Yarenler, ahbaplar, arkadaşlar ve dostlarımızla sık sık bir araya gelir dünya ahvalini, bölgemizin ve ülkemizin halini tartışır, ölçer biçeriz...
Türklük ve İslam müştereğinde buluştuğumuz ama başka-başka partili insanlardan oluşur bu sohbet gruplarımız...
Bu sohbetlerin en sonuncusunda bir Dostumun; "Hocam bize ne oldu? Beş yaşındaki bir çocuğu bile sünnetçiye direnirken üç-dört kişi zor zaptederken; bizi gözümüzün içine baka baka parçalıyorlar, bedenimizden parçalar koparıyorlar direnmiyor, hatta ses bile çıkarmıyoruz! Hocam bize ne içirmişler? Yoksa bize deccal büyü mü yapmış?" Sorusu ile sarsıldım!
Elbette hemen taşı gediğine koyarak; "Kardeşim! Haydar Hoca yıllardır bize, milleti ayıktırın diyor. Dikkatini çekerim uyandırın değil, ayıktırın! Bu ne demektir biliyor musun; Allah'ın Türk Milletine bahşettiği bir mütefekkir, milletin sarhoş olduğunu ve ayıktırılması gereğini onlarca yıldır, ülkeyi karış karış dolaşarak anlatıyor. Niye duymuyor, neden duymazdan geliyorsunuz?" Diye siteme niyetlendim, iki üç kişi birden lafımı ağzıma tıktılar!
Ve bana Gönül Adam Haydar Hocam'ı, DUMA tebliğini, Milli Ekonomi Modelini anlatmakla kalmayıp, AKP'lilerin modelden arsızca çalmalarını ve acemice yüz-gözlerine bulaştırmalarını anlatma yarışına girdiler!...
Şükrettim.
Hemen her hafta bir iki gün buluştuğumuz 10-15 değişik ve değişen kişiden oluşan sohbet grubumuz; kızgın MHP'lilerden, dargın ve demoralize AKP'ye oy vermiş ama pişman olmuş ülkücülerden ve eski BBP'lilerden oluşur...
Keşke, Haydar Hocam'ın son Trabzon konuşması yapılmış olsaydı ve Hocamın bir kardeşimize iltifâten buyurdukları; "Demek ki kulaç atabileceği bir deniz var ve pervasızca kulaç atıyor" tariflerini, nasıl yaşadığımı anlatabilseydim..
"Keşke" sözüne Anam Rahmetli çok kızardı ama keşke işte!
Aylardır acizâne; "Ben hiç binlerce koyunun bir kurda saldırdığını; görmedim, duymadım okumadım ama bir kurdun binlerce koyuna saldırdığını gördüm de, duydum da okudum da" diyerek sayımızın azlığından şikâyet eden arkadaşlarımızı teselliye çalışırım...
Haydar Hocam'ın Trabzon konuşmalarından aklımda kaldığı kadarıyla; "Bize marjinal diyorlar. Ben de nedir diye lügate baktım ki azınlık demekmiş! Biz azlık mıyız be ahmak?" Girizgâhıyla Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarına methiyelerini de bu arkadaşlara dinletme şansım olsaydı keşke... Dedim ya keşke işte...
Aylardır, hatta yıllardır kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz zannediyordum.
Artık inanıyorum ki -Vallahi- öyle değilmiş!
Bizi kendilerini kalabalık zannederek güçlü vehmeden AKP'liler başta olmak üzere, ömürlerini hasrettikleri siyasi adreslere kızgın olanlar da işitiyorlar, biliyorum..
Şükür ki sadece işitenler değil, duyanlar da varmış doğruya, felâha, refaha, "Kâinat Türk Devleti" ne çağrımızı...
Artık mutat mahalle buluşmalarımızda; benden Haydar Hoca'yı soran yok!
Sadece sormamakla kalmayıp, bana Haydar Hoca anlatanlar var artık.
Sosyal medyadan da, sadece bel altı saldıranlar bitmekle kalmadı; kulaktan dolma bilgi kirliliği ile ve ön-yargılarıyla sorgulamalar da neredeyse bitme derecesinde azaldı Elhamdülillah...
Bu yazışmalardan bir tanesini önemine binaen aynen kopyalayarak ilginize sunmak istiyorum; Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nda bahisle bir Kardeşimiz, 10 Nisan 2016'da; "Hocam rahmetliyi bende severdim gerçekten talebelik yıllarımda henüz BTP yoktu lakin ben yine haydar hocamı takip ediyordum. siyasi olarakta muhsin başkana desdek veriyor hatta burda nizamı alem ocaklarının kuruluşunda da yer almıştım. lakin rahmetli, HAYDAR hocama da PEK UZAK DURUYORDU BUNUN SEBEBİNİ BİR TÜRLÜ CÖZEMEDİM. ki HAYDAR HOCAM GÖRDÜĞÜM KADARIYLA MÜKEMMEL BİR TÜRK İSLAM MİLLİYETÇİSİDİR. ben şahsen türklüğüde müslümanlığıda hocamdan öğrendim. bu işin sebebi sizce nedir sayın hocam. ayrıca sizide takib ediyorum BTP saflarına katıldığınızda inannın göz yaşlarıma hakim olamamıştım. işte bu gerçek TÜRKLER mutlaka burda buluşacak diye naralar atmıştım. affınıza sığınıyorum. kalın sağlıcakla."
(İletiyi aynen kopyaladığım için imla ve noktalama düzeltmesi yapmadım, özür diliyorum.) Diye sormuş, bendeniz de aynı gün Kardeşimize:
"Selâm ile Sevgili Kardeşim;
Haydar Hocam'ın kaptanlığında Ehl-i Beyt Gemisi'ne binmek sadece nasip işidir.
Şahsen nasiplendiğim için şükürlerdeyim.
Becerebildiğimce çağrı da yapıyorum. Sebep olduğum her yeni katılımda da şükürler ediyorum.
Gerisi yani nasipten ötesi teferruattan bile değil bence...
Umarım cevabım yeterli olmuştur. Ölenlere rahmet, kalanlara doğruyu görecek feraset dileyelim... Allah'a emanetimsin. Hayırlı geceler. Selâm, sevgi, duâ" diye cevap vermişim..
Kardeşimiz gecenin geç vakti olması hasebiyle rahatsız ettiğini düşünerek özür dileyince de;
"Estağfirullah... Aksine memnun oldum. Birebir sormaktansa vehimlerle gıyaben yapılan yorumlar, Allah korusun insanı müfterî yapar. Bir şeyi bilir ve inanarak söylerim ki; Yolcu yoluyla yol yolcusuyla güzeldir.. Allah hiç birimizi doğru yoldan ayırmasın.. Tekrar Allah'a emanet ederim. Hayırlı geceler" dileklerimle uğurlamışım...
Bu kardeşimiz, bizden. Yani İkinci Kuvay-ı Milliyeci. Yani Baştürk Haydar Hocamıza Türk'çe bir aşk ve şevkle bağlı, fikren de donanımlı bir Kardeşimiz artık..
Benzer olayları, epeydir-epeyce yaşadım, yaşıyorum. Tam olduklarına kani olduklarımı da inşallah fırsat buldukça paylaşırım...
Tekrâren; bize 21. yy.'ın Bilâl-i Habeşîliğini nasip eden Allah'a hamd ü senâlar olsun..
Biz günde beş vakit Ezan-ı Muhammedi okuyan Bilâl-i Habeşî'ce salâha ve felâha çağıracağız; gür sesimizi seven-sevmeyen herkes işitecek ve sonunda ısrarlı samîmi çağrımızı duyanlar koşarak safa katılacaklar inşallah..
Bir de Haydar Hocamın Trabzon'dan seslendirdiği; "Sen Mustafa Kemal'in Müslümanlığını kabul ettiğin anda, Devletin Müslümanlığını kabul edeceksin! Anlamıyor musun ahmak!" Şeklindeki tarihi ve akıl dolu uyarısını, dinci zavallılar ve Atatürkçü geçinen nâdanlar duysun isterim...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017