Ortadoğu coğrafyasında yaşananları ve de yaşanacakları anlayabilmek için Prof. Dr. Haydar Baş'ın sık sık altını çizdiği şu gerçekleri asla göz ardı etmememiz lazım:
* Küresel ısınmanın olumsuz etkileri sebebiyle ABD kendine vatan arıyor ve vatan olarak içinde Türkiye'nin de bulunduğu Ortadoğu coğrafyasını seçti.
* ABD'ye ve İsrail'e ait Büyük Ortadoğu Projesi'nin bölme ve parçalama hedefinin içinde olan 22 İslam ülkesinden birisi de Türkiye? Hatta asıl hedef Türkiye?
* Irak ve Suriye için planlanan ve hayata geçirilen Kürdistan projesinin aynısı Türkiye için de planlanmaktadır; oralarda yaşananlar, Türkiye'de yaşanacakların en açık göstergesidir.
* Irak'ta ve Suriye'de Kürdistan'ı kurma görevinin Kürtlere değil de, Yahudi asıllı Barzani'ye verilmesi, Batılı ve İsrailli askerlerle takviye edilmesi, bu projenin Kürtlere bağımsızlık ve vatan kazandırma projesi değil, bir Büyük İsrail Devleti projesi olduğunu göstermektedir.
Şimdi bu temel tespitleri dikkate alarak yaşanan son gelişmeleri değerlendirelim.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Lideri Mesut Barzani'nin yeğeni ve üst düzey Peşmerge komutanlarından biri olan Şirvan Barzani, Musul'un IŞİD'den kurtarılmasının ardından bağımsız bir devlet kurulması konusunda Irak merkezi hükümetiyle resmi görüşmeler yürüttükleri belirtti.
Şu anda Irak'ta Kürt bölgesinin yüzde 97'sinin IŞİD'den temizlendiğini kaydeden Barzani, "Merkezi hükümetle bağımsız bir Kürdistan olup olmayacağı konusunda görüşmelere başladık. Tartışıyoruz. Gelecekte mutlaka bütün bölge için bir referandum yapılacak" dedi.
Barzani, "İlk kez Peşmerge ve Irak ordusu ortak bir operasyon yapıyor. Başkanımızla birlikte bir delegasyon Bağdat'a gitti ve orada çok olumlu bir görüşme gerçekleştirildi. Biz, IŞİD'in yenilmesi ve Musul'un kurtarılmasının ardından iki taraf arasında olumlu bir anlaşma olacağını umuyoruz" ifadelerini kullandı.
Şirvan Barzani, "Olumlu bir anlaşmadan neyi kastediyorsunuz?" sorusuna ise, "Peşmerge ile Irak ordusunun birlikte savaşması, zaten böyle bir anlaşmanın temelini oluşturuyor. Bağımsız bir Kürdistan tartışması da olacak. 'Bağdat: Neden olmasın' dedi. Bağdat'la ülkenin bölünmesini ve bizim bağımsız bir devlet olmamızı resmen konuşuyor olmak, bizim için yeni bir durum. Musul'un IŞİD'den kurtarılmasının ardından kentin ve bölgenin geleceğini bizimle tartışmaya hazır olduklarını belirttiler" karşılığını verdi.
Tabi, bu her iki tarafın da kendi kararı değil; kuzeydekiler ABD'nin verdiği misyonu yerine getiriyor, ABD işgali yaşamış Irak'ın merkezi hükümeti ise buna evet demek zorunda kalıyor. Zaten bu süreç Musul peşmerge yönetimine katılana kadardı. Bu gerçekleşmeden bağımsız Kürdistan ilan edilmiş olsaydı, Musul Barzani'nin olamazdı. Bir de bu devir teslimi Irak merkezi hükümetinin eliyle yaptırdılar.
Peki, bağımsız Kürdistan'ın kurulması için ABD cenahı ne diyor?
Trump Yönetiminde Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapması beklenen General Mike Flynn, gelecekte bir "bağımsız Kürdistan devleti"nin kurulabileceğini söyledi.
Kurdistan TV'ye konuşan Fynn, "Peşmerge en kahramanca mücadeleyi veren güçlerdendir. Peşmergeyle birlikte yürüttüğüm çalışmalar, bana Peşmergenin, çok yetenekli bir yönetime ve önemli bir örgütlenme yapısına sahip olduğunu gösterdi" dedi.
"Kurulacak bağımsız Kürdistan devletine ABD ve koalisyon ülkelerinin destek vermesinin önemli olduğunu" ifade eden Flynn "Bana göre yeni bir Ortadoğu şekillenecek ve Irak ile Suriye bütünlüğünü koruyamayıp dağılacak. Ortadoğu'da üç veya dört yeni devletin doğacağı kanaatindeyim ve gelecekte bir bağımsız Kürdistan'ı göreceğimizi söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.
Flynn'in ifadelerine bakılırsa, Irak'ta yaşanan bağımsızlık süreci aynen Suriye'de de yaşanacak. "Ortadoğu'da üç dört yeni devletin doğacağı" ifadesi de önemli, çünkü Türkiye'de de yeni bir devlet kurulacağından bahsediyor.
Peki, Türkiye'nin Barzani merkezli, kendi coğrafyasını da tehdit eden bu gelişmelere tavrı nasıl? Barzani'ye "kardeş" ve "dost" gözüyle bakan, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları attıran Türkiye siyasetinin tavrının nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Kasım ayında Ankara'ya gelen ve siyasilerimizle temaslarda bulunan Peşmerge yönetiminin sözde başbakanı Neçirvan Barzani ile Ankara'da bir Kürdistan temsilciliği açılması konusunda mutabık kalındığı belirtildi. Buna göre Peşmerge Yönetimi, "Kürdistan" adıyla 2017 Ocak ayında Ankara'da diplomatik temsilcilik açacak.
1996'dan bu yana KDP ve KYB'nin Ankara'da temsilciği bulunuyordu. Bu yeni gelişme ile birlikte ilk kez Kürdistan adıyla açılmış olacak.
İç barışı sağlayacak, milleti tek bilek tek yürek yapacak sağlıklı milli politikalar üretilmediği müddetçe Türkiye'nin yaşayacağı kader de maalesef bu olacaktır.
Terörün Kürt sorunu haline dönüştürülmesi, yapılan açılımlarla siyaset imkanı tanınması, halk desteği sağlandıktan sonra bu imkanın bir anda ellerinden alınması maalesef Türkiye'de yaşanacak bu süreci hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Halbuki, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet-Milli Devlet tezi projeleriyle, vatandaşlık maaşı ile, Güneydoğu insanının aş ve iş problemlerinin baba devlet anlayışıyla çözümüyle Güneydoğu insanı yeniden kazanılıp, terör tamamen bitirilebilirdi ama maalesef yangına körükle gitmek tercih edildi.
Bu aşamadan sonra Irak ve Suriye aynasına iyi bakalım, çünkü oralarda yaşananlar bizlerin de yaşayacaklarıdır.
* Küresel ısınmanın olumsuz etkileri sebebiyle ABD kendine vatan arıyor ve vatan olarak içinde Türkiye'nin de bulunduğu Ortadoğu coğrafyasını seçti.
* ABD'ye ve İsrail'e ait Büyük Ortadoğu Projesi'nin bölme ve parçalama hedefinin içinde olan 22 İslam ülkesinden birisi de Türkiye? Hatta asıl hedef Türkiye?
* Irak ve Suriye için planlanan ve hayata geçirilen Kürdistan projesinin aynısı Türkiye için de planlanmaktadır; oralarda yaşananlar, Türkiye'de yaşanacakların en açık göstergesidir.
* Irak'ta ve Suriye'de Kürdistan'ı kurma görevinin Kürtlere değil de, Yahudi asıllı Barzani'ye verilmesi, Batılı ve İsrailli askerlerle takviye edilmesi, bu projenin Kürtlere bağımsızlık ve vatan kazandırma projesi değil, bir Büyük İsrail Devleti projesi olduğunu göstermektedir.
Şimdi bu temel tespitleri dikkate alarak yaşanan son gelişmeleri değerlendirelim.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Lideri Mesut Barzani'nin yeğeni ve üst düzey Peşmerge komutanlarından biri olan Şirvan Barzani, Musul'un IŞİD'den kurtarılmasının ardından bağımsız bir devlet kurulması konusunda Irak merkezi hükümetiyle resmi görüşmeler yürüttükleri belirtti.
Şu anda Irak'ta Kürt bölgesinin yüzde 97'sinin IŞİD'den temizlendiğini kaydeden Barzani, "Merkezi hükümetle bağımsız bir Kürdistan olup olmayacağı konusunda görüşmelere başladık. Tartışıyoruz. Gelecekte mutlaka bütün bölge için bir referandum yapılacak" dedi.
Barzani, "İlk kez Peşmerge ve Irak ordusu ortak bir operasyon yapıyor. Başkanımızla birlikte bir delegasyon Bağdat'a gitti ve orada çok olumlu bir görüşme gerçekleştirildi. Biz, IŞİD'in yenilmesi ve Musul'un kurtarılmasının ardından iki taraf arasında olumlu bir anlaşma olacağını umuyoruz" ifadelerini kullandı.
Şirvan Barzani, "Olumlu bir anlaşmadan neyi kastediyorsunuz?" sorusuna ise, "Peşmerge ile Irak ordusunun birlikte savaşması, zaten böyle bir anlaşmanın temelini oluşturuyor. Bağımsız bir Kürdistan tartışması da olacak. 'Bağdat: Neden olmasın' dedi. Bağdat'la ülkenin bölünmesini ve bizim bağımsız bir devlet olmamızı resmen konuşuyor olmak, bizim için yeni bir durum. Musul'un IŞİD'den kurtarılmasının ardından kentin ve bölgenin geleceğini bizimle tartışmaya hazır olduklarını belirttiler" karşılığını verdi.
Tabi, bu her iki tarafın da kendi kararı değil; kuzeydekiler ABD'nin verdiği misyonu yerine getiriyor, ABD işgali yaşamış Irak'ın merkezi hükümeti ise buna evet demek zorunda kalıyor. Zaten bu süreç Musul peşmerge yönetimine katılana kadardı. Bu gerçekleşmeden bağımsız Kürdistan ilan edilmiş olsaydı, Musul Barzani'nin olamazdı. Bir de bu devir teslimi Irak merkezi hükümetinin eliyle yaptırdılar.
Peki, bağımsız Kürdistan'ın kurulması için ABD cenahı ne diyor?
Trump Yönetiminde Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapması beklenen General Mike Flynn, gelecekte bir "bağımsız Kürdistan devleti"nin kurulabileceğini söyledi.
Kurdistan TV'ye konuşan Fynn, "Peşmerge en kahramanca mücadeleyi veren güçlerdendir. Peşmergeyle birlikte yürüttüğüm çalışmalar, bana Peşmergenin, çok yetenekli bir yönetime ve önemli bir örgütlenme yapısına sahip olduğunu gösterdi" dedi.
"Kurulacak bağımsız Kürdistan devletine ABD ve koalisyon ülkelerinin destek vermesinin önemli olduğunu" ifade eden Flynn "Bana göre yeni bir Ortadoğu şekillenecek ve Irak ile Suriye bütünlüğünü koruyamayıp dağılacak. Ortadoğu'da üç veya dört yeni devletin doğacağı kanaatindeyim ve gelecekte bir bağımsız Kürdistan'ı göreceğimizi söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.
Flynn'in ifadelerine bakılırsa, Irak'ta yaşanan bağımsızlık süreci aynen Suriye'de de yaşanacak. "Ortadoğu'da üç dört yeni devletin doğacağı" ifadesi de önemli, çünkü Türkiye'de de yeni bir devlet kurulacağından bahsediyor.
Peki, Türkiye'nin Barzani merkezli, kendi coğrafyasını da tehdit eden bu gelişmelere tavrı nasıl? Barzani'ye "kardeş" ve "dost" gözüyle bakan, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları attıran Türkiye siyasetinin tavrının nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Kasım ayında Ankara'ya gelen ve siyasilerimizle temaslarda bulunan Peşmerge yönetiminin sözde başbakanı Neçirvan Barzani ile Ankara'da bir Kürdistan temsilciliği açılması konusunda mutabık kalındığı belirtildi. Buna göre Peşmerge Yönetimi, "Kürdistan" adıyla 2017 Ocak ayında Ankara'da diplomatik temsilcilik açacak.
1996'dan bu yana KDP ve KYB'nin Ankara'da temsilciği bulunuyordu. Bu yeni gelişme ile birlikte ilk kez Kürdistan adıyla açılmış olacak.
İç barışı sağlayacak, milleti tek bilek tek yürek yapacak sağlıklı milli politikalar üretilmediği müddetçe Türkiye'nin yaşayacağı kader de maalesef bu olacaktır.
Terörün Kürt sorunu haline dönüştürülmesi, yapılan açılımlarla siyaset imkanı tanınması, halk desteği sağlandıktan sonra bu imkanın bir anda ellerinden alınması maalesef Türkiye'de yaşanacak bu süreci hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Halbuki, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet-Milli Devlet tezi projeleriyle, vatandaşlık maaşı ile, Güneydoğu insanının aş ve iş problemlerinin baba devlet anlayışıyla çözümüyle Güneydoğu insanı yeniden kazanılıp, terör tamamen bitirilebilirdi ama maalesef yangına körükle gitmek tercih edildi.
Bu aşamadan sonra Irak ve Suriye aynasına iyi bakalım, çünkü oralarda yaşananlar bizlerin de yaşayacaklarıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025