Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Kartal İlçe Kongresi geçtiğimiz cumartesi akşamı BTP lideri Hüseyin Baş'ın katılımıyla gerçekleşti. Kongrenin kapanış konuşmasını yapan BTP lideri, 'tarihi önemde' tespitlerde bulundu.
Ülkemizin ve milletimizin geleceği olan gençlerimizi kaybettiğimizi vurgulayan BTP lideri şunları söyledi:
"Bugün ülkede nesiller yetiştiriyoruz, nesillerin temel mottosu şu; 'Biz dünya vatandaşı olacağız!' Dünya vatandaşı, Türklükle, Cumhuriyetle, Atatürk'le, Türk Milli Kültürü ve benliğiyle zerre kadar bağlantısı ve alakası kalmamış nesiller yetiştiriyoruz."
"Her birimiz çocuklarımızı yurt dışında okutmak istiyoruz. Neden? Evet, haklıyız, bugün bu ülkede eğitim alamıyorlar, bugün bu ülkede hakkıyla nesiller yetiştirilemiyor. Ama biz neden başkalarının oluşturduğu, başkalarının düzenlediği bir ortamı yaşamak durumunda kalıyoruz?"
"İşte bu soruyu sorup bunun cevabı olarak, 'Ben kendime yeterim' diyen bir millet olmayı başarırsak biz bu badireleri atlatacağız, aksi halde 50 sene içinde ortada ne Türk kalır, ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti kalır."
Evet, Sayın Baş'ın belirttiği gibi, gençlerimiz artık mevcut Türkiye şartlarında bir gelecek kurgulayamıyorlar. Bu noktada gençlerimize bilinçli olarak empoze edilen "dünya vatandaşlığı" algısı, onların milli aidiyetlerini yok ediyor.
Halbuki, bizleri Türk milleti olarak dünyanın en stratejik konumunda bulunan Anadolu coğrafyasında ilelebet yaşatacak olan milli benliğimizdir.
Bizleri bir arada tutacak olan temel harcımız 'Atatürk'tür, Atatürk'ün Türk milletine has olarak oluşturduğu 'Cumhuriyet'tir, Ehl-i Beyt'in nefesiyle yoğrulmuş olan dini değerlerimizdir, milli ve dini değerlerle şekillenen milli kültürümüzdür…
Milletimize ve hususen gençlerimize dayatılan "dünya vatandaşlığı" anlayışı, işte bu birlikteliği yok etmek ve Türkiye Cumhuriyeti devletini ve vatanını parçalamak için ortaya konulan bir işgal projesidir.
Bunu dayatanlara sormak lazım; madem ki "dünya vatandaşlığı" diye bir şey var, o halde neden tüm dünya Gazze'de, Batı Şeria'da ve Lübnan'da çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 44 binden fazla Müslüman sivilin katledilmesine seyirci kalıyor? Demek ki bu dünya vatandaşlığı sadece bir yalandan ibaret…
Şunu da unutmamak lazım; bugün Batılı ülkelerde Türk vatandaşları ya da Türk yetkililer bir değer görüyorsa, bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sayesindedir.
Seni el üstünde tutacak ki, Türkiye Cumhuriyeti'ni yok edebilsin. Ama sen devletini, milletini, vatanını kaybedersen gittiğin her yerde ya sadece köle olursun ya da sana yaşam sürebileceğin bir karış toprağı bile fazla görürler.
Batılı ülkelerde eğer kendi ülkene, kendi milletine hakaret ediyorsan, onların aleyhinde iş yapıyorsan seni el üstünde tutarlar. Çünkü sen onların Anadolu coğrafyasındaki emperyal emellerine hizmet ediyorsundur.
BTP lideri Hüseyin Baş, sadece iktidar partisinin değil, muhalefet partilerinin de duruşlarının milli çıkarlarımıza oldukça ters olduğunu vurguladı:
"Ana muhalefet liderine, 'Kıbrıs hakkında ne düşünüyorsunuz?' diye soruyorlar. O da, 'Kıbrıs'ta Cumhuriyetçi Türk Parti (CTP) var. Bizim kardeş partimiz. Biz onu destekliyoruz' diyor. CTP'nin özelliği ne biliyor musunuz? CTP, 'Rumlarla birleşelim, burada tek bir devlet olalım' diyen parti. Kıbrıs'ta Rumlarla birleşmeyi isteyen partiye bugün Türkiye'de ana muhalefet sahip çıkıyor."
"Dönüyorsun buraya, bizim Kürt kardeşimizle bir gün savaşımız olmamış, dilimiz aynı, kültürümüz aynı, dinimiz aynı, medeniyetimiz aynı, akrabalıklarımız var. Kıbrıs'ta birleşelim diyenleri destekleyenler buraya gelince bölünelim diyenleri destekliyorlar. Bakın bu zihniyette, bu düşünce yapısında olan bir partiye oy veremezsiniz."
"Bu ülkede ne iktidara, ne ana muhalefete, ne de 'terörist başını Meclis'te konuşturalım' diyen bir partiye oy veremezsiniz, bu olamaz. Bunlar artık basit siyasi tercihlerin çok ötesine geçmiş durumlar artık uyanmamız lazım, kendimize gelmemiz lazım."
Evet, ülkemizde iktidar partisinin politikaları milletimizi bölünmeye, ayrışmaya sevk ederken, ana muhalefet de, Meclis içi diğer muhalefet partileri de bu değirmene su taşıyor. Ülkemizin terör sorununu, "Kürt sorunu" olarak tanımlayanlar –Dün iktidar böyle tanımlıyordu, bugün ana muhalefet- bilelim ki, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle Türk milletinin bölünmesine kapı açıyorlar.
Sayın Baş'ın altını çizdiği gibi, Türk milletinin bölünmesine hizmet edenler, KKTC'de Türk halkının Rumlarla birleşmesini savunanları destekliyor.
KKTC'nin olmadığı bir dönemde birleşik Kıbrıs'ın ne anlama geldiğini 1974 Kıbrıs Barış Harekatı öncesi yaşanan toplu katliamlardan biliyoruz. Kıbrıslı Rumların kontörlündeki bir Kıbrıs, aynı katliamların fazlasıyla yaşanacağı bir ada olacaktır.
CTP'nin eski lideri ve aynı zamanda eski cumhurbaşkanı olan Mehmet Ali Talat, hatırlarsanız Annan Planı'na destek vermişti. O dönemlerde AKP hükümeti de Denktaş'ı değil, Talat'ı desteklemişti. Annan Planı eğer hayata geçmiş olsaydı bugün KKTC diye bir devlet ve Kıbrıs Türk halkı olmayacaktı.
Öte yandan CTP lideri Talat, KKTC kurulduğu gün üzüntüden gözyaşları içinde ağladığını bizzat Kıbrıs kanallarında anlatmıştı. CTP'nin gençlik kollarıyla, Rum tarafının EOKA'cılarının gençlik kolları Rum tarafında beraber festivaller organize ediyorlardı.
İktidarımızda "yerlilik ve millilik" olmadığı gibi, ana muhalefette de "Atatürkçülük, Cumhuriyetçilik ve ulusalcılık" namına bir şey kalmadı.
BTP lideri Hüseyin Baş'ın şu sözlerini önemine binaen tekrar hatırlatalım: "Bu ülkede ne iktidara, ne ana muhalefete, ne de 'terörist başını Meclis'te konuşturalım' diyen bir partiye oy veremezsiniz, bu olamaz. Bunlar artık basit siyasi tercihlerin çok ötesine geçmiş durumlar artık uyanmamız lazım, kendimize gelmemiz lazım."
- Birlik ve beraberliğin merkezi: Ehl-i Beyt / 23.11.2024
- ‘Bugün ithal ettiğin et, yarını yok eder’ / 22.11.2024
- ABD’nin ‘balistik füze’ kararı ne anlama geliyor? / 20.11.2024
- Sıkıştıkça laikliğe saldırıyorlar! / 19.11.2024
- Daron Acemoğlu’nun zamanlaması manidar! / 16.11.2024
- Kötü ekonomi, ölümcül sonuçlar doğuruyor / 15.11.2024
- İşsiz, çalışan ve emekli, hepsi mağdur / 13.11.2024
- Beklenen enflasyona göre belirlemek büyük adaletsizlik! / 12.11.2024
- Atatürk, son anlarında çokça 'Allah' demiştir / 09.11.2024