logo
02 NİSAN 2025

ABD’nin ipiyle Çin kuyusuna inilmez - 2

03.11.2021 00:00:00

Tayvan meselesi ideolojik ayrılıklar yüzünden ortaya çıkmış bir meseledir. Bugün sorunun devam etmesi, tamamen ABD ve onun önderliğindeki batı dünyasının müdahaleleri sebebiyledir. Yoksa Çin ve Tayvan aynı halk, aynı millet tarafından oluşturulmuştur. Gelin görün ki ideolojik sebeplerle bugün siyasî anlamda can düşmanı olmuşlar. ABD ve Batı aradan çekildiğinde problemler çok daha kolay ve kısa sürede çözülebilecekken onların olaylara dâhil olması, sorunların çözülmesine değil gerilimin tırmanmasına, Batı dünyasının da bölgede varlığını kuvvetlendirmesine ve çıkarlarına uygun şekilde bölgeyi yönlendirmesine, yapılandırmasına yarıyor. Tayvan, batı dünyasının elinde Çin'e karşı kullandığı bir silah durumuna gelmiştir. Oysa ticaretinin çoğu Çin iledir. Çin ile ilişkilerini düzeltmesi Tayvan'ın menfaatlerine, halkının kalkınmasına, bölge ve dünya barışına daha çok hizmet edebilir.

Rusya, Prof. Dr. Haydar Baş'ın 17 Şubat 2013'te Rusya'nın Duma meclisinde kapitalizmi tarihe gömerken onun tezi olan Millî Ekonomi Modeli'ni uygulamaya karar vermişti. 2013 yılı Mart ayında Çin de Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamaya başladı. Bu sayede vatandaşını ekonomik olarak güçlendirerek iç tüketimi devreye koydu. İhracata dayalı büyüme modelini uygularken dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Çin, bugün yoksullukla mücadelede en başarılı ülke olmuştur. Bu süreçte açlık oranı yüzde 17 den yüzde 1.5'in altında bir seviyeye gerilemiştir. Çin devleti, elindeki 2.5 trilyon ABD dolarını kıymetli maden ve emtiaya dönüştürerek dolar sömürüsünden çıkmaktadır. Son birkaç yıldır en fazla altın alan ülkedir. Bunun yanı sıra Afrika başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde madenler, tarım arazileri, limanlar satın alıyorlar. Çinli firmaların yükselişinin önüne geçilemiyor. Pek çok ABD'li ve Batılı firmaların üretimi Çinli şirketler tarafından yapılıyor. Pek çoğunu Çinli şirketler satın aldı bile. Kendi millî paraları ile ticarete ilk olarak 2008'de Rusya ile başlamışlardı. Bugün bu kervana pek çok ülkeyi ekliyorlar. Dolar ile değil, millî paralar ile petrol ve doğal gaz ticareti anlaşmaları yapıyorlar. Çin, BRICS ülkelerinden biri olmakla beraber, aynı zamanda Şanghay İşbirliği Örgütü'nde de Rusya ve Hindistan gibi iki büyük Asya ülkesi ile birlikte hareket etmektedir. Şanghay İşbirliği Örgütü'ne 17 Eylül'de İran'ın da katılması (üye ülke sayısı Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan ve Pakistan ile beraber dokuza ulaşmıştır) da son derece önemli bir gelişmedir. İran'ın da ülkesinde bir Millî Ekonomi Kongresi yapılmasını talep etmesi de çok manidardır.

Çin'in kaydettiği ekonomik gelişmeler, buna paralel olarak sadece bulunduğu coğrafyada değil tüm dünya sathında artan etkinliği, ABD ve onun güdümündeki batılı devletleri çok rahatsız etmektedir. Çin ile ilgili konuların dünya kamuoyunda bu kadar geniş yer tutmaya başlaması, ABD ve Batı'nın içinde bulunduğu panik ve çaresizliği göstermektedir.

Çin ile ilgili konuların bizim medyamızda hep ABD ağzı ile aktarılması da ayrı bir garabettir. Son günlerde CAATSA yaptırımları, S400 krizi, F35 savaş uçağı projesi, Yunanistan-Bulgaristan-Romanya ile yaptığı askerî anlaşmalarla Karadeniz'e girme ve görünüşte Rusya'yı çevreliyormuş gibi olsa da aslında Türkiye'yi kuşatma çalışmaları, BOP kapsamında Irak ve Suriye'de terör örgütleriyle Türkiye'yi sıkıştırma uğraşları, diğer Arap ülkelerini İsrail ile barıştırırken hep Türkiye karşıtı bir çizgiye çekmesi gibi açık seçik Türkiye düşmanlığı çağrıştıran tutumlarına rağmen bu Amerikan seviciliğini anlamak mümkün değil. Onlara kalsa ABD ile ilişkileri düzeltmek için, stratejik ortak pozisyonumuzu geri almak için derhal Çin aleyhtarlığı kampanyaları başlatılmalı. Uygur Türklerine yönelik Çin hükümeti politikalarının gündeme gelmesi bile ABD istediği zaman oluyor. Uygur Türkleri ile aramızdaki dinî ve millî bağlarımız, yıllardır Çin aleyhine istismar edilmeye çalışılıyor zaten. ABD ile ilişkileri daha kısa zamanda düzeltmek için, bu kesime göre, Türkiye Tayvan meselesinde de açıkça ABD tarafında safını belli etmelidir. Bu çevrelerce, adeta Tayvan Türkiye için yeni bir Güney Kore yapılmak isteniyor desem abartı olmaz. Oysa bu düşünce, Türkiye'yi ABD'ye daha da bağımlı duruma getirmekten başka bir sonuç getirmez. Kurtuluş Savaşı yıllarından beri Atatürk'ün mücadele ettiği Amerikan mandacılığı, 10 Kasım 1938'de hortlamakla kalmamış, epeyce de mesafe almış anlaşılan.

Bir kez daha ifade edelim ki, Türkiye Cumhuriyeti dış ilişkilerinde Atatürk'ün tam bağımsızlık, millî menfaatlerin korunması ve "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkelerinden ayrılmamalıdır. Kendisine faydası olmayan çekişmelerden uzak durmalı, gerçekten barışı ve istikrarı korumaya katkıda bulunmaya çalışmalıdır. Barış ve istikrar adı altında ABD ve Batı'nın menfaatleri uğruna kendini feda etmemeli, onların oyunlarına alet olmamalıdır. Prof. Dr. Haydar Baş Hoca'nın dediği gibi, bizim üzerimizde hesapları olanlarla değil, olmayanlarla ilişkiler geliştirmeye çalışılmalıdır.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hüseyin Kuloğlu / diğer yazıları
Marine Le Pen'in yerine o mu geçecek?
Gözler 29 yaşındaki genç lidere çevrildi
Yollar yine kan gölü
Bayram tatilinin ilk 4 gününün acı bilançosu
RTÜK'ten boykot uyarısı
'Gereği yapılacak'
İsrail'den Gazze'de yeni plan
Saldırılar daha da genişleyecek
Dünyanın en zenginleri belli oldu
Listede 32 Türk var
Yoldan çıkan otobüs tarlaya uçtu: 2 ölü, 25 yaralı
Sivas’taki kaza yerinden görüntüler
Bağcılar'da hareketli gece
Kimlik kontrolü yapan bekçiyi vurup kaçtılar
CHP lideri Özel'den Hisarcıklıoğlu'na tepki
'Sen ve senin anlayışın kaybedecek'
Sivas'ta yolcu otobüsü devrildi
2 kişi öldü çok sayıda yaralı var
Boykot çağrılarına karşı
Resen soruşturma başlatıldı
Lefkoşe'de, EOKA militanlarından Türklerine taşlı saldırı
Amaçları Kıbrıs’ı bir Helen adası yapabilmek
Juventus ve Atalanta'dan sonra İnter’i de devirdiler
Trabzonspor UEFA Gençlik Ligi'nde yarı finale yükseldi
Alzheimer'i de geciktiriyor
Beyni dinç tutmanın yolu dil öğrenmekten geçiyor
Liderle puan farkını 1'e indirdi!
Almanya'da aşırı sağcı AfD'nin oyları yükseliyor
ABD Anayasası ne diyor?
Trump'a üçüncü kez başkanlık yolu açık mı?
Marine Le Pen'in yerine o mu geçecek?
Gözler 29 yaşındaki genç lidere çevrildi
Yollar yine kan gölü
Bayram tatilinin ilk 4 gününün acı bilançosu
RTÜK'ten boykot uyarısı
'Gereği yapılacak'
İsrail'den Gazze'de yeni plan
Saldırılar daha da genişleyecek
Dünyanın en zenginleri belli oldu
Listede 32 Türk var
Yoldan çıkan otobüs tarlaya uçtu: 2 ölü, 25 yaralı
Sivas’taki kaza yerinden görüntüler
Bağcılar'da hareketli gece
Kimlik kontrolü yapan bekçiyi vurup kaçtılar
CHP lideri Özel'den Hisarcıklıoğlu'na tepki
'Sen ve senin anlayışın kaybedecek'
Sivas'ta yolcu otobüsü devrildi
2 kişi öldü çok sayıda yaralı var
Boykot çağrılarına karşı
Resen soruşturma başlatıldı
Lefkoşe'de, EOKA militanlarından Türklerine taşlı saldırı
Amaçları Kıbrıs’ı bir Helen adası yapabilmek
Juventus ve Atalanta'dan sonra İnter’i de devirdiler
Trabzonspor UEFA Gençlik Ligi'nde yarı finale yükseldi
Alzheimer'i de geciktiriyor
Beyni dinç tutmanın yolu dil öğrenmekten geçiyor
Liderle puan farkını 1'e indirdi!
Almanya'da aşırı sağcı AfD'nin oyları yükseliyor
ABD Anayasası ne diyor?
Trump'a üçüncü kez başkanlık yolu açık mı?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.