Atatürk'ün yaptıklarını doğru anlamak

Geçtiğimiz Pazar günü Samsun'da Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Karadeniz Bölgesi il ve ilçelerinin belediye başkan adayları tanıtıldı.BTP, bütün il ve ilçelerden aday gösteriyor ve önümüzdeki yerel seçimlere kabiliyetli, ilinde ve ilçesinde sevilen, başkan olması durumunda vatandaşına en güzel hizmeti sunabilecek bilgi ve tecrübeye sahip olan güçlü bir kadroyla giriyor.Ellerinde BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyaca ünlü, uygulanan ülkeleri şaha kaldıran Milli Ekonomi Modeli gibi bir yol haritaları var ki, Marttan sonra BTP'li olan belediyelere çok büyük kapılar açılacağı kesin?Tabi, demokrasi var, belediyesinin BTP'li olmasını, halk kendisi sandık başında belirleyecek. Sizin ne kadar büyük projeleriniz, mükemmel çözümleriniz olursa olsun, karar halka ait?İnşallah bu seçimlerde milletimiz bugüne kadar yaşadıklarından ders çıkarır; yanlışta ısrar ettiği takdirde yakın zamanda yaşayacağı kaos ve çatışmayı, ekonomik çöküşü ve yabancı talanını öngörür de bu sefer il, ilçe ve beldelerinin kapısını tek çıkış yolu olan BTP'ye sonuna kadar açar. Prof. Dr. Baş, her programda Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili önemli tespitler yapmaya devam ediyor. Bu hafta Samsun'da yaptığı değerlendirmesinde, Atatürk'ün laikliği getirmesine, tekke ve zaviyelerin kapatılmasına açıklık getirdi: "Atatürk laikliği niye getirdi biliyor musunuz? Bektaşileri 'Müslüman değildir' iftiralarıyla birlikte idam sehpalarına çektiler Marmara Denizi kana bulandı. Birçok olaylar oldu. Ve ta Cumhuriyet dönemine kadar da bu olaylar devam etti. Yani devlet dine baskı yaptı. Onun önüne geçebilmek için Mustafa Kemal Paşa 'devlet din işlerine karışamaz', 'laiklik var' dedi. Yani dini korumak için, dindarı korumak için Atatürk laikliği getirdi."Gerçekten olayları kendi zamanında, nedenleri ve sonuçlarıyla doğru bir bakış açısıyla değerlendirdiğinizde yapılanların ne kadar mantıklı olduğunu anlıyorsunuz.Birileri din adına, Ehl-i Beyt'in anlayışıyla İslam'ı yaşama gayretinde olan Bektaşilere dini yaşama hakkı tanımayınca, birileri devlet iradesini kullanarak, dinini yaşayanları taciz edip, ibadethanelerine musallat olunca; yine bir Ehl-i Beyt sevdalısı olan Atatürk'ün, dini ve dinini yaşamak isteyenleri korumak adına laikliği getirdiğini görüyoruz.Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak biliriz. Bu, bidat akımlarının din adına devleti esir almasının önünü kestiği gibi, gerçek dindarların da devletin koruması altına alınmasını sağlamaktadır.Tekke ve zaviyelerin kapatılması da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yıpratılması için sıkça gündeme getirilen konulardan birisi? Sayın Baş bu konuda şunları söyledi:"?Tekke ve zaviyeleri niçin kapattı? Arife Ana bana anlattı. Cemalettin Çelebi Atatürk'e 'Paşam bu tembeller, işe yaramaz adamların tekkeye gelip eğitim aldıkları yok. Ama askerlik zamanı geldiğinde askere gitmemek için gelip tekkeye sığınıyorlar.' Geçici müddet için tekkeler kapanmıştır. Ben merhum Ecevit'in lisanından Atatürk'ün bu konuda ısrarcı olmadığını, mutlaka tekkeleri de açacağını söylediğini duydum."Dinimizde aslolan olan kurumlar, binalar değil, insanın kendisidir, İslam'ın yaşanmasıdır. Bir Hak dostu, dergahı yandığı zaman, talebelerini topluyor ve "Bundan sonra dergahımız tüm arzdır" diyor. Bu, ibadethane, cami, tekke, dergah olmayacak anlamında değil elbette?İçinde, Ehl-i Beyt'e hakaret edilen, lanet olunan, inkar edilen, dedikodunun yapıldığı, ihanet planlarının yapıldığı, İslam'ın çarpıtıldığı mescitler değil, İslam'ın temeli olan Ehl-i Beyt'in anlatıldığı, muhabbetle Allah'a ibadet edilen, içinde birlik ve beraberliğin temin edildiği, vatan ve millet sevgisinin aşılandığı mescitler lazım.Din ve dini kurumlar maddi menfaatlerin elde edilmesi için bir vasıta haline getirilirse ?ki bu zihniyet Emevi zihniyetidir- o din anlayışının Kur'an'ın, Hz. Peygamberin (SAV) ve Ehl-i Beyt'in anlayışıyla yeniden düzeltilmesi lazım.Atatürk görüyor ki, tekke ve zaviyeler askerlikten kaçmak için bir bahane haline dönüşüyor ve bunun için geçici bir süre önlem alınıyor. Tabi, fitneciler boş durmuyor; hem niyeti bu olanları yıpratmaya çalışıyorlar, hem de dini kullanarak siyasi amaçlarına ulaşmak istiyorlar. Halbuki din, Allah'a ulaşmak için bir araçtır, maddi menfaatlere ulaşmak için değil?Bakalım, Atatürk'le ilgili başka hangi gerçekleriöğreneceğiz.