Türkiye’nin geleceği…

Türkiye'nin en genç siyasi lideri BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, "koltuğun hayrını görmek için değil hakkını vermek için" siyasi yolculuğa çıktığını büyük kongrede ifade etmişti. Bir TV programında "siyaset yapacak insan madden ve manen doyuma ulaşmış olmalı ki, siyasete artı bir değer katabilsin yoksa koltuğun hayrını görmenin hesabı ülkenin geleceğini riske sokar" demişti.  

Atatürk'ten sonra her siyasi hareketin kendi burjuvazisini yarattığına şahitlik ederek bu günlere geldik. Koltuğun hakkını verenlere değil hayrını görenlere şahitlik ettik. Atatürk geriye pay edilecek bir miras bırakmadı ve kendi burjuvazisini de yaratmadı. Özellikle gençliğe ve bütün Türk milletine her açıdan tam bağımsız bir devlet emanet etti. O hem mektepli hem de öğrendiklerini uygulayan bir alaylıydı. Savaşta ölümü kuşanan ve ölmeyi emreden komutan, siyasette ülkenin zenginliklerini kendi zenginliği görerek milleti adına sahip çıkan Atatürk, her bakımdan doyuma ulaşmış bir liderdi. 

Bir siyasi hareket 83 milyonu zengin edecek bir ekonomik modele sahip değilse ve ekonomik başarısını sürdürülebilir borçlanma olarak tanımlıyorsa, o siyasi hareketten ülkenin geleceğini inşa etmesini beklemek beyhudedir. 

Hüseyin Baş'ın elinde değil 83 milyon Türk milletinin, bütün mazlum sömürülen devletlerin kurtuluşu olacak bir sistem var. Onun için BTP'nin dışında asgari ücreti hiçbir siyasi parti yoksulluk sınırının üstünde veremez, vermeye kalkarlarsa ülkeyi batırırlar diyoruz. 

Hüseyin Baş verir çünkü Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacak, bu öyle bir şey ki, kapitalist sistemde verilirse sistemi batırır, MEM ile verilirse ekonomi büyür. Gece ile gündüz kadar sistem farklılığı var. 

"Geleceğimizi 5-10 sene sonra siyaset sahnesinde olamayacaklara teslim edemeyiz." Seçmen sayısının %40'ını gençlerin oluşturduğu Türkiye'nin geleceği, ancak genç, dinamik, birikimli ve gençlerin dilini konuşan, halini bilen Hüseyin Baş ile inşa edilebilir.  

Tertemiz bir hayata, mücadelenin kucağında geçen 30 yıla sahip Hüseyin Baş'ın en büyük arzusu, Prof. Dr. Haydar Baş'ın sistemiyle fakirliğin ülkemizde suç sayılmasını sağlamaktır. Bu genç yaşta böyle büyük bir ideale sahip Hüseyin Baş'ın en büyük motivasyon kaynağı ise son nefeste kazanacağı saadettir.