Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, üstü kapalı IMF politikalarını sanki yeni bir şeymiş gibi yeniden devreye koyarken, sanki Türkiye ekonomisinde bir düzelme işareti varmış gibi açıklamalar yapmaya da devam ediyor.
ABD'de küresel fon sahipleriyle ve IMF yetkilileriyle kurduğu temasların ardından yaptığı açıklamada Bakan Şimşek, "Türkiye sahalara döndü. Son yıllarda yaşanan sıkıntılar geride kaldı" dedi. Hangi sıkıntılar geride kaldıysa?
Mehmet Şimşek'in bu açıklamalarına Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'tan cevap gecikmedi.
BTP lideri sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Açlık sınırının 17 bin liraya yaklaştığı, emekli maaşının hala 10 bin lira olduğu, asgari ücrete zam yapılmayacağının açıklandığı, MB'nin 818 milyar zarar ettiği, enflasyonu dünyada 4. sırada olan ülkemizde. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: 'Türkiye sahalara döndü. Son yıllarda yaşanan sıkıntılar geride kaldı' diyor" ifadelerini kullandı.
Vatandaşların sıkıntıları katlanarak arttığına göre, Bakan Şimşek'in, kim ya da kimlerin sıkıntılarının geride kaldığını açıklamasını ivedilikle bekliyoruz.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayınlanan haftalık bültene göre, 19 Nisan itibarıyla bankaların tüketici kredilerinin tutarı 1 trilyon 622,6 milyar lira; bireysel kredi kartı alacakları ise 1 trilyon 370 milyar 228 milyon lira oldu. Bu demek oluyor ki vatandaşların bankalara bireysel borçları toplam 3 trilyon lira.
Böyle devasa bir borç, elde edilen gelirle ödenebilir mi? Asla mümkün değil. İşte buna borç batağı diyoruz. Hem de faizi, kartopu gibi büyümeye devam ediyor.
22 yıllık AKP iktidarı döneminde bakın vatandaşların geliri nasıl da erimiş…
22 yılda enflasyondaki yükselişle fiyatlar katlanarak artarken, maaşlar ise reel bazda azaldı.
2002'de 1.61 TL olan dolar, geride kalan 22 yılda 20 kat artarak 32.5 liraya ulaşırken Euro ise 1.66 TL'den 34.9 TL'ye çıktı.
Bildiğiniz gibi Türkiye ekonomisi döviz borçla, diğer ifadeyle taşıma suyla döndürülmeye çalışıldığı için döviz kurlarındaki bu devasa artış zaten yaşadığımız yüksek enflasyonun temel nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
2002'de yüzde 29.7 olan tüketici enflasyonu, 2024'ün Mart ayında yüzde 68.5'e yükseldi.
Yüksek enflasyon ise maaşları eritti. AKP iktidarı, 2002'de 163 TL olan asgari ücretin 2024'te 17 bin 2 TL'ye ulaştığını sürekli vurgulasa da adeta ortalama ücret haline gelen asgari ücret pula döndü. 2002'de 18 kuruş olan ekmek, artık 10 TL'den satılıyor. Kırmızı etin kilogram fiyatı ise 9 TL'den 22 yılda 600 TL'ye yükseldi.
Maaşlar içinde en büyük kayıp da emekli maaşlarında yaşandı.
2002'de 216 TL'lik en düşük emekli maaşı, asgari ücretin 53 TL üzerindeydi. Artık 10 bin TL'lik emekli maaşı, 22 yılın sonunda asgari ücretin neredeyse yarısına geriledi.
Dar tanımlı işsizlik oranı 22 yılda yüzde 10.3'ten yüzde 8.7'ye inse de bu dönemde işsizlik patladı. Türkiye'de geniş tanımlı işsizlik oranı şubat itibarıyla yüzde 24.5'e ulaşırken, 9.6 milyon işsiz bulunuyor.
Brüt dış borç stoku 2002'deki 131.8 milyar dolardan 2023'te 500 milyar dolara yükselerek rekor kırdı.
AKP'nin ekonomi politikalarının bir sonucu olarak 45 litrelik deposu olan bir araba artık 2.000 TL'ye doluyor. Geride kalan 22 yılda akaryakıt fiyatları 27 kat arttı.
Benzinin litresi 1.62 TL'den 43.6 TL'ye, motorinin litresi ise 1.48 TL'den 41 TL'ye ulaştı.
Yüksek enflasyon ve düşen satın alma gücünün sonucu olarak vatandaşlar daha fazla borçlanmak zorunda kaldı. Ancak 22 yılda tüketici kredisi faizleri yüzde 54.7'den yüzde 82'ye yükselirken, politika faizi ise yüzde 46'dan yüzde 8,5'2 kadar düştü sonra yeniden tırmanışa geçerek yüzde 50'ye ulaştı.
Bu acı tabloya bakıldığında Sayın Şimşek'in iddia ettiği gibi hiçbir sıkıntının geride kalmadığı, hatta uygulanan daha acı reçetelere bakılırsa durumun çok daha vahim olacağını söyleyebiliriz.
Gerçekten yaşanan tüm sıkıntıların geride kalmasını istiyor muyuz, bunun tek yolu, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirecek olan Bağımsız Türkiye Partisi'ni ve lideri Hüseyin Baş'ı iktidar yapmaktır.
Ha yapmadınız, siz bilirsiniz, daha acı faturalar ödemeye devam edersiniz.
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025