Küresel kapitalist sistemi çöken, doları da rezerv para olma özelliğini hızla kaybeden ABD büyük bir panik içinde…
Çin ve Rusya gibi BRICS devletlerinin 2008 yılından bu yana uyguladığı Milli Ekonomi Modeli'ne ait Milli Paralarla Ticaret formülü dünyada hızla yaygınlaşırken ABD'nin doları artık tercih edilen bir rezerv para olmaktan çıktı. Bunu Fitch Ratings gibi ABD'li kuruluşlar, Jeff Brown gibi ABD'li yazarlar da açıkça itiraf ediyorlar.
Milli Paralarla Ticaret'in sunduğu "kazan-kazan" anlayışına dayalı bir ticari anlayış varken, hiçbir ülke tavize dayalı, sömürüye odaklı bir rezerv parayı kasasında bulundurmak istemez. İşte bu gerçeğin açılımı yaşanıyor dünyada… Dünya derin bir uykudan uyandı ve bugüne kadar nasıl büyük bir küresel tezgahın içinde bulunduğunu fark etti.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi, bu uyanıştan sonra doların yeniden rezerv para özelliğini kazanması imkansız… Bu yıkılmışlığı yaşayan ABD, korumacı politikalarla, yaptırımlarla, tehdit ve şantajlarla "ben hala varım" demeye çalışıyor ama bu noktada attığı her adım aleyhine işliyor.
Amerikan doları geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana minimuma düşerek, önceki gün itibarıyla rubleye karşı 62.83 seviyesine geriledi.
ABD'nin en büyük finans kurumlarından biri olan Bank of America (BofA), Amerikan yönetiminin doları devalüe etme niyetinde olduklarını açıkladı.
Bankanın analistleri, Hazineden talimat gelir gelmez New York Merkez Bankası'nın dolar satıp farklı para birimleri satın almaya başlayacağını ve bu işlemlerin, şu anda hesaplara göre olması gerektiğinden yaklaşık yüzde 13 daha değerli olan doların kaçınılmaz olarak zayıflamasına yol açacağını ifade etti.
ABD ekonomisi 2018 yılında yüzde 2,9 büyüdü ama yılsonuna doğru ciddi bir şekilde yavaşladı. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) tahminlerine göre ABD'nin gayrisafi yurtiçi hasılası (GSYİH) önümüzdeki 2 yıl azalacak. Uzmanlara göre 2021'e doğru ABD ekonomisini resesyon dönemi bekliyor.
Geçen Çarşamba yapılan toplantıda Amerikan Merkez Bankası (FED), faiz oranlarında değişikliğe gitmese de FED Başkanı Jerome Powell'in 'daha uyumlu politika' şeklindeki açıklamaları, doların anında diğer 6 ana döviz birimine karşı gevşemesine neden oldu.
FED geçen yıl peş peşe 4 kez faiz artışına gitmişti.
ABD Başkanı Trump FED'in bu hamlesine büyük tepki göstermiş, hatta FED'i Amerikan ekonomisi için en büyük tehdit olarak nitelemiş, Powell'i de görevden alabileceğini ima etmişti.
Powell'in bu baskıya karşı sonunda teslim olacağına işaret eden uzmanlar, FED'in önümüzdeki Temmuzda faizi 0,25 oranında düşürmesini bekliyor, buna benzer bir düşüşün de Eylülde yapılması bekleniyor.
Trump, aşırı pahalı dolar politikasını tasvip etmiyor.
Trump'a göre aşırı pahalı dolar, Amerikan ürün ve hizmetlerinin ithalatını engelliyor ve ticari ciro açığını daha da derinleştiriyor. ABD 2018 yılında 621 milyar dolarla son 10 yılın en yüksek dış ticaret açığını verdi.
Trump, doların ucuzlaması halinde dış alıcıların Amerikan ürünlerini satın almaktan karlı çıkacaklarını, sonuçta üretimin kalkınacağını dış ticaret açığının azalacağını düşünüyor. Mart ayında yaptığı açıklamada, "Bana diğer ülkelerle iş yapamayacak kadar güçlü dolar değil, ülkemize faydalı olabilecek güçlü dolar lazım" ifadelerini kullanmıştı.
Doların aşırı pahalı olması, ABD ürünlerinin dışarıda daha pahalı olmasına neden oluyor, bu ürünlere talebi azaltıyor ama asıl sorun bu değil elbette…
Başta da belirttiğimiz gibi Milli Paralarla Ticaret'in yaygınlaştırılması dolara olan talebi azaltıyor, dünya ticareti Milli Paralar üzerinden yürütülüyor, dolara talep azalınca da doğal olarak bu ABD'nin ticaretine yansıyor. ABD, hem dışarıya ürün ihraç etmekte zorlanıyor, hem de ithalatı tam gaz devam ediyor.
Dış ticaretin rekorlar kırması iste bu sebeple…
Trump'ın savunduğu daha zayıf dolar politikası hiçbir netice vermeyecek, aksine dolardan kaçışı daha da hızlandıracak. Hiçbir ülke ya da yatırımcı değeri azalan bir doları rezervinde tutmaz, yatırım yapmak istemez.
Tanınmış banka analisti Dick Bove, CNBC'ye verdiği demeçte bu stratejinin uzun vadede yanlış olduğunu ifade ediyor ve şunları söylüyor: "Politika doların istikrarına karşı yürütülüyorsa yabancılar, Amerikan devlet borcunu finanse etmeyecek. ABD ise tümüyle ve tamamen, doların bir dünya rezerv dövizi olarak değerlendiriliyor olmasına bağlı…" Yani Bove demek istiyor ki, dolar rezerv para olmazsa, ABD diye bir ülke olmaz.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardır söylediği bir gerçeğin daha itirafı bu…
Dolar Trump'ın düşündüğü gibi devalüe edildiğinde rezerv para özelliğine bir de buradan darbe geleceği gibi, ayrıca diğer ülkeler ABD tahvillerine daha yüksek oranda gelir talep edecekler ve bu da doğal olarak düşürülmesi istenen faizlerin daha da artmasına neden olacak. Bütün bu gerçekler açıkça gösteriyor ki, dolar hakimiyetini kaybeden ABD için artık hiçbir umut yoktur. Ne yaparsa yapsın, hangi adımı atarsa atsın hep kendi zararına olacaktır.
Bizim Türkiye olarak buradan çıkarmamız gereken ders; Titanik gibi batanlarla değil, Milli Ekonomi Modeli ile dünyanın zirvesine oturanlarla beraber olmamız gerektiğidir. Ama elbette ki çöken kapitalizmin kokuşmuş kısırdöngü politikalarını uygulayan bir Türkiye olarak değil, Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan tam bağımsız bir Türkiye olarak…
Yorumlar
Buğra
:))) vah dolar vah
:))) vah dolar vah
Murat Çabas / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025