Ankara Devlet Tiyatrosu'nda suikast sahneleri

Devlet tiyatrosunda yeni oyunlar sahne alıyor.Geçmişte Türk milleti çok oyunlar gördü.Din-devlet, devlet-millete çatışmaları yaşandı.Sağ-sol kavgalarına tutuştuk. Binlerce vatan evladı can verdi.Alevi-Sünni tartışmaları, Laik-antilaik kapışmalarına şahit oldu bu yüce millet.İstismarcılar kol gezdi. Din istismar edildi, millet-milliyet istismar edildi, devlet ve Atatürkçülük istismar edildi. Bu istismarcıların kapıştırmalarıyla millet bölündü, birlik kayboldu, devlet zayıflatıldı, dinimiz sulandırıldı, asker yıpratıldı, ekonomi çökertildi? Türk milletine tutunacak dal bırakılmadı.Olan millete oldu, devleti oldu. Atı alan ecnebiler, AB, ABD, IMF, azınlıklar ve onların taşeronları Üsküdar'ı geçti.İstismar edilmeyen ne kaldı geçmişten bugüne? Başörtüsüne varıncaya kadar her şey istismar edildi.Başörtüsü mağdurlarının kangrenleşmiş yaraları istismar edildi. İstismar edildi diyorum; çünkü dün bu mağdur evlatlarımızı sokaklara dökenler, meydanlarda bağırtanlar, kilometrelerce başörtüsü zincirleri oluşturanlar, şimdi her türlü yasal, anayasal, medyasal ve sair her türlü kamu yetkilerini ve sivil etkilerini ellerinde tutmalarına rağmen, müspet bir adım atmadıkları gibi, Anayasa-manayasa manevralarıyla işi tamamen yasak hale soktular. Kimsede tıssss yok!Dün millet ve devlete sivil sahnede oyun oynayarak, devlet-millet, din-devlet çatışmasını tezgahlayanlar, bugün kamu sahnesinde adeta bu rolü üstlenmiş vaziyetteler.Suikast yaygaraları, dinleme ve çukur kazma seansları, yargı mensuplarının bile şaşırdığı dava ve mahkeme süreçleri ve cümlesinin besleme medyada özellikle topluma pompalanması, dünün istismarcılarının kaptıkları devlet koltuklarından sahneledikleri yeni tiyatrolardır, yeni rollerdir.Günlerden beri suikast haberleridir gidiyor.AKP'li Bülent Arınç'a sukast yapılacakmış. 2 asker onun bulunduğu sokakta derdest edilmiş. Asker işin içindey miymiş?! Ne kadar içindeymiş?! Bir de ajan köstebek varmış. Köstebekte askermiş. Lakin diğer askelerin orada ne işi varmış?! Ve sair? Tabi bu arada Tokat Reşadiye'de 7 askerimizin şehit edildiği hunharca saldırıyı da askerin üstüne atıverdiler? Gelişmeler gösteriyor ki, ekonomik batakla milleti aç-susuz bırakan, PKK ve azınlıkların taleplerini karşılayarak milletin başına belaya sokan, bu süreçte pirim kaybeden hükümet namına yeni mağduriyet senaryoları oluşturulmak isteniyor!Vaziyet karşısında millet, ne yapacağını şaşırdı; tutunacak, ne devleti kaldı, ne askeri, ne siyaseti! Bunlar ne iş?!BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu sahnenin şifrelerini bir hafta önce herkesin anlayacağı şekilde çözdü."Asker köstebeğin, orada oturan siyasinin caddesinde ne işi var? Takip edilen köstebek asker, söz konusu sokakta oturan siyasiye bilgiler sızdırıyor; 2 görevli asker de onu takip ediyor olmasınlar? Böyle bir takibin suikastle ne alakası var?! Niye olaya bir de bu taraftan bakmıyorsunuz?!" dedi. Foyaları ortaya çıktı. CHP Genel Başkanı sayın Deniz Baykal başta olmak üzere muhalefet liderleri, Prof. Dr. Baş'ın olayın şifrelerini çözen açıklamalarından bir hafta sonra, Prof. Dr. Baş gibi konuşmaya başladılar. Bilgilerin bu istikamette olduğunu vurguladılar? Öğleden sonra günaydın!Önceki gün ekranların karşısına geçen Baykal'dan, "ben de bu Haydar Hoca'dan duyduktan sonra olayın künhüne vakıf olabildim" demesini beklerdim. Gün samimiyet ve mertlik günüdür; basit siyasi hesapların peşinde olma günü değildir çünkü.Devletin en üst kademesindeki Baykal gibi bir zat, bu karmaşık olayları Prof. Dr. Baş'tan dinledikten sonra çözüyorsa, devlet işinde hiçbir bezi millet nasıl çözsün! Medya kulağına neyi üflüyorsa o yana dönüyor. Bu çok vahim bir süreçtir.O halde milletin yapacağı en acil ve en demokratik iş, devlet ve milletin selameti için işi sahibine, ehline teslim etmektir. O da BTP kadroları ve Genel Başkanı Prof. Dr. Baştır. Gerisi, devleti dağıtacak ve milletin gözünü boyayan devlet tiyatrosudur. Bu tiyatro ile devlet ve millet iflah olmaz!