Vatan, hayâ, temizlik

Vatan sevgisi imandandır. (Hadis-i Şerif)

Hayâ imandandır. (Hadis-i Şerif)

Temizlik imadandır. (Hadis-i Şerif)

Vatan Sevgisi:

Vatan, Müslümanların inancını, maddi-manevi değerlerini yaşadığı toprak parçası olarak tanımlanabilir. Vatanın kudsiyeti taşından toprağından değil de üzerinde yaşayan insanların kendi değerlerinden kaynaklanıyor. Değerler sistemi dokunulmaz olduğu için vatan kutsal kabul edilmiş ve Peygamberin bize bildirdiğine göre bu anlayışla hareket etmenin imandan kaynaklandığını bize haber vermiştir. Peygamber Efendimiz son derece nezaket, nezafet, fesahat ve belagat ehli bir insan olduğundan "Vatanını sevmeyen imansızdır" tarzında ifade etmemiş. "Vatan sevgisi imandandır" diyerek meselenin önemini bize aktarmıştır. 

Atatürk ise "Vatanını en çok seven, vazifesini en iyi şekilde yapandır" diyerek vatan sevgisini ölçüsünü ortaya koymuştur. 

Prof. Dr. Haydar Baş, vatan söz konusu olduğunda çok ciddi bir tavır takınır, mili birliğimizi tehdit eden konularda aslan kesilirdi. Vatanımızı ve milletimizi tehdit eden fitnelere karşı çok büyük bedeller ödeyerek mücadele etti. Milletimizin ve devletimizin bekası için hem ilmi, fikri, eğitim, medya, siyasi ve iktisadi alanlarda mücadele etti hem de bir aksiyoner olarak bizzat elini taşın altına koyarak Bağımsız Türkiye Partisi'ni kurdu. Yönetime talip oldu. 

Vatan savunmasının sadece cephelerde yapılmadığını, hayatın tüm şubelerinde bu mücadelenin verilmesi gerektiğini ortaya koydu. Kendisi bu durumu "Benim siyasetim son nefes içindir" yani benim vatan sevgim imanımdan kaynaklanıyor demek istedi. 

Hayâ:

Hayâ, utanma duygusu anlamına gelse de namus emniyetini ifade eder. İnsanın aile ilişkileri çerçevesinde her türlü sapıklık ve ahlaksızlıktan uzak durarak belli sınırlarda yaşamasını belirler. Eğer hayâ ölçüleri korunmaz ise toplumda cinsel anarşi baş gösterir. Bunun sonucu; neslin kesilmesi, kargaşa, cinayet ve aile kurumunun yok olmasıdır. Batı âleminin yaşadığı bu olumsuzluklar maalesef bize de sıçramış, meşhur Türk aile yapısı büyük yaralar almıştır. Cinsel suçlarda görülen muazzam artışlar ürkütücü boyutlara erişmiştir. Evlenmek ekonomik sebepler başta olmak üzere azalırken, boşanma oranları son 21 yılda zirveye ulaşmıştır. 

Hayâ duygusu kişisel ve toplumsal etkileri bakımından o kadar önemlidir ki imandan bir şube olarak kabul edilmiştir. Hayâsız ve ölçüsüz toplumların kısa sürede çürüdüğü ve kendi kimliklerini kaybettikleri tarihi bir gerçektir. 

Prof. Dr. Haydar Baş, "Kaybolan Değerlerimiz" adı altında Türkiye'nin dört bir tarafında TV'lerde de canlı yayınlanan büyük organizasyonlarda işin ehli insanları konuşturarak meselenin önemini milletimizle paylaştı. "Hayâsızlıkla iman yan yana durmaz" gerçeğini hiç aklımızdan çıkarmayalım. 

Temizlik:

"İslam temizlik dinidir" desek abartmış olmayız. Dinimiz her vesile ile temizlenmemizi istiyor. Maddi ve manevi taharet kavramları çok önemsenmiştir. Manevi kirlerden arınmak esas hedeftir. Prof. Dr. Haydar Baş, bir sohbetinde manevi arınmayı kalaycının kir pas içindeki kazanı kalaylama süreçlerine benzeterek çok anlaşılır bir örnekle açıklamıştı. 

Temiz olmayan bir insan namaz kılamaz,  Kâbe'yi tavaf edemez. Kısacası ibadetin başlıca şartı temiz olmaktır. 

Prof. Dr. Haydar Baş özellikle gusül abdestini bütün şartlarıyla anlatırdı.  Toplumun bu konuları öncelemediğinden şikâyet eder, her vesile ile temizliği tavsiye ederdi. "Anıtkabir'e abdestli gidin" sözünü duymayan herhalde kimse kalmamıştır.