ABD ne derse o

Irak'ta geçici hükümetin başına geçecek olan, ABD'li emekli Korgeneral Jay Garner Bağdat'ta teftişlere başladı.

İsrail yanlısı Yahudi kökenli General son dakikada ortaya çıkarıldı. Kürtlere yakınlığı ile tanınan General'in Irak'ın başına getirilmesi sürpriz olmadı.

Jay Garner, Irak halkı ile sıcak temasa başladıkça işinin ne kadar zor olduğunu görmüştür. Iraklı vatandaşlar General'i soru yağmuruna tutuyor. ABD'ye güvenmediklerini, bir an evvel çekip gitmelerini istiyor.

ABD ise hiç de gitmeye niyetli, olmadığını gösteriyor. ABD'nin eski CIA Başkanı James Wolsey en az beş yıl ABD'nin Irak'ı doğrudan yöneteceğini söylüyor.

Peki değişen ne? Saddam da askeri bir diktatörlük kurmuştu. ABD'de savaşla işgal ettiği ülkeyi general eliyle yönetecek.

Peki yapılacak seçimler ne anlama geliyor?

ABD, Irak'ta yapacağı göstermelik seçimle bir yandan ABD'nin üst düzey işgalle atadığı ABD'li yöneticileri kamufle edecek, diğer yandan Irak'ın federal yapılara bölünmesi sürecini hızlandıracaktır.

Irak'a demokrasi getiriyoruz kisvesiyle parayla satın aldığı aşiret liderlerini federe bölgelerin kukla yöneticisi yaparak Irak'ı parçalara bölecek.

Irak halkının ABD işgal güçlerine ve onların kuklası işbirlikçilere olan tepkisini yatıştırma görevini ise Türkiye'ye yıkmak istiyor.

Yani bir yandan Iraklı ayrılıkçılarla Türkiye'nin altını oyacak sürece imza atarken diğer yandan Türkiye'yi Irak'ın iç güvenliğini sağlamada taşeron olarak kullanmak istiyor.

Türkiye ise ABD'nin işgal koalisyonuna aktif olarak dahil edilmemesinin suçlusu ilan edilmenin kompleksi içinde ABD'nin her yaptığına, her önerisine teslim oluyor.

Hükümet, bu çerçevede daha önce kırmızı çizgiler olarak ortaya koyduğu hatta savaş sebebi saydığı Kürtlerin federasyonun parçası haline getirilmesini kabulleniyor.

Hem de öyle bir kabullenişle ki, Barzani ve Talabani kuklalarının tehdit ve hakaretlerini karşısında yutkunmaktan başka bir şey yapmıyor.

Diğer yandan savaş boyunca ABD tarafından adeta göz altında tutulan Türk Ordusu'nu Irak'ın asayişini sağlamak için yardıma davet eden ABD'ye "baş üstüne" diyor.

Türkiye dış politikada tam bir ric'at halinde.