Ekonomisinde büyük sorunlar yaşayan ve bunların üstesinden bir türlü gelemeyen Türkiye Prof. Dr. Haydar Baş’ın ortaya koyduğu gözünün önündeki Milli Ekonomi Modeli’ne gözlerini kapayıp, kulaklarını tıkarken Rusya tam tersini yaptı ve bu eşsiz modelin sahibini Rusya Parlamentosu’nda konuşma yapması için davet etti.
Normal şartlar altında bir mektupla Rus Parlamentosuna davet edilmesi mümkünken Rusya, en önemli bilim adamlarından birini, Rus Parlamentosu Uzmanlar Teşkilatı Başkanı Prof. Dr. Vladimir Lisichkin’i Prof. Dr. Haydar Baş’ın ayağına göndererek daveti yüz yüze iletti.
Bu davet ve davet ediliş usulü bugün Türkiye’de maalesef siyasilerin hala kıymetini anlamadıkları ya da –daha doğrusu- anlamak istemedikleri Milli Ekonomi Modeli’nin bazı formüllerini hayata geçiren Rusya’nın aldığı sonuçlardan fazlasıyla memnun kaldığını göstermektedir.
Türkiye’nin yetiştirdiği Prof. Dr. Haydar Baş’ın dünyanın ikinci süper gücü konumunu her geçen gün daha fazla pekiştiren Rusya Parlamentosu’nda konuşma yapacak olması milletimiz açısından onur verici bir olaydır.
Prof. Dr. Haydar Baş, bu davete icabet ederse Rusya Parlamentosu’na davet edilen ve orada bir konuşma yapan ilk Türk bilim adamı ve siyasetçisi olacak.
Rusya’nın davetini Prof. Dr. Baş’a ilettikten sonra açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Lisichkin, “Sosyalizm kendi yaşam sürecini tamamlamış durumda. Eski Sovyet Cumhuriyetleri bir arayış içinde. Kapitalizm insanların ihtiyacını karşılamıyor. Yeni bir tez gerekiyor. Bu tez de Milli Ekonomi Modeli’nde ifade edilmiştir” şeklinde konuştu.
Bu açıklamalar da göstermektedir ki sosyalizmden sonra kapitalizmi deneyen Rusya, kısa zaman içerisinde kapitalizmin de Rusya’nın ekonomik sorunlarına çözüm olmayacağını gördü.
Rusya 2006 yılından bu yana “doğum yapan her kadına doğum yardımı yapılması, ev hanımlarına maaş bağlanması, yeraltı kaynaklarını devlet-millet ortaklığı ile işletilmesi, bazı stratejik ürünlerin ihracatında Rus parası istenmesi asgari ücretin arttırılması, dar gelirliye vergi indirimi yapılması ve enerji, iletişim, savunma ile alakalı 42 sektörü stratejik ilan edilerek yabancılara özelleştirmelerinin önünün kapatılması gibi Milli Ekonomi Modeli’nde dile getirilen pekçok formülü hayata geçirdi.
Yani Rusya, tüketimi destekledi ve bunun sonuçlarını ekonomide büyüme olarak, talep olarak, işsizliğin azalması, büyümenin artması şeklinde olumlu olarak aldı. Milli Ekonomi Modeli’nin bir nevi sağlamasını yapmış olan Rusya artık aradığı ekonomi modelini bulmuş olmanın rahatlığıyla şimdi tezin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş’ı bizzat parlamentoda konuşma yapmaya çağırarak Milli Ekonomi Modeli’nin formüllerinin tümüne hâkim olmak ve modeli tümüyle ekonomisine uygulamak niyetinde.
Ne kadar üzücüdür ki Türk milleti siyasilerin ufuksuzlukları, basiretten yoksun olmaları ve de basit siyasi çıkar hesapları neticesinde yanı başındaki dünyanın süper gücü devletlerinin bile ilgisini çeken Milli Ekonomi Modeli’nden hala mahrum durumdadır.
Ruslar kadar olamayan bizdeki siyasilere yazıklar olsun…
Türkiye’de bir şeyin kabul görmesi için illa Washington’dan ya da Brüksel’den mi gelmesi gerekiyor?
Yıllardır Türkiye’ye herşey oralardan gelmiyor mu? Talimat da oralardan geliyor alet edevat da...
Hangi sorunumuz çözüldü?
Hiçbiri...
O zaman artık bize ait olana sırtını dönen, bizden olana önyargıyla bakan çağdışı mantığın değişmesinin vakti sizce de gelmedi mi?
Normal şartlar altında bir mektupla Rus Parlamentosuna davet edilmesi mümkünken Rusya, en önemli bilim adamlarından birini, Rus Parlamentosu Uzmanlar Teşkilatı Başkanı Prof. Dr. Vladimir Lisichkin’i Prof. Dr. Haydar Baş’ın ayağına göndererek daveti yüz yüze iletti.
Bu davet ve davet ediliş usulü bugün Türkiye’de maalesef siyasilerin hala kıymetini anlamadıkları ya da –daha doğrusu- anlamak istemedikleri Milli Ekonomi Modeli’nin bazı formüllerini hayata geçiren Rusya’nın aldığı sonuçlardan fazlasıyla memnun kaldığını göstermektedir.
Türkiye’nin yetiştirdiği Prof. Dr. Haydar Baş’ın dünyanın ikinci süper gücü konumunu her geçen gün daha fazla pekiştiren Rusya Parlamentosu’nda konuşma yapacak olması milletimiz açısından onur verici bir olaydır.
Prof. Dr. Haydar Baş, bu davete icabet ederse Rusya Parlamentosu’na davet edilen ve orada bir konuşma yapan ilk Türk bilim adamı ve siyasetçisi olacak.
Rusya’nın davetini Prof. Dr. Baş’a ilettikten sonra açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Lisichkin, “Sosyalizm kendi yaşam sürecini tamamlamış durumda. Eski Sovyet Cumhuriyetleri bir arayış içinde. Kapitalizm insanların ihtiyacını karşılamıyor. Yeni bir tez gerekiyor. Bu tez de Milli Ekonomi Modeli’nde ifade edilmiştir” şeklinde konuştu.
Bu açıklamalar da göstermektedir ki sosyalizmden sonra kapitalizmi deneyen Rusya, kısa zaman içerisinde kapitalizmin de Rusya’nın ekonomik sorunlarına çözüm olmayacağını gördü.
Rusya 2006 yılından bu yana “doğum yapan her kadına doğum yardımı yapılması, ev hanımlarına maaş bağlanması, yeraltı kaynaklarını devlet-millet ortaklığı ile işletilmesi, bazı stratejik ürünlerin ihracatında Rus parası istenmesi asgari ücretin arttırılması, dar gelirliye vergi indirimi yapılması ve enerji, iletişim, savunma ile alakalı 42 sektörü stratejik ilan edilerek yabancılara özelleştirmelerinin önünün kapatılması gibi Milli Ekonomi Modeli’nde dile getirilen pekçok formülü hayata geçirdi.
Yani Rusya, tüketimi destekledi ve bunun sonuçlarını ekonomide büyüme olarak, talep olarak, işsizliğin azalması, büyümenin artması şeklinde olumlu olarak aldı. Milli Ekonomi Modeli’nin bir nevi sağlamasını yapmış olan Rusya artık aradığı ekonomi modelini bulmuş olmanın rahatlığıyla şimdi tezin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş’ı bizzat parlamentoda konuşma yapmaya çağırarak Milli Ekonomi Modeli’nin formüllerinin tümüne hâkim olmak ve modeli tümüyle ekonomisine uygulamak niyetinde.
Ne kadar üzücüdür ki Türk milleti siyasilerin ufuksuzlukları, basiretten yoksun olmaları ve de basit siyasi çıkar hesapları neticesinde yanı başındaki dünyanın süper gücü devletlerinin bile ilgisini çeken Milli Ekonomi Modeli’nden hala mahrum durumdadır.
Ruslar kadar olamayan bizdeki siyasilere yazıklar olsun…
Türkiye’de bir şeyin kabul görmesi için illa Washington’dan ya da Brüksel’den mi gelmesi gerekiyor?
Yıllardır Türkiye’ye herşey oralardan gelmiyor mu? Talimat da oralardan geliyor alet edevat da...
Hangi sorunumuz çözüldü?
Hiçbiri...
O zaman artık bize ait olana sırtını dönen, bizden olana önyargıyla bakan çağdışı mantığın değişmesinin vakti sizce de gelmedi mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024