AKP kurmayları, terör, yoksulluk, yolsuzluk ve adaletsizlik başta olmak üzere bin bir türlü problemle kavrulan milletin önüne temcit pilavı gibi yine "sistem meselesi"ni sürüyor.
AKP'nin Fransızları mikrofonlara ve ekranlara üşüşmüşler; Fransız modeli başkanlık sistemi istiyorlar.
Kanuni, fermanıyla Fransa'ya dans resti çekmişti diye öykünen İslamcılar, devlet-millet meselelerine öyle Fransız kaldılar ki, Fransa'nın başkanlık sistemini motamot tercüme ve taklit edecekler? Ülke kurtulacakmış!
Partiden devlete her şey, Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'a endekslenecek; Türkiye öyle kurtulacakmış?!
Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Jak Şırak (Jacques Chirac) gibi olacak, meseleler şşrak diye hallolacak!
Devlet ve millet meselelerine Fransız kalmak bu!
Erdoğan'ın TOBB'daki, kimsenin Türkiye'yi vejetaryen diyete mahkûm edilmiş bir aslanlar ülkesi haline getirmeye hakkı yok, çıkışında da aynı Fransız kalma maluliyeti görülüyor.
Fransızca rüyaya bak: Ot yiyen aslan değil de; her türlü et yiyen, hatta insan yiyen aslan olacakmış Türkiye!
Bu türden BOP rüyaları değil mi, çeyrek asırdan beri İslam dünyası ve güneydoğumuz başta olmak üzere Türkiye'nin anasını ağlatan!
15 yıldan beri AKP iktidarları eliyle ekonomi battı, adalet yok oldu, devlet çöktü, millet dağıldı, vatan bölündü; bir AKP'li Fransız rüyası görüyor, millet bu rüyayla avutuluyor.
İşin vahim tarafı, Meclis'te bu AKP rüyasını yorumlayıp oyun bozacak aklı başında bir muhalefet de yok.
MHP, AKP'nin stepneliğine devam ediyor.
Projesiz, programsız ve ilkesiz CHP, oradan buradan aşırma histerik çıkışlarla kazan kaynatıyor.
ABD, AKP ve PKK konsorsiyumu tarafından tecrit odasına tıkılmış HDP, ne yaptığını kendi de bilmiyor.
Daha Anayasa referandumunda AKP iktidarına bir soru yöneltmişti BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş? Demişti ki: Sayın hükümet veya sayın Erdoğan, devlet-millet meselelerinde hangi çözümü vardı, hangi çözümü icraata koymak istedi de Anayasa, yasa veya sistem mani oldu? Ne yapmak istediniz de, yapamadınız?
Bu sorunun cevabını hala hiç kimse vermemiştir, verememiştir? Türkiye'nin can alıcı sorusu budur.
"Ne yapmak istediniz de yapamadınız?" sorusu, AKP iktidarlarının foyasını ortaya çıkartan ve milletimizi ayıktıracak kıratta bir sorudur.
Millet ayıkmadığı için başı beladan kurtulmuyor.
Millet ayıksa AKP'nin Fransızları da kurtulacak!
AKP kadrolarının, işbaşına geldikleri günden beri hiçbir çözümleri, çıkış yolları ve hatta para kaynakları yoktu, şimdi de yok?
İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren Amerika'nın, BOP ortaklığıyla AKP'ye yaşattığı pastırma yazı da bitti.
Akılları Kapitalizme tutulmuş AKP iktidarını ve Erdoğan'ı asıl kıvrandıran "parasızlık"tır.
Bütçe delik-deşik; bugün var, yarın yok?
AKP iktidarı Medine dilencisine dönmüş.
Amerika, BOP ortakçısı AKP iktidarının Halkbank-İran hortumunu kesince; hükümetin kan değerleri sıfırlandı.
Parasızlık yüzünden Erdoğan ve AKP ekibi bir Katar'a uçuyor, bir Suud'a, bir Afrika'ya, bir Dubai'ye? Başı kesik tavuk gibi nereye düşeceklerini bilmiyorlar; milleti, devleti düşürüyorlar.
Halbuki dünyanın 120 ülkesinde görüldüğü üzere, Türkiye'nin de yegâne para kaynağı, Prof. Dr. Baş ve Milli Ekonomi Model'dir.
"Fakirlik, adeta küfür olayazdı" (Ebu Nuaym, Hilye, 3/ 53, 109) buyuruyor ya Hz Peygamber; AKP iktidarı, devleti ve milleti öyle bir fakirliğe düşürdü ki, devleti Fransız sistemine, milleti bölmeye, kendini de batıla ve çıkmaza kilitledi.
Sistem-mistem hikaye; milleti avutma taktiği?
15 yıldan beri Erdoğan, Anayasa'yı değiştirme gücüne sahip hükümetin Başbakanı değil miydi? Devlet-Millet hayrına ne yapmak istedi de, yapamadı.
Aynı Erdoğan değil mi, yüzde 49 ile seçim kazanmış kendi Başbakan'ını yarım kelime ile alaşağı etme gücüne sahip olan?! O halde devlet ve milletin hangi meselesini çözmek istiyor da, çözemiyor?!
Sistem-mistem hikaye?
Oynamasını bilmeyen gelin "Yerim dar!" demiş; yerini genişletmişler "Yenim dar!" demiş.
AKP'nin Fransızlarının hali bu? Çaresiz ve çözümsüzlüklerini görmek yerine, sistem-mistem hikayesiyle devlete ve millete kıyıyorlar.
AKP'nin Fransızları mikrofonlara ve ekranlara üşüşmüşler; Fransız modeli başkanlık sistemi istiyorlar.
Kanuni, fermanıyla Fransa'ya dans resti çekmişti diye öykünen İslamcılar, devlet-millet meselelerine öyle Fransız kaldılar ki, Fransa'nın başkanlık sistemini motamot tercüme ve taklit edecekler? Ülke kurtulacakmış!
Partiden devlete her şey, Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'a endekslenecek; Türkiye öyle kurtulacakmış?!
Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Jak Şırak (Jacques Chirac) gibi olacak, meseleler şşrak diye hallolacak!
Devlet ve millet meselelerine Fransız kalmak bu!
Erdoğan'ın TOBB'daki, kimsenin Türkiye'yi vejetaryen diyete mahkûm edilmiş bir aslanlar ülkesi haline getirmeye hakkı yok, çıkışında da aynı Fransız kalma maluliyeti görülüyor.
Fransızca rüyaya bak: Ot yiyen aslan değil de; her türlü et yiyen, hatta insan yiyen aslan olacakmış Türkiye!
Bu türden BOP rüyaları değil mi, çeyrek asırdan beri İslam dünyası ve güneydoğumuz başta olmak üzere Türkiye'nin anasını ağlatan!
15 yıldan beri AKP iktidarları eliyle ekonomi battı, adalet yok oldu, devlet çöktü, millet dağıldı, vatan bölündü; bir AKP'li Fransız rüyası görüyor, millet bu rüyayla avutuluyor.
İşin vahim tarafı, Meclis'te bu AKP rüyasını yorumlayıp oyun bozacak aklı başında bir muhalefet de yok.
MHP, AKP'nin stepneliğine devam ediyor.
Projesiz, programsız ve ilkesiz CHP, oradan buradan aşırma histerik çıkışlarla kazan kaynatıyor.
ABD, AKP ve PKK konsorsiyumu tarafından tecrit odasına tıkılmış HDP, ne yaptığını kendi de bilmiyor.
Daha Anayasa referandumunda AKP iktidarına bir soru yöneltmişti BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş? Demişti ki: Sayın hükümet veya sayın Erdoğan, devlet-millet meselelerinde hangi çözümü vardı, hangi çözümü icraata koymak istedi de Anayasa, yasa veya sistem mani oldu? Ne yapmak istediniz de, yapamadınız?
Bu sorunun cevabını hala hiç kimse vermemiştir, verememiştir? Türkiye'nin can alıcı sorusu budur.
"Ne yapmak istediniz de yapamadınız?" sorusu, AKP iktidarlarının foyasını ortaya çıkartan ve milletimizi ayıktıracak kıratta bir sorudur.
Millet ayıkmadığı için başı beladan kurtulmuyor.
Millet ayıksa AKP'nin Fransızları da kurtulacak!
AKP kadrolarının, işbaşına geldikleri günden beri hiçbir çözümleri, çıkış yolları ve hatta para kaynakları yoktu, şimdi de yok?
İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren Amerika'nın, BOP ortaklığıyla AKP'ye yaşattığı pastırma yazı da bitti.
Akılları Kapitalizme tutulmuş AKP iktidarını ve Erdoğan'ı asıl kıvrandıran "parasızlık"tır.
Bütçe delik-deşik; bugün var, yarın yok?
AKP iktidarı Medine dilencisine dönmüş.
Amerika, BOP ortakçısı AKP iktidarının Halkbank-İran hortumunu kesince; hükümetin kan değerleri sıfırlandı.
Parasızlık yüzünden Erdoğan ve AKP ekibi bir Katar'a uçuyor, bir Suud'a, bir Afrika'ya, bir Dubai'ye? Başı kesik tavuk gibi nereye düşeceklerini bilmiyorlar; milleti, devleti düşürüyorlar.
Halbuki dünyanın 120 ülkesinde görüldüğü üzere, Türkiye'nin de yegâne para kaynağı, Prof. Dr. Baş ve Milli Ekonomi Model'dir.
"Fakirlik, adeta küfür olayazdı" (Ebu Nuaym, Hilye, 3/ 53, 109) buyuruyor ya Hz Peygamber; AKP iktidarı, devleti ve milleti öyle bir fakirliğe düşürdü ki, devleti Fransız sistemine, milleti bölmeye, kendini de batıla ve çıkmaza kilitledi.
Sistem-mistem hikaye; milleti avutma taktiği?
15 yıldan beri Erdoğan, Anayasa'yı değiştirme gücüne sahip hükümetin Başbakanı değil miydi? Devlet-Millet hayrına ne yapmak istedi de, yapamadı.
Aynı Erdoğan değil mi, yüzde 49 ile seçim kazanmış kendi Başbakan'ını yarım kelime ile alaşağı etme gücüne sahip olan?! O halde devlet ve milletin hangi meselesini çözmek istiyor da, çözemiyor?!
Sistem-mistem hikaye?
Oynamasını bilmeyen gelin "Yerim dar!" demiş; yerini genişletmişler "Yenim dar!" demiş.
AKP'nin Fransızlarının hali bu? Çaresiz ve çözümsüzlüklerini görmek yerine, sistem-mistem hikayesiyle devlete ve millete kıyıyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019