben de veziri oldum. Bu ikbali de hiç bir hükümet veremez" demişti! Becerebildiğim kadarıyla aynı yerde, aynı Türk'çe tavırdayım.
Sesimi ve seslenişimi Gönüldaşlarımın duyacağını biliyorum ama yetmeyeceğini de biliyorum!
Bizden rahatsız olan herkesin işiteceğini de bildiğim için ve onların da bizi duymalarını sağlayıncaya kadar rahatsız etmek için haykırıyorum.
Aslında kastım; "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen de işit"ten başka bir şey değil!
Biliyorum ama maalesef başka yolumuz da yok!
Biz bize sohbet ederken belki kulak misafiri olan ehl?i vicdan bir veya bir kaç kişiye daha sesimiz ulaşır hevesindeyim...
Ya bizi duyacaklar, ya da bizi duyacaklar, yok bu işin başka çaresi!
Birinci 12 Eylül Kıyameti öncesi Solcularını, yani Devrimcileri özleyeceğimi rüyamda görsem şaşardım ama 15 yıldır çok hem de çok özlüyorum.
Hani derlerdi ya;
"Çaresizseniz, çâre sizsiniz..."
Kızgınlığın ifadesindeki nezâkete bakar mısınız? Ve ben bu nazik savaşçıları özlemeyip de ne yaparım?
Bütün arayanlarım ve aradıklarımın kulakları çınlasın, Allah hepsinden razı olsun; hemen her gün telefonlar alırım.
Tevafuken tam da burayı yazarken Erzurum'dan MHP eski İl Başkanlarından bir Dostum aradı. Yaklaşık bir saat halleşip dertleştikten sonra yeniden kaldığım yerden devam etmek üzere yazıma döndüm...
Dedim ya sağ olsunlar aranırım veya ararım selam, sabahtan sonra; mevcut AKP Hükumeti ve Atanmış Eş?Başbakanını, Ana Muhalefet Partisi ve genel başkanını, Yavru Muhalefet MeHaPe ve genel başkanını bana şikâyet ederler hep, sağ olasıcalar!
Şaşırmam ama sessiz sedasız canım acır!
Yavru Muhalefet MeHaPe'nin Genel Başkanı; "Bir tek oyum var onu da EVET diye kullanacağım" diyerek açıklama yapar; onun oyu bir sayılır, benim bir oyumdan ise çok şey istenir!
"Şaşırırsam şaşırın!" demiştim amma bu hallerde itiraf etmeliyim ki, şaşırırım!
Hevesli olmamama rağmen, Rabbim dilediği için siyâsetin tam göbeğinde yaşadığım ömrümün 45 yıldan fazlasında, dost dünyamda yer alanlar içinde; AP'liler?DYP'liler?DP'liler var; MSP'liler?RP'liler?ANAP'lılar?AKP'liler var; CHP'liler?CGP'liler?SODEP'liler?SHP'liler?DSP'liler var; CKMP'liler?MHP'liler?MÇP'liler?BBP'liler var.
Allah hepsini var etsin...
Merkezin, sağın, solun paramparça edilmiş siyasi aktörleri olarak; siyaset akvaryumundaki birbirine benzemez balık adlı solungaçlılar gibiyiz!
Hiç birimiz, hiç birimize benzemeyiz ama hepimiz sudan çıkarsak boğuluruz!
Ömrümün 45 yılında; çılgınca para kazananları, milyonerken ekmeğe muhtaç kalanları gördüm!
Kaymakamlık müstahdemi veya çay ocağı garsonu iken trilyonluk cemaat servetini kontrol edenleri gördüm!
Dinler Arası Diyalogcuları, Medeniyetler Arası İttifakçıları, BOP Eş Başkanlığı ile övünen Milli Gençlik'çileri gördüm!
Arkadaşlarının çatışarak öldüğü ortamdan, saman altına saklanarak çizik almadan sağ çıkan sahte kahramanlar, arabaya alınır alınmaz öten arkadaşlarını satan korkak kaşarlar gördüm!
Olayın failini bile bile 16?17 yıl ağır hapis cezası yatan ve faili söylemeyi asla aklına bile getirmeyen Yiğitler de gördüm!
Ve maalesef o Yiğitlerin beyaz çorabından, sivri burun ayakkabısından rahatsız olan ama "Kurtlar Vadisi" dizi kaçkını siyah takım elbiseli çocukları yakın koruma olarak kullanan ve her sıkıştığında AKP'nin imdadına yetişen "Yavru Muhalefet meHaPe"nin Bilge Genel Başkanını da gördüm!
Görüp tanıdıklarımı, yeri geldiğinde isimlerini verip fâş etmeden bahis mevzuu ettim...
Sanırım bu yüzden görüştüğümüz Dostlarım, arkadaşlarım; ülkenin en tepesindeki Tek Uzun Adam'ı da, O'nun ekibini de ve Ana Muhalefeti ve Yavru Muhalefeti de bana şikâyet ederler!
Eyvallah etsinler de, ne yapabileceğimi bi bilsem!
Demokrat olmamama rağmen bir oyumdan başka yaptırım gücüm yok!
Oyumun tek başına gücü yetmiyor! Dostlarımı çağırıyorum gelmiyorlar!
45 yıl sonra tek ettiğim yere artık çağırmıyorlar ama onlar çaresizliklerinde, biz ise çareyi bilmemize rağmen çaresiziz!
Rusya başta olmak kaydıyla BRICS Ülkelerinin yani Şanghay Beşlisi'inin uygulayarak, zorları başardığı meselâ Rusya'da 5 yılda asgari ücret 10 dolardan 2.000 dolara çıkarıldığı halde; bizimkilere Milli Ekonomi Modeli adlı Türk Mucizesini, bir türlü gösteremedik!
Ülkenin çoğunluğu gerçekten çaresiz; biz ise çâremiz olmasına rağmen çaresiziz!
Canım sıkılıyor!
Öfkeleniyorum! Keskin sirkenin küpüne zarar verdiğini de biliyorum...
Allah sonumuzu hayr'etsin...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...