Bu konu tartışmasız olarak, Türkiye'nin ve hatta Türk dünyasının Milli Güvenlik sorunudur!
Atom bombasına gelişmiş ülkelerin hemen hepsi sahip olmuşken, biz neden bu zamana kadar armut toplamışız o ayrı bir mesele.
Uluslararası arenada söz sahibi olmak isteniyorsa, bunun yolu askeri olarak çok güçlü olmaktan geçiyor.
Ekonomik açıdan çok güçlü olunmaz ve buna paralel olarak siyasetimiz tam bağımlı olmayı sürdürürse, bu işin başarılma olasılığı sıfır olur.
İnsan açısından her şeyin başı nasıl sağlıktır deniliyorsa, bir ülke için düşünüldüğünde, her şeyin başı, tam bağımsızlıktır.
Bu hususta bize bu ülkeyi armağan ve emanet eden aziz Atatürk'ün bize bıraktığı miras, tam bağımsızlıktır.
Kim ki bu konuda taviz verir ve yeniden ülkeyi tam bağımlı hale getirirse, buna ihanet derler!
Türkiye'nin tam bağımsızlığı konusunda çok büyük bir öneme sahip olan yeraltı madenleri, Atatürk'ten sonra hiç bir iktidar ve muhalefet tarafından ağızlarına bile alınmadı.
Bu konuda Türk milletini en yüksek perdeden açıklamalar yaparak bilgilendiren tek isim, Haydar Baş Bey olmuştu.
Ve Toryum...
Toryum projesi üzerinde, ABD'nin de önünde giden çok önemli çalışmalarıyla tanınan, Prof. Dr. Engin Arık, Prof. Dr. Şenel Fatma Boydan, Doç. Dr. İskender Hikmet, Özgen Berkol Doğan, Mustafa Fidan ve Engin Abat'ı Isparta'daki kazada kaybetmiştik.
Şimdiye kadar Isparta'da böylesine bir uçak kazası kayıtlara geçmemişti.
ASELSAN'da da mühendislerin başına gelen olay ve sonuçlarını hepimiz biliyoruz.
Onlar Türkiye için çalışan ve çok önemli projelere imza atan kahramanlardı.
Ama onları da koruyamadık!
6 bilim insanı, Türkiye'nin iç ve dış borçlarını defalarca ödeyeceği düşünülen toryum madeni üzerinde çalışıyorlardı.
İlginçtir, kaza sonrası enkazda yapılan çok detaylı aramalarda, bilim adamlarımızın sunacakları bildiri ile ilgili kayıtlar, şahsi notlar ortada yoktu!
Bilgisayarları, çantaları kayıptı.
Böyle önemli bir bilgi üzerinde çalışan beyinlerimizin kayıtlarına ne oldu acaba!?
Ülkemizi ilgilendiren bu bilgilerin hemen olay yerine gelen, kimler olduğu gizemli Amerikalı McDonnell Douglas uçak firmasının adamları tarafından toplanıp, götürüldüğü iddialarına net cevap çıkmadı.
Toryum, geleceğin enerji kaynağıdır.
Yeni nesil nükleer santrallerin en temiz yakıtıdır.
Çin ve Amerika, toryumlu nükleer santral planlarını çoktan tamamlamıştır.
Merhum Arık, Türkiye'nin sahip olduğu düşünülen toryum rezervinin enerji üretimi açısından, 120 trilyon dolarlık petrole eşit olduğunu söylemişti.
120 trilyon dolar bile ilk tespitlerde ortaya çıkarılan bir sonuçtu.
Toryum, Türkiye'deki enerji sorununu tamamen çözecek bir elementtir. Türkiye kendine ebediyen yetecek bir toryum rezervine sahip.
Dünya toryum rezervi toplam 1 milyon 780 bin tondur.
Bunun, 790 bin tonu Türkiye'dedir.
Bir kg toryumdan elde edilecek enerjinin 200 kg uranyumdan elde edilecek enerjiye eşit olduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur.
Toryumun nötron yakalaması ile oluşan U-233 izotopu atom bombası yapımında kullanılmaktadır.
Toryum kullanan reaktörün uranyum kullanan reaktörlere göre çok daha az miktarda radyoaktif atık oluşturduğu belirlendi.
Toryum gelecekte uzay istasyonlarında enerji kaynağı olarak kullanılabilecektir.
Isparta uçağında hayatını kaybeden bilim insanlarımızın, hızlandırıcılar konusunda çalışmalar yaptığı ve bu maksatla Isparta'ya gitmekte oldukları gerçeğini devamlı göz önünde tutmalıyız.
Tutuyor muyuz? Hayır.
Hayatını kaybeden kıymetli bilim insanlarımızın ülkemizde hızlandırıcı projesini başlatmak için bir araya gelmiş olması, kazanın düpedüz bir suikast olduğunu ortaya koymuyor mu?
Toryum kullanan nükleer reaktörlerin 'atom bombası' üretmesi için uygun olduğu belirtilmektedir.
Şimdi dediğimi daha iyi anlamış olmalısınız.
Bir caydırıcı güç olarak Türkiye'nin mutlaka atam bombasına ihtiyacı vardır.
Toryum 2030'lu yıllarda dünyada güvenle kullanılan bir enerji kaynağı olacaktır.
Nükleer enerjinin geleceği, Türkiye'de bulunan bu yakıtta saklı.
Türkiye'nin kurulu gücünü yüksek tüketim düzeyine ulaştırmak için 200-250 GW arasında güç kaynağı kurmak gerekiyor.
Bunun yarısı toryumdan olsa, dışa olan bağımlılık yarı yarıya düşüyor.
Kaldı ki sadece toryumdan bütün enerji giderlerimizi karşılamak bile yapılan hesaplamalara göre son derece gerçekçi bir zemine oturmakta.
Bu, Türkiye açısından da çok önemli çünkü ülkemiz toryum rezervinde dünyada ikinci sırada bulunuyor.
Eskişehir'deki bilinen rezervler tek başına bile, bin yıl boyunca Türkiye'nin elektrik enerjisini karşılayabilir seviyede.
Dikkat ederseniz yazımda tek bir maden örneğinden bahsettim.
Oysa ülkemizde daha nice stratejik açıdan çok kritik olan madenler mevcut. Hem de dünyanın birincisi olarak.
Kısaca, hazine üstünde oturmuş, asgari ücretin 4 bin altı veya üstünü konuşuyoruz.
Silkinip kendimize gelmezsek bu hazine başka ülkelerin kasasına akıp gider.
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025
- “Kürt sorunu” ifadesi ‘SEVR’ in ürünüdür! / 02.04.2025
- TÜRK milletine ters kelepçe! / 01.04.2025
- Türkler Ehl-i Beyt ile akrabadır / 31.03.2025
- Türk’ler Ehl-i Beyt İslam’ını kabul etmiştir / 30.03.2025
- İktidar çok tehlikeli oynuyor! / 26.03.2025
- Suriye için tek çözüm: Atatürk modeli / 25.03.2025
- Ne ekersen onu biçersin! / 24.03.2025