Günümüzde ve geçmişte bazı insanlar, "Allah'ı zikretmekten maksat namaz kılmaktır. Namaz en büyük zikirdir. Bunun dışında müstakil bir ibâdet olarak Allah'ı zikretmek gereksizdir" gibi kasıtlı olarak, yanlış ve bâtıl bir iddiada bulunarak, Allah'ı müstakil bir ibâdet olarak zikretmeyi, bâtıl ve Peygamber Efendimizden sonra uydurulmuş bir bid'at gibi göstermeye çalışarak, inananları Allah'ı zikirden, ibâdetten uzaklaştırmak istemişlerdir. Bu, İslamiyet'e zarar vermek, inananları bölmek parçalamak, ibâdetten soğutmak amaçlı yapılan ajan faaliyetinden başka bir şey değildir. Oysa ki, müstakil bir ibâdet olarak Allah'ı zikretmek sonradan uydurulmuş bâtıl ya da bid'at değil ibâdetlerin, İslam'ın özüdür. Allah'ı zikir; namaz, oruç, hac gibi Cenab-ı Hakk'ın emridir. Her inanana farz-ı ayındır. Zikrullah'ın farziyeti birçok ayet-i kerimede açıkça beyan edilmiştir: "Öyle ise siz Beni (ibâdetle) zikredin ki Ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin; sakın Bana nankörlük etmeyin!" (Bakara: 2/152)."Sabah akşam Rabbinin ismini zikret." (İnsan: 76/25)."Gecenin bir kısmında O'na secde et; gecenin uzun bir bölümünde de O'nu tesbih et." (İnsan: 76/26)."Namazı bitirince de, ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı zikredin. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz mü'minler üzerine vakitleri belli bir farzdır." (Nisa: 4/103)."Ey iman edenler! Herhangi bir topluluk ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çok zikredin ki başarıya erişesiniz." (Enfal: 8/45). "Ey inananlar! Allah'ı çokça zikredin." (Ahzab: 33/41)."Ve O'nu sabah-akşam tesbih edin." (Ahzab: 33/42)."Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardından da O'nu tesbih et." (Kaf: 50/40)."(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizden gelecek bir lutfu (kazancı) aramanızda size herhangi bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin ve O'nu size gösterdiği şekilde anın. Şüphesiz siz daha önce yanlış gidenlerden idiniz." (Bakara: 2/198)."Hac ibâdetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı zikredin. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur." (Bakara: 2/200)."Sayılı günlerde (eyyam-ı teşrikte telbiye ve tekbir getirerek) Allah'ı zikredin. Kim iki gün içinde acele edip (Mina'dan Mekke'ye) dönmek isterse, ona günah yoktur. Kim geri kalırsa ona da günah yoktur. Bunlar günahtan sakınanlar içindir. Allah'tan korkun ve bilin ki hepiniz O'nun huzurunda toplanacaksınız." (Bakara: 2/203).Bu ayet-i kerimeler de Cenab-ı Hakk Zâtını zikretmeyi emretmiştir. Bütün bu âyet-i kerimeler gösteriyor ki, Allah'ı zikir nafile cinsinden bir ibâdet değil, her inananın üzerine farz-ı ayındır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016