27 Nisan Pazar günü saat 14.00'te Karaman'da Piri Reis Kültür ve Kongre Merkezinde, Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Karaman İl Kongresi yapılacaktı.
Kongre için gerekli resmi izinler alınmış, salon tutulmuş, sözleşme imzalanmış, ödeme yapılmış, bilboardlara, yerel basın ve kuruluşlarda tanıtımlar yapılmış ve özverili bir çalışmayla Karamanlılar bu kongreye davet edilmişti.
Kongreye BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş da katılacak ve kapanış konuşmasını yapacaktı.
Fakat kongre engellendi, kongre merkezinin kapıları BTP'ye açılmadı.
Üstelik İl Seçim Kurulunun gönderdiği seçim sandığı bile dışarıda kaldı.
Konuyla ilgili açıklama yapan BTP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Avukat Lütfullah Önder şunları söyledi:
"Bir ay öncesinden sözleşmesi yapılmış, ücreti ödenmiş, dün süslemesi yapılmış, bugün kongre yapılacak salonun kapısını Karaman İl Kültür Müdürü 'Yukarının talimatı var' diyerek açmıyor.
Genel Başkanımızın katılımı ile gerçekleşecek kongremiz engelleniyor. Bu insanlar TCK 114'te düzenlenen 'Siyasi engelleme' suçu başta olmak üzere birçok suçu işleme cesaretini nereden alıyor?
Suç işleme pahasına kongre yapmamızı engellemeye çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunduk.
Bilboard ve Megalight reklamları, kurulan çadırlar, dağıtılan broşürler ve günlerdir teşkilatımızın özverili çalışması ile davet edilen insanlar salonun önüne gelmeye başladı.
Biz salonun önündeyiz. Seçim kurulu sandıkları kapıda. Salon kapısının açılmasını bekliyoruz."
Sayın Önder'in bahsettiği TCK'nın 'Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Cezası' başlıklı 114'üncü maddesi şöyle:
"(1) Bir kimseye karşı;
a) Bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya.
b) Seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden ayrılmaya,
Zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, 1 yıldan Üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi partinin faaliyetlerinin engellenmesi halinde, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur."
Kongrenin yapılacağı saatlerde kapıları açılmayan Piri Reis Kültür ve Kongre Merkezinin önünde olan BTP lideri Hüseyin Baş, merkezin önünde kısa bir miting gerçekleştirerek, yapılan hukuksuz engellemeye tepkisini dile getirdi ve şu önemli tespitlerde bulundu:
"Bundan 65 yıl önce 27 Nisan 1960'da demokrasiye darbe vuruldu, 1960 darbesi yapıldı. O darbeyi eleştirenler bugün Bağımsız Türkiye Partisi'nin kongresine darbe vuruyor."
"Biz haftalar öncesinden arkamızda gördüğünüz Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Piri Reis Kongre Merkezi ile anlaştık. Biz bakanlıkla anlaştık, devletle anlaştık. Bize, 'Şu kadar para ödeyeceksiniz' dediler ödedik, 'Şu sözleşmeyi imzalayacaksınız' dediler imzaladık. Dün akşam il başkanımı arıyorlar ve 'Ankara'dan, yukarıdan talimat var. Salonu açamayız' diyorlar. Onlara, 'Sizin yaptığınız suç' diyoruz ama bu suçu kim işliyor, fail ortada yok. Biz bir adım atıyoruz, suç değil ama bize 'Suç olmasa bile sen failsin' diyorlar. Bunlar suç işliyor diyoruz, ortada suç var, fail yok."
"Bakın siyasi partilerin kongreleri kanuni bir zorunluluk. Bize kanun 'Siz delegelerinizi toplayıp seçim yaparak başkanlarınızı seçmek zorundasınız' diyor. Şimdi bana bunu devlet diyor, diyor ki; kongre yapacaksın! Ben de geliyorum kongre yapmaya, devlet bana kongre salonunun kapısını kapatıyor. Bu demokrasiye, siyasi partilere bir darbedir."
"Bir siyasi partinin faaliyetini engellemek suçtur. Bugün Karaman'da 100 yıllık demokrasimize bir darbe vurulmuştur ve büyük bir suç işlenmiştir."
"Bakın arkadaşlar Türkiye öyle bir noktaya geldi ki, bugün Bağımsız Türkiye Partisi'nin il kongresini engelleyenler, bu seçimi yaptırtmayanlar yarın sizin genel seçiminizi de etkiler, o seçimi de yaptırtmaz. Bu demokrasinin kara bir lekesidir."
"Buradan şu çağrıyı yapıyorum; artık yeter. Ülkenin üzerine kara basan, bir kabus gibi çökmüş bu iktidarı biz artık istemiyoruz ve bir an evvel buraya getirmediğiniz sandığı, Türkiye'deki bütün okullara getirin ve o erken seçimi yapalım."
"Türkiye'deki muhalefet artık amasız, fakatsız bu hukuksuzluğun karşısında bir ve beraber olmak zorundadır. Bu hukuksuzluğun karşısında, hukuki zeminde bir ve beraber mücadelesini sürdürmek zorundadır. Buradan Sayın Özgür Özel'e Sayın Müsavat Dervişoğlu'na, Sayın Ümit Özdağ'a (Salı günü duruşmasında ben de var olacağım) ve Sayın Muharrem İnce'ye amasız, fakatsız Türkiye'nin demokrasi zemininde buluşmayı teklif ediyorum. Bugün benim seçimimi engelleyen yarın sizin Cumhurbaşkanlığı seçiminizi engelleyecek. Bu kara lekeyi hep beraber temizleyeceğiz."
Bizler de şunu ifade edelim:
82 anayasasına darbe anayasası diyerek değiştirmek isteyenler, bugün partilerin izni alınmış kongrelerini engelleyip demokrasiye darbe vuruyorlar.
Bu anlayışa sahip olanlardan asla demokratik, özgürlükçü ve sivil bir anayasa çıkmaz.
Tüm muhalefet tek bilek tek yürek olmalıdır ve bu hukuksuzluğa artık yeter demelidir.
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025