Suriye işgali öncesi Türkiye trafiği

Türkiye'de seçim telaşının arttığı bugünlerde, siyasilerin yoğun gündemine rağmen ABD'den üst üste yapılan ziyaretler oldukça dikkat çekti.İster istemez, "1 aydan az kalan seçimlerin sonucunu dahi beklemeden yapılan bu ziyaretler de neyin nesi" demek durumunda kaldık.Önce ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral James Cartwright geldi ve Genelkurmay Başkanımız Işık Koşaner ile görüştü, ardından da ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone "acil" koduyla Başbakan Erdoğan ile 50 dakikalık bir görüşme yaptı.Her ne kadar basına yapılan açıklamalarda konu "PKK da dahil terörle mücadele" olarak ilan edildiyse de, siyaset kulislerine yansıyan haberlerde durumun hiç de öyle olmadığı, asıl konunun Kuzey Afrika'da ve Ortadoğu'da yaşanan son gelişmeler ve özellikle'de Suriye gündemi olduğu belirtildi.Neden bu kadar acil olduğu konusunda da uzmanlar bunun dün Obama'nın yaptığı açıklamayla bağlantısı olduğu görüşünde?Hatırlarsanız, Irak'a yapılan müdahale öncesi de Türkiye'de benzer bir trafik yaşanmıştı. ABD'den yine üst üste ziyaretler yapılmıştı.Türkiye Libya işgali sürecinde apar topar Haçlı safına dahil oldu, hatta Başbakan Erdoğan bile şaşkınlık ve bocalama yaşadı fakat Suriye'ye müdahale bu kadar kolay değil.Irak konusunda olduğu gibi hatta çok daha fazla Suriye'ye müdahale konusunda AKP'nin ve Sayın Başbakan'ın işi zor.Suriye ile Türkiye'nin akrabalık bağları var, bugüne kadar hep dost olarak yaşanmış.Suriye'ye ABD organizatörlüğünde ve NATO kapsamında yapılacak Haçlı müdahalesinde Türkiye'nin işgalcilerin safında yer alması, daha da ötesi üslerini ve hava sahasını kullandırması Türk milletinin kolay hazmedebileceği bir konu değil. İşte yaşanan trafiğin sebebi bu?Suriye'ye yapılacak işgalin ön hazırlıkları?Irak işgali sonrası ABD Savunma Bakanı'nın yaptığı açıklama hala hafızalarımızda:"Irak'ı işgale cesaret edemiyorduk bizi AKP hükümeti cesaretlendirdi"Suriye müdahalesi öncesinde AKP'nin ve Sayın Başbakan'ın ABD'ye ve Haçlı dünyasına vereceği cesaret oldukça önemli? Şu bir gerçek ki Türkiye müsaade etmediği müddetçe ABD ne Irak'a müdahale edebilirdi ne de Suriye işgali gündeminde olurdu.Türkiye'ye rağmen bu işgallerin bu katliamların yaşanması söz konusu bile değildir.Çok yakın zamanda Irak'ın kaderini Suriye de yaşayacaktır ve maalesef bize yakın olan bu dostlarımız yine Türk siyasetinin verdiği cesaretle vurulacak.Türk milleti bu gerçekleri görmediği müddetçe Türkiye'nin de yaşayacağı kader bundan farklı olmayacaktır.Meşhur bir söz vardır "Neyi ekersen onu biçersin", Batılı güçler Türkiye'nin verdiği cesaretle ve yardımla İslam ülkelerine bölünmeyi ve işgali ekiyor, Türkiye'nin de yaptığını karşılığı bu olacaktır ve maalesef bunu biçecektir.Milletimiz 12 Haziran seçimlerini bir fırsat bilip demokratik hakkını kullanarak bu kötü gidişattan ülkemizi kurtarabilir.Projesi ve çözümü olanları, Türkiye'nin üniter yapısını, birlik ve beraberliğini koruyanları, Türk milletini Haçlı uşağı olmaktan kurtaranları Meclis'e sokabilir ve Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıyabilir. Bu milletimizin elindedir. Aksi takdirde milletimiz, yaşanacak felaketlerin sorumlusu olmaktan kurtulamayacaktır.