Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın 5 yıldır haksız ve hukuksuz olarak yargılandığı davadan beraat etmesi, hakkında yöneltilen tüm suçlamaların büyük bir iftira olduğunun hukuken tescil edilmesi gerçekten yüreğimize su serpti.
Demek ki her şeye rağmen ülkemizde hala hukuk var. Haklı olduğunu ispatlamak için baya bir uğraşıyorsun, büyük bir hukuk mücadelesi veriyorsun ama eninde sonunda adalet tecelli ediyor ve haklılığın gün yüzüne çıkıyor.
Eğer Prof. Dr. Baş gibi sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada saygın olan bir şahsiyet, atılan bir takım iftiralarla mahkûm edilmiş olsaydı, bu ülkede emin olun ki hukuka zerre kadar güven kalmayacaktı.
Gazetemiz yazarlarından Orhan Dede'nin ifade ettiği gibi, aslında bu beraat kararıyla hukuk sistemimiz namusunu kurtarmıştır.
Prof. Dr. Baş'a oybirliğiyle verilen beraat kararı aslında Türkiye'nin hukuk sisteminin beraatidir.
Benim asıl sormak istediğim soru şu:
5 yıllık dava sürecinde yapılan duruşmalarda Prof. Dr. Baş aleyhinde bir karar verildiğinde, daha mahkeme salonu terk edilmeden Prof. Dr. Baş aleyhinde manşetten haber yapan basın organları, bu beraat kararını neden bir satır haber yapmazlar?
Hukuk sistemimiz namusunu kurtardı ama maalesef basın organları namusunu kurtaramadı, her zaman olduğu gibi yine sınıfta kaldı.
Türkiye'nin, bugün seçim olsa seçime girecek olan 10 partisinden birinin genel başkanı olan Prof. Dr. Baş, 5 yıldır süren bir davadan beraat ediyor ve bizim basın organları haber yapma gereği bile duymuyorlar.
Yazıklar olsun size!
Siz kim, bu ülkenin milli basını olmak kim?
Ama hiç de şaşırmıyorum, neden mi?
Prof. Dr. Haydar Baş, 2005 yılında dünyanın seçkin yüzlerce bilim adamının katıldığı Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi gerçekleştirdi, yepyeni bir ekonomik sistem ortaya koydu; bir satır haber yapmadılar.
Prof. Dr. Baş, o günden bu güne 10 uluslararası MEM kongresi düzenledi, bu kongrelere kendi ülkelerinde danışman olan yabancı bilim adamları gelip Prof. Dr. Baş'a olan hayranlıklarını ifade ettiler, modeli anlattılar, takdir ettiler; bir satır haber yapmadılar.
2008 küresel krizinde Kapitalizm çöktü, Milli Ekonomi Modeli çağı başladı, MEM sessiz bir devrimle Kapitalizmi tarihin çöplüğüne gömdü; bir satır yer vermediler.
Prof. Dr. Baş'ın Milli Para ve Milli Paralarla Ticaret formülü 2008 yılından itibaren başta BRICS devletleri olmak üzere tüm dünyada uygulanmaya başlandı, ABD'nin dolar hâkimiyeti bitti, kâğıttan imparatorluğu yerle bir oldu; haber yapmadılar.
Rusya, Prof. Dr. Baş'ı Duma'sına davet etti, Sayın Baş orada 6 saat modelini anlattı, Ruslar ayakta alkışladı, Jirinovski "Ne mutlu Türküm diyene" dedi; bir satır yer vermediler.
Rus bilim adamları ve siyasetçileri İstanbul'a gelip, Türkçe olarak "Dünyanın Haydar Hoca'ya ihtiyacı var", "Ne mutlu Türküm diyene" dediler; haber yapmadılar.
Prof. Dr. Baş'ın MEM çözümleri, tüketimi teşvik projeleri 2008 küresel krizinde 120'yi aşkın ülke tarafından uygulandı, tek çareyi MEM'de buldular; bir satır haber yapmadılar.
Prof. Dr. Baş, Türk vatandaşları için sunduğu projelerde, vatandaşlık maaşı dedi, asgari ücret 10 bin TL olmalı dedi, ev hanımı maaşı dedi; haber yapmadılar.
Prof. Dr. Baş, senyoraj gelirini devreye koyacağım, madenlerimizi devlet-millet ortaklığıyla işleteceğim, milletimi maden zengini, devletimi baba devlet yapacağım dedi; bir satır yer vermediler.
BRICS devletleri, Prof. Dr. Baş'ın modelini tümüyle uyguladıkları için dünyanın yeni denge merkezi haline geldi, Rusya tarımda bir numara oldu, Çin yoksulluğu sıfırladı, Rus ve Çin devlet başkanları üst üste ABD halkı tarafından dünya lideri seçildi; bütün bunları sağlayan Prof. Dr. Baş hakkında bir satır haber yapmadılar.
Prof. Dr. Baş'ın vatandaşlık maaşı projesi bugün "basic income" olarak kıtalar dolaşıyor; bir satır haber yapmadılar. Bunları artırabiliriz ama bu kadar kâfidir.
Ortaya koyduğu devrim niteliğinde ve dünya çapındaki başarılarını görmezden gelen sözüm ona Türk basını (esasen Türklükle millilikle hiçbir alakaları yok), birileri Prof. Dr. Baş'a en ufak bir iftira attığında onu hemen manşetlere taşıdılar.
Şimdi attığınız bu manşetlerin hepsi iftira çıktı, ne yapacaksınız?
Prof. Dr. Baş turnusolunda sadece müfterilerin foyaları ortaya çıkmadı, aynı zamanda basınımızın bu millete ve bu devlete ait olmadığı da ortaya çıktı.
Tekrar tekrar yazıklar olsun sizin gibi medya ve basın organlarına!
Sizler bu milleti doğru haberle bilgilendirmek için değil, gerçekleri bu milletten gizlemek için vazifelisiniz. Kendinizi ulusalcı da tanımlasanız, milliyetçi ya da dindar da tanımlasanız sizler aynı amaca hizmet eden gayri milli unsurlarsınız.
Gerçekleri ama sadece gerçekleri önümüze koyan, bu vatan ve millete hizmeti kendilerine şiar edinmiş olan Meltem TV, Mesaj TV, Kadırga TV, Köy TV, Yeni Mesaj Gazetesi, İcmal Dergisi gibi mümtaz basın yayın kuruluşlarını tenzih ediyorum.
Onlar daimi çözümü sunan, çözümden yana olan haber mecralarıdır, bu milletin yüz akıdır.
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025