Ahlâkı da gören varsa beri gelsin!Hanidir ortalık toz duman; vay efendim anayasa şöyle diyor, yasalar böyle diyor?Bu eleştirilerin muhatabı olan zat ise, bana değildir inşallah deyip, aldırmadan yoluna devam ediyor. Pehlivan kisbeti yağından belli olur. Başaltında güreşirken bile, vazgeçtik hukukundan, vatandaşın kendisine bile meydan okuyan bu zat şimdi baş pehlivan! Yandık ki ne yandık? Ne cazgır tanır ne de seyirci, toplayacağı parsa önemlidir. Ödülü ise güreşe başlamadan cebindeydi, BOP eş başkanlığı. O zamanlar deste boyunda bile güreş tutmuyordu ki, şu eş başkanlık kendisine deste, küçük orta, büyük ortayı da atlatarak başaltını sunmuştu. Sıra baş pehlivanlığa gelmişti, o da oldu. Biliyoruz zurnada peşrev olmaz ama işin raconudur; davul ve zurna eşliğinde peşrevle güreşe başlanır. Oysa davulcu da zurnacı da yolun yolcusuydu. Zaten söylediklerimiz er meydanı için geçerliydi. Meydan siyaset meydanıydı, bu meydanın cazgırı da davulcu ve zurnacısı da, malum baş pehlivan adayının emrindeydi. Böyle adalet olmaz, diye ahali homurdansa da, onun bildiği adalet bir isim olabilirdi (Adalet Cimcoz belki de, Adalet Ağaoğlu'nu bilir mi, şüphem var!). Bir de hakkını yemeyelim, ne de olsa futbola malzemeci yamaklığından başladığı için olsa olsa, bir zamanlar İstanbul Liginde oynayan Adalet Takımını bilebilirdi.İşin fantezisi bir yana trajedisine bakalım;Herkes hukukçu kesildiyse de, ahalinin sesi ayyuka çıktı: Bu kadar da olur muydu hukuksuzluk!Hukuksuz demokrasi olmazdı da, hukuk ayıplı başbakan olabiliyordu. Yaptırım(ceza) nedir? Kuralın ihlâline karşı hukukun tepkisidir. Hukuku ihlâl eden başbakan da olsa cezasız kalmamalıdır ki, hukuk devleti olduğumuzu bilelim. Zaten, TC Devleti'nin kafa kâğıdında (anayasasında) hukuk devleti olduğu yazılıdır. Devletin TC'sini kazıyan bir zihniyet için, anayasasında "hukuk devleti" yazsa ne yazar!Ben diktatör değilim dese de, cümle âlemi inandıramaz. Diktatör değilsen, hukuka saygılı ol ve yargı gücünün işlemesini engelleme. Son sözü söyleyecek yargıçların ağzından lâfı alma!Yasada açık hükmün bulunmamasını fırsat bilerek başbakanlığın nimetlerinden istifadeyi sürdürerek cumhurun başına aday kesilmeyi hangi ahlâk ve vicdana sığdırabildin?Şimdi ise yasaların anası Anayasa'da açık hüküm varken (Anayasa, madde: 101/fıkra 4) yani, Cumhurbaşkanı seçilerek partin ve TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) üyeliğinle ilişkin kesilmişken hâlâ Başbakan sıfatını ve AKP Genel Başkanı sıfatını, anayasayı ihlâl etme bahasına, kullanarak parti kongresi yapmaya kalkışman, Yüce Divan'lık bir suçtur.Hukuk, toplumsal yaşamın her alanını ilgilendirir. Toplumun bütün kesimlerinde hukuku, olumlu ve olumsuz etkileriyle görebiliyoruz. Bu husus, devlet için de geçerlidir. O halde, birbirleriyle yakından ilişkisi olan "devlet" ve "hukuk" kavramları hakkında belli düzeyde bilgi ve insafa sahip olmak, uygar ve yurtsever insan için bir görevse, devletin başındaki için de en azından bu olmalıydı!Bu pervasızlık devam ederse "bir tel kopar, âhenk ebediyen kesilir" (Yahya Kemal).Şimdiye kadar, serhanendenin müthiş performansıyla kaba saz eşliğinde meydan faslı çektiniz; bundan sonrası Yargı önünde (huzurunda) huzur faslı olacaktır.Halkın demokrasi talebi de divan faslında çok sesliliği deneyebilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023