Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın "devletin en üst düzeyinde var" olduğuna dikkat çektiği "irtica"dan kimleri kastettiği, söz konusu tespitlerin ardından gün yüzüne çıkan "gocunma"larla belli olmuştur. Bu nokta, yeterince açıktır, dolayısıyla o tarafa girmeyeceğim...Ben gocunmadım. Müslüman Türk Milleti de gocunmadı.Bülent Arınç ise "Genelkurmay Başkanı 'Laiklik tanımını devletin en üst düzeyinde sorgulayanlar var' derken beni kastediyorsa bundan üzüntü duyarım. Devletin üst kademesinde bulunan insan olarak böyle bir ifade kullanılmasını da nezaketsizlik sayarım" dedi.Dehlizlerde Türk askerine karşı Şemdinli benzeri atraksiyonlara girmekle kalmayıp Amerikan askerlerine ve Vatikan'a Cevşenler dizen Papalık Konseyi misyonunun "nurcu kisveli yerli parçaları"nın ayakları titredi. Kimi mevkutelerdeki köşelerden homurdanmalar yükseldi. Onları keşfedin...Cumhuriyet'ten Hikmet Çetinkaya'nın bile, Büyükanıt Paşa, "irtica saptaması" yaparken, "Fatih'in Çarşamba semtindeki çember sakallı, sarıklı, takkeli, cübbeli, şalvarlı, eli tespihli Nakşilerden söz etmiyordu..." dediği bir süreçte; ne ilginçtir ki, "Müslüman kisveli ve muhafazakar görünümlü" AKP kurmayları, Çarşamba'daki cübbeli-şalvarlı Müslümanları işaret etmeyi yeğlediler. "Devletin üst düzeyinde irtica var..." ikazı yapıldığında AKP kurmayları, devlet çarkına çöreklenmiş "Müslüman kisveli Amerikan ve Vatikan figüranları"nın üzerine şal örtercesine, oy avcılığı yaptıkları zamanlarda sarmaş dolaş oldukları Mahmut Efendi'yi ve İsmalağa Cami cemaatini "hah işte bunlar..." diye işaret ettiler, Çarşamba'yı adres gösterdiler. Çetinkaya ise, çeşitli somut örneklendirmeler yaparak Büyükanıt Paşa'nın "irticadan kastı"nın, devlet çarkına çöreklenerek "Türk askerini yıpratma tezgahtarlığına soyunan Fetullahçılar" olduğunu anlattı makalesinde. Cüneyt Ülsever'de aynı adresi işaretledi yazısında.AKP'nin şu "irtica"daki "vaziyet"ine bakın Allah aşkına... Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı M. Ali Şahin "Kıyafet Yasasına göre kimin cüppe ve sarık giyeceği bellidir. O kıyafetle dolaşan varsa gerekli işlemlerin yapılması lazım. Göz yumulursa görevi ihmal etmiş olur. Bence önce İçişleri Bakanı uyarmalıdır. Kendisine sorarım. Bu ülkede var olan kurallar uygulanmalıdır" buyuruyor. Bakan Şahin, seçim sürecine girdiğimiz şu günlerde "kebabı yaktık, bari şişi yakmayalım" dercesine, "Ama benim zaman zaman Fatih'e gittiğimde, geçenlerde Fevzipaşa Caddesi'nde dolaşmıştım yürüyerek ki Fatih'e Çarşamba'ya çok yakındır; oralarda bu şekilde dolaşan kimse görmedim. Belki benim gözüme çarpmadı" diye ilave etti. Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise "Ceza kanunlarımızda irtica suçu diye tarif edilmiş bir suç yok. Ama irticai faaliyet suçu var ve bu fiili işleyenler için Ceza Kanunu'muzda öngörülmüş cezalar da var. Örnek isterseniz, Devrim kanunlarına muhalefet etmek suçtur ve bu mahiyette bir faaliyettir. Kılık-kıyafet de dahil olmak üzere... İşte cezaevlerinde 38 ayrı örgüt mensupları var. Bunların bir kısmı bu tanıma girecek faaliyet gösteren örgütlere mensup. Fiilleri irticai faaliyet niteliğindedir, suçtur" diyor.Kendi halindeki cüppeli-şalvarlı Müslüman kesimden aldıkları tepki üzerine Bakan Çiçek de Kanal 7'de seslenerek "güya çark mesajı" veriyor. Çiçek, "Sizin irtica kabul ettiğinizi, birçok noktada özgürlük olarak kabul eden var. Mesela kılık-kıyafet, 'bırakalım' diyen de var, 'bu çağda bu kıyafet' diyen de... Siz bunu irtica kabul ediyorsanız, hükümet neden muhatabı olsun?'' diye konuşuyor.AKP hükümeti, Genelkurmay Başkanı'nın "devletin en üst düzeyinde var"lığına dikkat çektiği "devlete çöreklenerek devleti ve kurumlarını kemirmeye çalışan irtica"yı, tavanda aramak yerine, Fatih-Çarşamba sokaklarını ve Müslüman tabanı geveleyerek bir nevi hedef göstererek; hem "irtica baskıları"nı "az zayiat"la savuşturmaya çalışmakta, hem de "millet ile askerini" karşı karşıya getirme yanlışlığını işlemektedir."Papalık Konseyi misyonlu Fetullahçı yerine kendi halinde Nakşibendi versek" türünden bir manevrası "irtica aynası"nda AKP'nin boyunun ölçüsüdür.AKP hükümetinden beklenen iş ve çıkış, "devlete çöreklenerek millet ve devleti içten kemirmeye çalışan ecnebilerden misyonlu Fetullahçılar" yerine, "Fatih Çarşamba'nın kendi halindeki cüppeli-şalvarlı Müslümanlarını irticaya kurban etmek" değildir. İsmalağa cemaati, o mahalde tezgahlanmak istenen "ekümenik patriklik" sevdalılarına ve onların taşeronu yerli diyalogcu-AB'cilere fazlasıyla kurban vermiştir; "AB'nin Hıristiyanlaştırma projesine ve dinlerarası diyalog tezgahına karşı" duran iki tane delikanlı din alimini şehit vermiştir. AKP'nin, Çarşamba bağlamında öncelikli vazifesi, şehit edilen bu din bilginlerinin katillerini, onların arkasındaki "stratejik Haçlı güç"lerini ve yerli diyalogcu işbirlikçilerini ortaya çıkarmaktır; yoksa Çarşamba sokaklarını "irtica malzemesi" yaparak istismar etmek değildir. Bu kadar musibetlerden sonra, Çarşamba ahalisi de, inşallah, AKP bu "irtica manevraları" karşısında ayıkır; Müslüman kisvesine bürünmüş kimlerin kimlerle, hangi AB ile, hangi Amerika ile, hangi Vatikan ile işbirliği içinde olduklarını fark ederler inşallah...Şu "irtica" ne midir? Ona da yarın değinelim...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019