Bosnalılar 20 asrın yalancı insanlık propagandasına inandılar! Milletçe gerek inançlarında gerekse yaşama tarzlarında kimliklerinden uzak kaldıkları için, çok gafil avlandılar ve son katliamı yaşadılar! Kendilerini toparlayana kadar da % 5 - 10 arasında kayıp verdiler. O,5 değer ki, hep yetişkin ve olgun insanlardan ibarettir. Geri kalan sakatlar, hastalar, yaşlılar kadınlar ve çocuklardı. Yetişkin erkeklerin Yüzde 60 - 70, ya katliama uğradı, ya esir alındı veya sakat olarak hayatını kurtardı.
Öte yandan AB içinde karışık evlilik yapmak peşinen o inancı kabul etmek demektir. Çünkü o ortamda çocukları kendi İnancına çekmek nerdeyse mümkün değildir!
Onunla beraber Dünyadaki Yahudileri koruyan ve sahip çıkan bir Devlet bir Cemiyetleri vardır. Bir ABD vardır. Türklerde öyle mi?
Bosna'da Katliamlar 3.5 yıl
sürdü - Türkiye bunları
durdurabildi mi?
Durduramazdı, çünkü hem bazı idarecilerin gönlü, hem de TC.nin gücü yetmedi? Sırpların arkasında koskoca Papa ve bütün Hıristiyan alemi vardı! Ya haksızlığa uğrayan, hayatları tehlikede olan Boşnakların ve Türklerin arkasında, ALLAHTAN başka kimler vardı? Ama zaten Türkiye bütün gücünü kullansaydı bile, ne kadar etkili olabilirdi? Sonunda ABD insafa geldi, ama Bosna ve Bosnalılar 3.5 yıl perişan olduktan sonra, harekete geçerek CAMPE DAVİD anlaşması yapıldı.Bu antlaşma da aslında Bosna'ya yarı tutsaklık fermanı mahiyetindeydi. Çünkü tüm Bosna Hersek'te şu anda yaklaşık olarak 4.250.000 civarında nüfus yaşamaktadır. Bu topraklarda şu anda 2 yönetim mevcuttur.
1. - Müslüman Bosna-Hırvat Federasyonu (Bosna Federasyonu)
2. si ise Sırp devletidir.
Bosna Hersek Federasyonunda Nüfusun % 50'si Müslüman, % 32'si Sırp ve % 18 kadarı da Hırvat kökenlidir. Kısacası şu anda BÜTÜN BOSNA HERSEK'TE SADECE 2 MİLYONDAN BİRAZ FAZLA MÜSLÜMAN BOŞNAK mevcuttur. Ama o bile tam olarak bilinmemektedir. Çünkü son yıllarda bir sayım yapılamamıştır!
Müslüman Boşnakların yok edilişi
Diğer taraftan İstatistiklere göre, Müslüman Boşnakların şu anda en azından 15 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip olması gerekirdi. Şimdi soru şu olmaktadır: Bu nüfusa neler oldu? Kabaca bir hesap yapılırsa: Bosna Hersek tarihinde ŞİMDİYE KADAR, ALTI KÜSUR KATLİAMA U?RAMIŞ BULUNMAKTADIR.
Osmanlıdan çok önce, Katolik dininden ayrıldıkları için Papa'nın hışmına uğrayarak, devamlı olarak baskı altında yaşamaktaydılar. 1465'ten sonra Müslümanlığı toplu şekilde kabul ederek Osmanlı'da rahat ettiler. 1878 yılından sonra Bosna Hersek, Osmanlı'nın elinden çıktı ve katliamlar tekrar zaman zaman zuhur etti.
Osmanlı'dan sonra Bosna Hersek'teki Müslüman nüfusta hızlı azalma husule geldi. Şöyle ki: Müslümanların 1/3 ü, Kilisenin adeta gizli teşfiki ile ve Irkçılar tarafından katledildi (Soy kırımına uğradı).
Diğer 1/ 3'ü, Türkiye'ye ve bütün Dünyaya kaçıp kurtuldu. Son 1/3'ü ise, Bosna Hersek'te kaldı ve kaderlerine boyun eğdi! Şu anda Bosna'da kalanlar, kendi Vatanlarında tehdit altında yaşamaktadırlar. Ama herşeye rağmen yine de, Müslüman olarak yaşamaya ve direnmeye devam etmektedirler!
Diğer taraftan bütün Rumeli'de benzeri oyunlar oynandı ve bazı bölgelerde halen de oynanmaktadır. Bu baskılar bazen çok aleni ve gaddarca, bazen ise gizli ve kurnazca oynanmaktadır. Ama bütün Hıristiyan Aleminin 1 Numaralı arzusu, Balkanlardan Müslüman nüfusun bir an önce temizlenmesi doğrultusundadır.
Öte yandan AB içinde karışık evlilik yapmak peşinen o inancı kabul etmek demektir. Çünkü o ortamda çocukları kendi İnancına çekmek nerdeyse mümkün değildir!
Onunla beraber Dünyadaki Yahudileri koruyan ve sahip çıkan bir Devlet bir Cemiyetleri vardır. Bir ABD vardır. Türklerde öyle mi?
Bosna'da Katliamlar 3.5 yıl
sürdü - Türkiye bunları
durdurabildi mi?
Durduramazdı, çünkü hem bazı idarecilerin gönlü, hem de TC.nin gücü yetmedi? Sırpların arkasında koskoca Papa ve bütün Hıristiyan alemi vardı! Ya haksızlığa uğrayan, hayatları tehlikede olan Boşnakların ve Türklerin arkasında, ALLAHTAN başka kimler vardı? Ama zaten Türkiye bütün gücünü kullansaydı bile, ne kadar etkili olabilirdi? Sonunda ABD insafa geldi, ama Bosna ve Bosnalılar 3.5 yıl perişan olduktan sonra, harekete geçerek CAMPE DAVİD anlaşması yapıldı.Bu antlaşma da aslında Bosna'ya yarı tutsaklık fermanı mahiyetindeydi. Çünkü tüm Bosna Hersek'te şu anda yaklaşık olarak 4.250.000 civarında nüfus yaşamaktadır. Bu topraklarda şu anda 2 yönetim mevcuttur.
1. - Müslüman Bosna-Hırvat Federasyonu (Bosna Federasyonu)
2. si ise Sırp devletidir.
Bosna Hersek Federasyonunda Nüfusun % 50'si Müslüman, % 32'si Sırp ve % 18 kadarı da Hırvat kökenlidir. Kısacası şu anda BÜTÜN BOSNA HERSEK'TE SADECE 2 MİLYONDAN BİRAZ FAZLA MÜSLÜMAN BOŞNAK mevcuttur. Ama o bile tam olarak bilinmemektedir. Çünkü son yıllarda bir sayım yapılamamıştır!
Müslüman Boşnakların yok edilişi
Diğer taraftan İstatistiklere göre, Müslüman Boşnakların şu anda en azından 15 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip olması gerekirdi. Şimdi soru şu olmaktadır: Bu nüfusa neler oldu? Kabaca bir hesap yapılırsa: Bosna Hersek tarihinde ŞİMDİYE KADAR, ALTI KÜSUR KATLİAMA U?RAMIŞ BULUNMAKTADIR.
Osmanlıdan çok önce, Katolik dininden ayrıldıkları için Papa'nın hışmına uğrayarak, devamlı olarak baskı altında yaşamaktaydılar. 1465'ten sonra Müslümanlığı toplu şekilde kabul ederek Osmanlı'da rahat ettiler. 1878 yılından sonra Bosna Hersek, Osmanlı'nın elinden çıktı ve katliamlar tekrar zaman zaman zuhur etti.
Osmanlı'dan sonra Bosna Hersek'teki Müslüman nüfusta hızlı azalma husule geldi. Şöyle ki: Müslümanların 1/3 ü, Kilisenin adeta gizli teşfiki ile ve Irkçılar tarafından katledildi (Soy kırımına uğradı).
Diğer 1/ 3'ü, Türkiye'ye ve bütün Dünyaya kaçıp kurtuldu. Son 1/3'ü ise, Bosna Hersek'te kaldı ve kaderlerine boyun eğdi! Şu anda Bosna'da kalanlar, kendi Vatanlarında tehdit altında yaşamaktadırlar. Ama herşeye rağmen yine de, Müslüman olarak yaşamaya ve direnmeye devam etmektedirler!
Diğer taraftan bütün Rumeli'de benzeri oyunlar oynandı ve bazı bölgelerde halen de oynanmaktadır. Bu baskılar bazen çok aleni ve gaddarca, bazen ise gizli ve kurnazca oynanmaktadır. Ama bütün Hıristiyan Aleminin 1 Numaralı arzusu, Balkanlardan Müslüman nüfusun bir an önce temizlenmesi doğrultusundadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006