Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyareti daha önce İran ziyaretinin hemen sonrası planlanmıştı. Ama bir anda yapılan değişiklikle 7 Kasım'a ertelendi.Doğal olarak nedenlerini düşünürken, dün başlayan ve bugün de devam eden üst düzey Kuzey Irak ziyareti dikkatimizi çekiverdi.Bu ziyaret, Kuzey Irak'a, yani Barzani yönetimine Türkiye'den yapılan en üst düzey ziyaret niteliğini taşıyor.Herhalde ABD Başkanı, Sayın Erdoğan'ı ev ödevlerini tam yapmış olarak huzuruna kabul etmek istiyor.Hani şu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ana başlıklarla ifade ettiği ev ödevleri?Yapılan açılımlarla Ermenistan'ın gönlü yapıldı; PKK'nın gönlü yapıldı, onların siyasi uzantıları bir nebze tatmin edildi, Kıbrıs'ta da Rumlara direnmesin diye KKTC'li yetkililer sözde barışa zorlandı?"Bütün bu jestlerden sonra Barzani'yi es geçerseniz ayıp olur" dedi ABD.Dün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Devlet Bakanı Zafer çağlayan Erbil'deydi. Bu düzey ziyaret, ilk defa yapıldı. Bu bölgeye daha önce milletvekilleri, müsteşarlar, partililer gittiler ama dış ilişkilerde Başbakan'dan önceki son isim olan Dışişleri Bakanı makamıyla ziyaret ilk defa gerçekleştirildi.Bu ziyaret açılımı, Barzani'yi ziyadesiyle memnun etmiştir. Şimdi siyasilerimiz Obama görüşmesinde verilecek karnedeki notları merak ediyorlardır. Her ne kadar taşeronlukta dünyanın bütün ülkelerine taş çıkarırcasına derin hizmetler sunsak da yine de tam notları barındıran bir karne verileceğini zannetmiyorum.Çünkü tam not verilirse, siyasilerimizin bundan sonra tembellik yapacağından çekiniyorlar. Siyasilerimiz ne kadar taviz verirse versin, görüşmelerde ABD'li yetkililerin mutlaka aba altından sopası olacaktır. Taa ki Türkiye diye bir devlet ve Türk milleti diye bir millet kalmayıncaya kadar?Peki, siyasilerimiz ondan sonra tam not mu alacak? Elbette ki hayır. Saddam yıllarca ABD'nin çıkarlarına hizmet etti, hatta bu noktada kendi milletine de zulmetti, komşularına da. Peki, bu kadar hizmetin sonucu ne oldu? İdam.Yaşananlardan ders almak her zaman yararımızadır.Siyasilerimiz ABD'li yetkililere tekmil verdikten sonra tiyatroda ikinci perde devreye girecek. Ermenistan açılımında daha fazlası, PKK açılımında daha fazlası, Kıbrıs açılımında daha fazlası, Barzani açılımında daha fazlası devreye konulacak.Bu perdeler ne kadar devam eder bilmiyorum ama sürecin hızı ve siyasilerimizdeki açılım aşkı hiç de iyi şeyler düşündürmüyor.Siyasilerimiz artık gizlenmeyen ve korkmadan uygulanan bu tavizkar politikalara devam ederken, bu sürece dur diyebilecek milletimiz suni gündemlerle ve maddi sıkıntılarla uyutulmakta, güvenlikten sorumlu olanlar ise değişik senaryolarla köşeye sıkıştırılmaktadır.Bütün bu olumsuz şartlara rağmen çıkış noktası mutlaka vardır.Bütün dünyanın istifade ettiği ama Türkiye'nin hala görmemekte ısrar ettiği Milli Ekonomi Modeli Türkiye'den çıkmıştır. Aziz Türk milleti bu çözümle buluştuğu an Türkiye'nin de kaderi değişecektir.Ve ümidimiz o ki, nasip hala bu aziz milletin üzerindedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025