İktidarın Suriye politikası tam bir ibret tablosuna dönüştü. AKP iktidarı, dış politikada ettiği büyük lafları yiyip yutmak zorunda kaldı. Esad hakkında ettiği laflar şimdi gelip kendini vuruyor. Suriye'ye ettiği haksız muamele şimdilerde Türkiye'ye yapılıyor.
Suriye'de patlayan bombalar artık Sur'da, Ankara'da patlıyor.
Tam bir bumerang?
Hükümetin yanlışlar zinciri gibi arka arkaya yanlış öngörüler, yanlış ittifaklar, yanlış iltisaklar, yanlış politikalar sayesinde Türkiye, büyük bir girdaba sürüklenmiş vaziyette.
Adeta bataklıkta can çekişen ahmak misali çırpındıkça batıyor.
Niye böyle oldu sorusunun birçok cevabı var. Ama en önemlisi şu olsa gerek; Niyet hayır olmayınca akıbet de hayır olmuyor. İlahi adalet işliyor. 'Nahak yere bir Müslüman'ı öldüren alemi öldürmüştür' ilahi ölçüsü tecelli ediyor.
Komşu Müslüman ülkeye düzen kurmaya, dümen kurmaya yeltenmenin, hele de bunu küresel Haçlı yağmacıların büyük oyununa büyük figüran olmaya yeltenmenin akıbetini ilahi adalet gözlerimizin önüne seriyor.
Kötü niyetle atılan ilk yanlış adımın nasıl bir bin bir yanlışa dönüşeceği, "kardeşine reva gördüğü kaderi kişi yaşamadan ölmez'' kutlu ihtarını milletçe iliklerimizde yaşıyoruz.
Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi, İsrail'in Büyük İsrail Projesi adına İslam dünyasını lime lime ederek küçücük kabile ve mezhep devletçiklerine dönüştürme projesini Büyük Osmanlı Projesi gibi yutturan AKP iktidarına alkış tutan millet, bu gün kan içiyor, kızılcık şerbeti kusuyor.
Ankara'ya kadar gelen terör ateşini böyle okumazsak felaketlerin sağanak sağanak yağmaya devam edeceğini yaşayacağız.
Nasıl bir iktidar körlüğüdür bu anlamak mümkün değil.
İktidar felaket kapılarını, cehennem kapılarını zorladıkça zorluyor. Rusya 3. Dünya savaşı çıkar diye ihtar ediyor. AKP iktidarı savaşı bilgisayar oyunu zanneden çocuk misali savaş naraları atıyor.
Attığı her yeni adım adeta yeni bir belanın davetçisi. Buna rağmen millet de ışığa koşan kelebekler misali bela politikalarına koşuyor.
Hadi dün Amerika, Fransa, İngiltere arkamızda diye belaya cesaretle koşuşuyorlardı. Bugün Rusya Suriye'de devreye girdikten sonra başta ABD olmak üzere kuyruğunu sıkıştırıp, barış kuran kuzu postuna bürünmüşken hala Suriye sınırlarında topçu atışlarına devam eden AKP'ye ne demeli?
2. Dünya savaşının bittiğinden habersiz, bir ömür çalılıkta saklanan Japon askeri gibi savaştan başka bir şey algılayamayan iktidar vakası.
Neyse ki Rusya ve ABD Suriye'de ateşkes konusunda anlaştı.
İktidar hala çırpınıyor. Suriye'de ABD'nin ılımlı azınlığa desteğini çekmeyeceğini ümit ediyor. ABD'nin Suriye'yi Rusya'ya bırakıp kaçtığını hala idrak edemiyor.
Neyse ki ABD sözcüsü, Türkiye'nin de karavana atışlarını durdurmasını söyledi de bizim Japon askerimiz AKP de artık durmak zorunda kalacak.
Aksi takdirde bela içinde debelenmenin ötesine geçip rezil olma faslına ilerliyorduk Suriye'de.
Belki de bunu da çoktandır hak ettiğimizden rezalet faslını da bela kadar yaşamak mukadder.
Ne demiştik bu-me-rang.
Esad'a Esed diyenler, kendilerine nasıl hitap edilmesini isterler acaba?
Suriye'de patlayan bombalar artık Sur'da, Ankara'da patlıyor.
Tam bir bumerang?
Hükümetin yanlışlar zinciri gibi arka arkaya yanlış öngörüler, yanlış ittifaklar, yanlış iltisaklar, yanlış politikalar sayesinde Türkiye, büyük bir girdaba sürüklenmiş vaziyette.
Adeta bataklıkta can çekişen ahmak misali çırpındıkça batıyor.
Niye böyle oldu sorusunun birçok cevabı var. Ama en önemlisi şu olsa gerek; Niyet hayır olmayınca akıbet de hayır olmuyor. İlahi adalet işliyor. 'Nahak yere bir Müslüman'ı öldüren alemi öldürmüştür' ilahi ölçüsü tecelli ediyor.
Komşu Müslüman ülkeye düzen kurmaya, dümen kurmaya yeltenmenin, hele de bunu küresel Haçlı yağmacıların büyük oyununa büyük figüran olmaya yeltenmenin akıbetini ilahi adalet gözlerimizin önüne seriyor.
Kötü niyetle atılan ilk yanlış adımın nasıl bir bin bir yanlışa dönüşeceği, "kardeşine reva gördüğü kaderi kişi yaşamadan ölmez'' kutlu ihtarını milletçe iliklerimizde yaşıyoruz.
Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi, İsrail'in Büyük İsrail Projesi adına İslam dünyasını lime lime ederek küçücük kabile ve mezhep devletçiklerine dönüştürme projesini Büyük Osmanlı Projesi gibi yutturan AKP iktidarına alkış tutan millet, bu gün kan içiyor, kızılcık şerbeti kusuyor.
Ankara'ya kadar gelen terör ateşini böyle okumazsak felaketlerin sağanak sağanak yağmaya devam edeceğini yaşayacağız.
Nasıl bir iktidar körlüğüdür bu anlamak mümkün değil.
İktidar felaket kapılarını, cehennem kapılarını zorladıkça zorluyor. Rusya 3. Dünya savaşı çıkar diye ihtar ediyor. AKP iktidarı savaşı bilgisayar oyunu zanneden çocuk misali savaş naraları atıyor.
Attığı her yeni adım adeta yeni bir belanın davetçisi. Buna rağmen millet de ışığa koşan kelebekler misali bela politikalarına koşuyor.
Hadi dün Amerika, Fransa, İngiltere arkamızda diye belaya cesaretle koşuşuyorlardı. Bugün Rusya Suriye'de devreye girdikten sonra başta ABD olmak üzere kuyruğunu sıkıştırıp, barış kuran kuzu postuna bürünmüşken hala Suriye sınırlarında topçu atışlarına devam eden AKP'ye ne demeli?
2. Dünya savaşının bittiğinden habersiz, bir ömür çalılıkta saklanan Japon askeri gibi savaştan başka bir şey algılayamayan iktidar vakası.
Neyse ki Rusya ve ABD Suriye'de ateşkes konusunda anlaştı.
İktidar hala çırpınıyor. Suriye'de ABD'nin ılımlı azınlığa desteğini çekmeyeceğini ümit ediyor. ABD'nin Suriye'yi Rusya'ya bırakıp kaçtığını hala idrak edemiyor.
Neyse ki ABD sözcüsü, Türkiye'nin de karavana atışlarını durdurmasını söyledi de bizim Japon askerimiz AKP de artık durmak zorunda kalacak.
Aksi takdirde bela içinde debelenmenin ötesine geçip rezil olma faslına ilerliyorduk Suriye'de.
Belki de bunu da çoktandır hak ettiğimizden rezalet faslını da bela kadar yaşamak mukadder.
Ne demiştik bu-me-rang.
Esad'a Esed diyenler, kendilerine nasıl hitap edilmesini isterler acaba?
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014