Şimdi de katolik nikahlı "medeniyetler ittifakı"

Başbakan Tayyip Erdogan, meşhur Kopenhag zirvesi öncesi Italyan meslektaşi Berlusconi'ye AB ile "Katolik nikahı kıymak istedikleri"ni beyan etmişti. Erdogan'ın "Katolik nikah talebi" iyi gelmedi.

AB, Türkiye'yi "ucu açık müzakere" numaralarıyla salladıkça sallıyor; bu arada Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş senedi olan Lozan'ın her taraftan delik deşik edilmesi kabilinden taviz üstüne tavizler kopartmayı sürdürüyor.

Tuzak, diyalogdan

ittifaka resmileştirildi

Yıllardan beri yoksulluğa ve açlığa mahkum edilen ve borca batırıldıkça batırılan Türk Milleti, AB oyunları ve ABD pervasızlıkları karşısında kendine gelmeye ve Kuvay-ı Milliye ruhu şahlanmaya başlayınca Haçlı dünyası, "dinlerarası diyalog tuzağı"nı bir kademe daha ilerleterek "medeniyetler ittifakı"na çevirdi.

Şimdi Erdogan'ın Katolik nikahı hayali "medeniyetler ittifakı" bağlamına çevrildi. AB hayalinin bittiği noktada "medeniyetler ittifakı" yalanı türetildi.

Türkiye, tarihten ibret almayan, yaşadıklarından ders çıkarmayan aymazların elinde bir o yana bir bu yana savruluyor.

Medeniyetimize

hakaret ediyorlar

Erdoğan'ın "Katolik nikah" talebinde bulunduğu İtalyan Başbakanı Berlusconi 11 Eylül'ün hemen ardından "Batı uygarlığı İslam'dan üstündür. Batı, komünizmi yendiği gibi başkalarını da yenmeli. Bu, bin dört yüz yıl öncesine takılıp kalan İslam'la çatışmaya kadar gitse bile?" diyordu.

Bu söylemin sadece 11 Eylül sonrası bir refleks olduğunu düşünenler yanılıyor, İslam medeniyeti kimliğini taşıyan kutlu insanları yanıltıyorlar, aldatıyorlar.

Daha dün, bakın Berlusconi'nin elemanı, İtalya Reform Bakanı Roberto Calderoli "İslam, medeniyet değildir. Ortada bir çatışma olduğu doğru? Ama bu, bir medeniyet ile bir gayri medenilik arasındaki çatışmadır. İslam bir medeniyet olarak değerlendirilemez" diyor. Bu sözler basit bir gevezelik değildir.

Adam resmen hakaret ediyor; medeniyetimize, dinimize, kimliğimize alçakça sövüyor. Daha ne diyecekti Katolik çocuğu..?!

Haçlı dünyasının en temel karakteri "işte bu sözlere yansiyan çizgiler"dir.

Bu aziz millet, bu Haçlı çocuklarıyla "medeniyetler ittifakı / alliance of civilizations" yapacakmış; öyle mi?

Bunların medeniyetimize, din ve kimliğimize düşmanlıkları ve tahammülsüzlükleri bu kadarla sınırlı mı? Hayır.

"Hak din İslam'dır" gerçeği dahi

yüreklerine oturdu

AB'nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn, Dişişleri Bakani Abdullah Gül'ü Brüksel'de, Diyanet'in 11 Mart tarihli hutbesinde yeralan "İslam'ı ve müslümanları tarihten silmek için sözde kutsal ordular oluşturdular, ancak nihai amaçlarına ulaşamadılar'', "Allah katında tek din İslamdır'' cümleleri sebebiyle uyarmadı mı? Şu deniyordu hutbede: "Öyle ki bir kişinin tebligi ile başlayan Islam, kisa zamanda dünyanin en hizli yayilan ve insanlari, şefkatli kucagina çeken bir din haline geldi. Daha bir asir geçmeden Asya'dan Kuzey Afrika'ya, Atlas Okyanusu'ndan Çin Seddi'ne kadar insanlar İslamla şereflendiler. Allah katında yegane din olan İslam'ın bu hızla yayılışına ve insanların akın akın onu kabul etmesine tahammül edemeyen nice güçler, bu ilerleyişin önüne geçmek ve insanların kalplerini İslam'a açmalarını engellemek için her türlü yola başvurdular. İslam'ı ve müslümanları tarihten silmek için sözde kutsal ordular oluşturdular ancak nihai amaçlarına ulaşamadılar.''

Yanlış mı; asla? Hem ilahi ve hem de tarihi hakikatlerin ta kendisi. Doğru da laf mı, dosdoğru.

ABD'nin Ankara eski büyükelçisi Eric Edelman, Devlet Bakanı Mehmet Aydın'a ulaştirdigi "muhtıra mektup"ta Diyanet'in 11 Mart'ta yayınladığı hutbe hususunda "kaygılar"ını dillendirmedi mi?

Bütün bu "temel Haçlı karakterleri"hala capcanlı iken, bizimkiler "bandıra bandıra ye beni?" dercesine "medeniyetler ittifakı"na balıklama atlıyorlar.

Kofi, Irak'ın işgalinde Erdoğan'ı uyardı mı; neredeydi?

Neymiş efendim; Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, "dinler arasında uzlaşmayı güçlendirmek" amacıyla "Medeniyetler İttifakı" projesinin startını verdi. Annan, bu konuda Müslüman ülkeler adına Türkiye'den Başbakan Erdogan'ı, Hıristiyan dünyası adına da İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero'yu görevlendirdi. Türkiye'nin koordinatörlüğünü Başbakan adına Devlet Bakanı Mehmet Aydın yürütecek.

Anan, Irak'ın işgalinde neredeydi; o zaman hangi "medeniyetin yutulması" projesinin sessiz seyircisiydi.

700 yıllık Endülüs İslam medeniyetinin beşiği İspanya'da taş üstünde taş omuz üstünde baş birakmayan Haçli'nın conileri, aynı vahşeti Irak'ta sergilerken; Mr. Kofi, BM Sekreteri olarak Başbakan Erdogan'ı "Sakın Amerika'nın stratejik ortağı olmaya tevessül etme, yanlış yaparsın, kendi medeniyetine yanlış yaparsın" diye ikaz etti mi? Hayır.

Türkiye ve İspanya tercihi ise sembolik ve tarihsel bağlamda çok ilginç bir tercih; değil mi?

Nereden çıktı bu "medeniyetler ittifakı" hayali?

Yoksa Evangelist Bush'un Armagedon inancı ile Vatikan güdümlü Müslüman kılıklı aymazların "Mesihiyet belirtisi dinlerarası diyalog"larının karışımı bir kıyamet senaryosu mu?

İslam medeniyetinin karıncayı dahi incitmekten yüzü kızaran kutlu mensuplarına değil; siz asıl, bu "diyalog ve medeniyet ittifakı aşıları"nı kendi Haçlı karakterinize, kendi Haçlı ruhaniyetinize ve Haçlılıkla ma'lul devletlerinize yapın, İslam coğrafyasına musallat ettiğiniz Amerikan conilerine, İngiliz yamyamlarına uygulayın ki, belki insan olma erdemini fark ederler.

Medeniyetler ittifakı namıyla, insanlığın umut kaynağı İslam medeniyetini yutmaya kalkışmayın?