ABD vahşidir, katildir ama ahmak değildir
24.12.2018 00:00:00
En başta şu iki şeyi iyi bilelim;
1-ABD menfaati olmadığı, birinci planının ardından ikinci, üçüncü, dördüncü planının olmadığı hiçbir kararı almaz, hiçbir adımı atmaz.
2-Kim, FETÖ'nün, PKK'nın, IŞİD'in, El-Kaide'nin, Taliban'ın, Nusra'nın vs. ABD'den bağımsız, CIA kontrolü dışında terör örgütleri olduğuna inanıyorsa o, ahmaktır.
Gelelim bölgemize…
Suriye'de iç savaş çıkarttılar. Onlarca terör örgütü, Suriye Devletinin farklı coğrafyalarında kan, can, namus, mal talanına başladı. Suriye coğrafyasının durumu malumunuz.
Ama Suriye coğrafyasında en büyük alan hâkimiyetini kuran terör örgütü ne İŞID idi, ne Nusra ve ne de bir başkası. En büyük alan hâkimiyeti PKK-PYD örgütüne pay edilip, verilmişti.
Suriye'nin parsellenme planını çok önceden yapan ABD, Türkiye-Suriye sınırının 480 kilometrelik bölümünü YPG-PKK'ye ayırmıştı. 7 yıl sonunda bu terör örgütünü bahsettiğimiz alanda tam bağımsız bir terör örgütü haline getirdi.
Örgüt artık bu coğrafyada devlet ve insan yönetim hiyerarşisine sahip. Aynen Barzani gibi.
Sayıları 70 bin olarak ifade edilen teröristleri silahlandırdı. Temel askeri eğitimleri verdi. Bunların içinden 10 bin kadarını profesyonelleştirdi. Bu sayının 30 bine çıkarılacağını en üst düzey yetkililerince açıkladı.
Yine bu bölgede operasyonel 25'e yakın hava üssü kurdu. Özellikle Türkiye sınırına gelişmiş radar istasyonları ve gözetleme noktaları yerleştirdi ve bunların hepsini bizzat kendisi açıkladı.
Her fırsatta YPG-PKK örgütüyle samimiyetini gösteren fotoğrafları, videoları yayınladı.
Tabi bu yaşananları bizler haber bültenlerinden izledik, masa başında yazdık. Hatta ülkemiz film yapımcıları bile bu gelişmeleri senaryolaştırdılar ve en çok izlenen diziler çektiler.
Haliyle ülkemiz yöneticileri de, 'kadim düşman ABD'nin' yaptıklarının farkındaydı. Asıl niyet bir tarafa siyasi, askeri ve ekonomik olarak ABD'nin tehdit kabul ettiği Rusya, Çin ve İran ile yakınlaşan adımlar attılar.
Örneğin Türkiye'nin S-400 kararını ve imzasını hep sıcak tuttular. En üst düzeyden, ülkemizi tehdit eden açıklamalar yaptılar.
Yetinmediler. Eğer S-400 alırsanız, NATO'daki varlığınız tartışılır, F-35 uçaklarını vermeyiz, Patriot Hava ve Füze Savunma Sistemlerini unutun dediler.
Diğer taraftan CH-47 Chinook ağır nakliye helikopteri, UH-60 Black Hawk helikopteri ve F-16 avcı uçağı da bu imzanızdan etkilenecekler arasındadır postasını koydular.
Yine Rus doğalgazını Avrupa'ya ulaştıracak olan Türk Akımı projesinin Karadeniz ayağı bitti. Erdoğan ve Putin tarafından kurdeleler kesildi.
ABD bu kurdele kesiminden de rahatsız oldu ve ABD'nin, enerjiden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Francis Fannon; "Kuzey Akım-2, Avrupa'nın güvenliği için tehdittir. İsrail, Avrupa'ya doğalgaz sevkiyatına başlayacak" dedi.
Diğer taraftan geçen yıl Türkiye, İran ve Rusya'nın Astana'da başlattığı, 'Suriye'de barışı sağlanma' süreci meyvelerini vermeye başladı. Son toplantı Cenevre'de yapıldı ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Bağımsız seçimler sonucu Esed seçilirse, onunla diyaloga geçeriz" dedi.
Dünyada barış güvercini uçuran ABD, Astana sürecine itiraz etti ve bu itirazına İngiltere, Fransa, Almanya, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan'ı da katarak, "artık Astana'nın fişini çekme vaktinin geldiğini" açıkladı.
Ama ne Rusya, ne Türkiye ve ne de İran geri adım atmadı.
Ve!..
Bayram değil, seyran değil ABD, ülkemize Patriot'ları vereceğini, F-35 sürecini hızlandıracağını açıkladı.
Ve, Ben Suriye'den gidiyorum, dedi.
ABD gider mi, gitmez mi?
ABD hiçbir yere gitmez. Sadece sahne arkasına çekilir. Bu gerçeği de zaten kendileri açıkladı; 'IŞİD gibi örgütlerle artık Türkiye gibi ülkeler savaşsın'.
IŞİD'in sahibi kimdi? ABD.
Suriye'de 30 bin kadar IŞİD teröristi olduğu açıklanıyor. Nerede bu teröristler? Saklamaya gerek yok; Tamamına yakını Fırat'ın doğusunda. Artık YPG-PKK eşittir IŞİD.
Detayları geçiyorum, artık Türkiye'yi ve askerimizi daha büyük tehlike bekliyor. Ülkemiz, Fırat'ın doğusuna girmek zorunda. Girdiği zaman da karşısında eğitimli, CIA-MOSSAD istihbarat ve teknoloji destekli terör örgütü var.
Yani yapılacak sınır ötesi harekâtı Afrin ve İdlib'den çok farklı olacak. Onun için Türkiye'nin bu operasyonu, 'Suriye'nin toprak bütünlüğü Türkiye'nin toprak bütünlüğüdür' gerçeğiyle Suriye Devleti ile ortaklaşa yapması ve ABD'nin oyununa gelmemesi lazımdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- AKP 6 Şubat’a hazır / 05.02.2025
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Faciaların hukuken, vicdanen ve dinen sorumlusu kim? / 29.01.2025
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Faciaların hukuken, vicdanen ve dinen sorumlusu kim? / 29.01.2025
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
