Suriyenin faturası Türkiyeye kesilecek

Suriye konusunda dünyanın iki süper gücü Rusya ve ABD, Rusya’nın bastırmasıyla Cenevre Anlaşması çerçevesinde mutabakat sağladı. Haziran’da yapılacak olan konferans ile bu mutabakat uluslar arası camiada hukuki bir zemin kazanmış olacak.
Bu gelişmelerden sonra kalkıp da bir ülkenin ya da bazı ülkelerin hala ateşe körükle gitmeleri, Suriye’deki hadiselere burnunu sokmaları uluslar arası kamuoyunda “hukuk dışı” olarak değerlendirilecek ve bunu yapan ülkelere de yaptırımlar ve cezalar söz konusu olacaktır.
Özellikle de Suriye’deki isyancı görünümlü teröristlere her türlü desteği sağlayan, bunu gizlemeyen, sınırlarını bu teröristler için yolgeçen hanına çeviren AKP’li Türkiye’nin başı oldukça derde girecek.
Bizim ikaz ettiğimiz bu gerçekler konusunda dış dünyadan da özellikle de ABD’den de haberler gelmeye başladı. Siyasilerimizi bir kez daha uyaralım, “Ateş olmayan yerden duman yükselmez.”
Gazetemizin dünkü manşet haberi bu hususta önemliydi.
Önemine binaen özellikle konumuzla ilgili bölümleri yeniden hatırlatalım.
Amerikan Veterans Today Gazetesinin baş editörü siyasi analist Gordon Duff, makalesinde, İsrail, Suudi Arabistan, Türkiye ve daha birçok devletin dünyanın her yerinden terörist ve katilleri Suriye’ye seferber etmeye çalıştıklarını belirtti ve bu devletlerin Suriye hükümetine karşı meşru olmayan politikalar izlediklerine dikkat çekti.
Duff, Humus kırsalında ele geçirilen İsrailli askeri aracın, Suriye’nin ‘Arap Baharı’na değil de, dış saldırılara maruz kaldığını kanıtladığına dikkat çekti.
Duff, Türkiye ve daha başka devletlerin desteklediği teröristlerin Suriye’de masum insanlara yönelik dillerin bile ifade etmede aciz kaldığı insanlık dışı çirkef eylemler işlediklerini kanıtlayan belge ve video görüntülerine vurgu yaptı.
Suriye’deki terör gruplarının hedeflerine ulaşması halinde Suriye’yi on yıllar boyunca şiddet ve iç savaşa sürükleyeceğini herkesin iyi bir şekilde bilmesi gerektiğinin altını çizen Duff; tüm bunların içinde Türkiye ve diğer devletlerin bu teröristlere desteğinin sırrını sorgulamak gerektiğine dikkat çekti.
İsrail’den yapılan bir açıklama Duff’ın bu görüşünü doğruladı. Bir düşünce kuruluşunda konuşan İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Amir Eşel, Esad rejiminin düşmesi durumunda Suriye’ye saldıracaklarını ve çok yoğun bir bombardıman gerekebileceğini söyledi.
Bütün bu gelişmeler Esad’sız bir Suriye’yi büyük kaosun beklediğini ispatlamaktadır.
Duff gibi düşünen yorumcular, dünyanın birçok ülkesinde var ve her geçen gün sesleri yükseliyor. Dikkatinizi çekerim Duff bu açıklamaları ABD’den yapıyor. Belki bizimkilerin dikkatini çeker.
Haziran’da yapılacak konferanstan sonra, ABD’nin bugüne kadar Suriye’de yaptıklarını resmi kanallardan ispatlayamayan, İsrail’e de bir şey diyemeyecek olan BM ve diğer ülkeler sürecin hukuki sorumluluğunu bu konuda en önde gözüken Türkiye’ye yükleyecektir.
Duff’ın da ifade ettiği gibi, isyancıların terörist olduğu gerçeği artık delilleriyle birlikte ortadadır. Duff Suriye’deki masum insanlara saldırı yapanların teröristler olduğunun altını çizmektedir ve yapılan eylemler insanlık dışı çirkef eylemler olarak belirtilmektedir.
Ve her şeyden önemlisi Duff, Türkiye ve diğer ülkelerin teröristlere olan desteğinin sorgulanması gerektiğini ilan etmektedir.
Siyasilerimiz, Prof. Dr. Haydar Baş’ın da sık sık ikaz ettiği gibi, Saddam’ın ve Şerif Hüseyin’in kaderine doğru hızla sürüklenmektedir.