Geldiğimiz noktaya bakın?Her gün terör, her gün çatışma, her gün hayatını kaybeden canlar ve her gün Türkiye'nin birçok iline gelen tabutlar?İnsanımızın, milli çözümlerle milleti bir ve beraber tutacak gerçek liderleri iş başına getirmemesi; bırakın normal vatandaşları, teröristleri bile bu ülkenin sadık vatandaşı haline getirebilecek, terörü tamamen ortadan kaldıracak projelere sahip olanları değil de, terörle mücadeleyi bırakıp müzakere edenleri iş başına getirmesi bugün ülkeyi ne hale getirdi.Bugün, yıllarca terörle mücadelede sizlerin yanında canı pahasına yer almış olan sadık vatandaşlarınız bile yapılan yanlışlıklar sebebiyle terörün yanında yer alıyor. Bırakalım bunu, yapılan yanlışlıklar, bu ülkenin terörle mücadele eden bir Yarbayını bile Yüzbaşı kardeşinin 15 bin kişinin katıldığı cenaze merasiminde "Bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonradan savaş diyor" diye feryat ettiriyor, isyan ettiriyor.Ülkenin büyük bir bölümü, girilmesi ve çıkılması yasak bir hale geldi. Geçmişte uygulanan olağanüstü hal (OHAL) uygulaması bugün değişik isimlerle hayat geçiriliyor.Düşünebiliyor musunuz, 7 Haziran seçimlerinden sonra 15 ilde 126 bölge "Geçici Askeri Güvenlik Bölgesi" ilan edildi ve bu bölgelere girmek yasaklandı.Bu bölgeler, Ardahan, Ağrı, Kars, Erzurum, Diyarbakır, Tunceli, Mardin, Şırnak, Siirt, Van, Hakkari, Osmaniye, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa gibi illerimizde bulunuyor.Yapılan siyasi, ekonomik, hukuki yanlışlıklar üniter bir Türkiye'de birçok ili kapsayan büyük bir coğrafyadan bizleri kopartıyor, bu bölgelerde yaşayan insanları da birçok özgürlükten mahrum bırakıyor.Üniter yapı gibi hiçbir vatandaşın diğer vatandaştan üstünlüğünün olmadığı, herkesin anayasal olarak eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu bir sistemde bile ülkeyi bu hale getirebiliyorlarsa, bir düşünün üniter yapımız bozulduğunda, Batının bizlere dayattığı federatif yapı denilen başkanlık sistemi hayata geçirildiğinde ülkenin hali nice olur.Bir anda Yugoslavya'nın ve Irak'ın kaderini yaşamamız kaçınılmazdır.Demokrasilerde, ülkeyi yöneten siyasi iradeler sorumludur; bu yaşadığımız terör süreci bugünün ya da 7 Haziran sonrasının oluşturduğu bir süreç değil, bugüne kadar uygulanan politikaların bir neticesidir; doğru ama unutmayalım ki asıl sorumlu olan, asıl suçlu olan her türlü yanlışlarını görmesine ve bilmesine rağmen onları defalarca seçen, "istikrar bozulmasın" teranesiyle istikrarsızlığı kalıcı politika haline getiren siyasileri iş başına getiren milletin kendisidir.Halbuki, sorun üniter yapımızda ya da birliğimizin teminatı olan Anayasamızda değildir; sorun, siyasilerimizin bu sağlam temel üzerine bu temele uygun, milli politikalarla taçlandırılmış sağlam bir binayı inşa edememeleridir.Bugün insanların teröre meyletmelerinin nedeni, anayasanın kendilerine tanıdığı eşit hak ve özgürlüklere pratikte ulaşamamaları, siyasilerin bu haklara ulaşımı engelleyen icraatları hayata geçirmeleridir.Öncelikle seçim barajı tamamen kaldırılmalı, bu ülkenin vatandaşlarının demokratik tercihi Meclis'te karşılık bulmalıdır. Seçim yardımı seçime giren her partiye adil bir şekilde pay edilmelidir, bütün partilere eşit propaganda imkanı verilmelidir.Ülkenin yönetimine soyunan siyasilerimiz, okyanus ötesi güdümlü, taşeron siyasi anlayıştan kurtulmadıkları müddetçe bu ülkenin gelirlerini, kaynaklarını, nimetlerini millete adil bir şekilde paylaştırmaları asla mümkün değildir.Türkiye'de, "madenleri milletim için çıkartacağım", "emek ve üretim karşılığı milli paramızı devreye koyacağım", "bu gelirleri vatandaşlık maaşı, ev hanımı maaşı, çocuk parası, 5000 TL asgari ücret gibi bahanelerle milletime adil bir şekilde paylaştıracağım" diyen ve bunu nasıl yapacağını Milli Ekonomi Modeli ile ortaya koyan, bugün yaşadığımız karanlık tabloyu da yıllar öncesinden öngörüp ikaz eden tek bir ilim ve siyaset adamı vardır, o da Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır.Ülkemizde ilim, siyaset, hukuk camiaları, iş adamları ve de topyekun millet Sayın Baş'ın yıllardır ortaya koyduğu bu gerçeği ne zaman kavrar, o zaman terör başta olmak üzere bütün sorunlar bir anda kendiliğinden biter.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025
- İsrail Gazze’de ateşkese kapıları kapattı / 20.03.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- ‘Onlar Kur'an'ın müşahhas halidir’ / 22.03.2025
- Direnç kalktıkça, İsrail pervasızlaştı / 21.03.2025
- İsrail Gazze’de ateşkese kapıları kapattı / 20.03.2025