Savcılık, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili soruşturmada takipsizlik kararı vererek bakan evlâdı olanların, Rıza Sarraf'ın ve Süleyman Aslan'ın da içlerinde bulunduğu şüpheli tayfasını akladı. Somut delil bulunamamış? Ayakkabı kutularına saklanan ve de sıfırlanamayan istifler, kayıt altına alınan telefon görüşmeleri, tanıklar, operasyonla ilgili takip ve soruşturma dosyalarının içeriği. Evet, bunların hiç biri şüphe uyandırmamış savcı beyde. Şimdi anlaşılıyor değil mi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üzerinden verilen mücadele ve iktidarın kopardığı yaygaranın esbabı mucibesi. Yoksullukla güreşen ve pes eden memurlara zırnık koklatmayan hükûmet, hâkim ve savcılara rüşvet gibi zam müjdeliyor. Ayrıca kendi aleyhlerine işlem yapan, karar veren savcı ve hâkimler cezalandırılırken bir şekilde; hoşlarına gidecek işlere imza atanlar da ödüllendiriliyor sevinçle.Anayasada yargının bağımsızlığı yazıyormuş, ne gam? Hukuk devletini gören beri gelsin! Al avuçlarının içine yargıyı, adalet varsın inlesin.Şüphelileri aklayıverdiniz de, yekûnu yüz milyarları bulan paralar aklandı mı? Hayır; şahıslar şimdilik şüpheli olmaktan imeceyle kurtarıldıysa da, paralarının kaynağı hâlâ şüpheli.Operasyonla ele geçirilen paralar "kara para" mı? Ortada kalan sorunun cevabını birlikte yoklayalım:"Kara para"; gizli ekonomi, el altı ekonomisi, paralel ekonomi ya da görünmez ekonomi gibi kavramlarla da anılan kayıt dışı, yasal olmayan faaliyet alanlarından devşirilen paradır. Yasaların suç saydığı fiillerden elde edilen kazançlar, olarak da tanımlanabilir.Kara para ile mücadelede Türkiye, üye olduğu OECD Mali Eylem Görev Grubu'nun (Financial Action Task Force-FATF) tavsiye kararları doğrultusunda 1996 yılında yasal düzenlemelere gitmiş ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) oluşturulmuştur. MASAK aracılığıyla kara para araştırma ve soruşturmaları yapılmışsa da kayda değer bir mahkûmiyet kararı çıkmamıştır.Bağımsız yargı denilen kurumu kuşatan iktidar, doğrudan kendisine, Mâliye Bakanlığına bağlı MASAK için de çoktan bir iyilik düşündü ve 17 Aralık operasyonu sonrası MASAK başkan yardımcısını görevden aldı. Bunu, TBMM'de Maliye Bakanına sorduklarında Bakan Şimşek verdiği sudan cevapta, binlerce kişiyi görevden alabileceklerini, aldıklarını ve de o kişi görevden alınmışsa Resmî Gazete'de yayınlanmış olduğunu belirterek olayı umursamadığını da göstermiştir. Devlet adamı ciddiyetine bak, hizaya gel!MASAK'tan umut yok!AKP'nin yasa teklifi olarak Meclis'e getirdiği ve alt komisyonda görüşülen tasarıda "mâkul şüphe" varsa mal varlığına el konulabileceği hükmü kanunlaşırsa bu adamları kendi silahlarıyla vurmayı denemede yarar var; aklama kararı veren savcı ya da diğer meslektaşları artık kesin şüphe aramasınlar da ortada çok hem de çok çok "mâkul" şüphe cirit attığına göre, görev nâmusları gereği adaleti bu defa yüceltiversinler!Ancak bir kuşkumuz var; paralel devlet dediler, paralel emniyet dediler, paralel yargıdan sonra, kara para işini de "paralel ekonomi" ye yıkmasınlar. Yıkamazlar, para şu an kendi ellerinde, eski şeriklerine(ortaklarına) havale çıkaracak kadar da saf görünmüyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023