Geçtiğimiz gün ittifaklar üzerene bir yazı kaleme almıştım.
Ülkemizde derin bir nefret çukuru oluşturulmuş maalesef.
İçine düşen bir daha çıkamıyor.
O yazıda, "Ne olur ülkemiz meseleleri için aynı masa etrafında bir araya gelinse, yemekler yenilse kıyamet mi kopar" diye yazmıştım.
Belli ki bu türden iyi niyet taşıyan yazılar çoktan miadı dolmuş durumda.
Herkes kendi etrafı ile birlikte aynı masa etrafında buluşuyor, dertleşiyor.
Yarabbi dedim kendi kendime!
Bu insanların damarlarından nezaketi, zarafeti, naif olmayı ne ara çektin aldın.
Günümüz iktidar ve muhalefeti tarafından her gün ateşlenen kutuplaşma füzelerine bu millet ne kadar daha dayanabilir.
Yazarlarımızdan Ömer Turan Bey de kaleme aldığı yazısında, bu ciddi meseleye değindiler ve uyarılarda bulundular.
Bu gidişin, çok tehlikeli bir tırmanışa sahne olacak gibi ipuçlarıyla ortada.
Ulusal güvenliğimizi doğrudan ilgilendiren bu tehlikeli tırmanışın nedeni, doğrudan doğruya siyasilerin yapmış oldukları açıklamalar.
Büyük devrimci, gönüllerin sultanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey hayatta iken, o kadar birlik ve beraberlik çağrılarında bulunmuştu ki.
Buna adeta ömrünü vakfetmişti.
Herkesi bir bilek bir yürek olmaya davet ederdi.
Bugünkü varlığından siyasetçilerin sorumlu olduğu ekonomik buhrandan çıkışı, tane tane anlatmıştı.
"Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak" demişti.
'Zifiri karanlık' sizler için kaçınılmaz bir son olacaktır diye de çok sert uyarılarda bulunmuştu.
Bu kadar uyarıların yapıldığı yer yüzünde başkaca bir toplum yoktur.
Bu kadar sağır ve körlükte ısrar eden başka bir millet de yoktur.
Allah hiçbir toplumu uyarıcıları tarafından uyarılmadan asla helak etmez.
Ancak, bizim milletimiz için artık bu çağrıların yapılmasının pek bir anlamı kalmamıştır ve bu iş için zaman geçmiş gibi gözüküyor.
Yoksa mesele İstanbul'un yollarının kapanması ve bir restaurantta yenen balık falan değil.
Bunlar akılsız adamların konuşacağı boş lakırdılar.
Şuna çok dikkat etmek lazımdır;
Devlet milleti için vardır.
Hiçbir güç devletten daha kuvvetli değildir.
Devlet vatandaşına veren el olacak.
Asla alan ve onu sömüren el olmayacak.
İşte bu politikaları proje haline dönüştüren Türkiye'de tek bir siyasi hareket var.
BTP ve onun donanımlı lideri Hüseyin Baş.
Sahip çıkın, zifiri karanlık dağılsın!
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025
- “Kürt sorunu” ifadesi ‘SEVR’ in ürünüdür! / 02.04.2025
- TÜRK milletine ters kelepçe! / 01.04.2025
- Türkler Ehl-i Beyt ile akrabadır / 31.03.2025
- Türk’ler Ehl-i Beyt İslam’ını kabul etmiştir / 30.03.2025
- İktidar çok tehlikeli oynuyor! / 26.03.2025
- Suriye için tek çözüm: Atatürk modeli / 25.03.2025
- Ne ekersen onu biçersin! / 24.03.2025