Hep gençler? Gelenek haline dönüşen yaz kamplarımızda gençlerin yanında çocuklarımız da anne ve babalarıyla şölen yerine çevirdi ortamı. Kadınlar Kolu, aile topluluğumuzun ayrılmaz parçası olarak yerini alırken, milletimizin yüksek yararı adına bir etkinlik gerçekleştiriliyordu.10-11-12 Temmuz 2015 tarihlerinde Afyon/Sandıklı'da düzenlenen yaz kampı aslında sosyal hizmet çalışmasının ta kendisiydi.Mustafa Kemal Atatürk'ün henüz nüfusumuz 13 milyon iken 23 Nisan gibi bir bayramı çocuklara, kendinin uğurlu adımlarıyla Anadolu'ya ayak bastığı 19 Mayıs gibi çok önemli bir günü de gençliğe armağan edip bayram ilan etmiş olması, ülke çocuklarına ve gençliğine ne kadar önem verdiğinin göstergesidir.Atatürk'ü tamamlayan bir lider ve onu yeniden yorumlayan bir dizayner Prof. Dr. Sayın Haydar Baş, çocuk ve gençlerin bayramını, insan haklarının altını bir kez daha çizen sosyal devlet projesiyle kurtuluşa dönüştürmeyi hedefine koymuştur. Gençlik kamplarımız bu projenin bir aşamasıdır.Haydar Baş Hocamız, bu defa gençleri dinleyelim, talimatını verince biz de Gençlik ve Kadın Kollarımızın etkinliklerini izlemek üzere Sandıklı'ya hareket ettik.Yol arkadaşım bir Haydar Baş gönüllüsü ve köktenpartili İsmail Akyavuz ile kampa vardığımızda tatlı bir iftar telaşıyla karşılaştık.İftarı başka, sahuru bir başka âlem, unutulmaz anlar ve muhterem Hocamızın imametinde kıldığımız teravih namazında geçen, zamana dur dedirten, ulvi saatler yaşadık. Her şey ama her şey, şiir tadındaydı vesselâm.Hele bir son hatıra var ki, temmuz gecesinin sessiz vaktinde uyumaya çalışırken, göklere yükselen bir ilahi nağme ile kendime geldim; gençlerimiz toplanmış zikirle meşgul? Biz uykuyla güreşirken gençlerin ilahi meşguliyeti, ders verir gibiydi.Kamp dönüşü düşünüyorum da, bir huzur bir sükûn ve gençlerin ülke sorunlarına çare arayış heyecanlarıyla dolu üç günün ardından, Türkiye koşullarıyla yüzleşiyorum, yüreğim çatlıyor gürültüden. Her şey sorun; çevre sorun, yaşam sorun, hukuk sorun, gördüğümüz gibi seçimlerimiz sorun, seçilenler sorun, seçenler sorun.Yaralarla dolu bir şarjör olmuş seçim sandığı. İçinde yatan mevtanın namazını kıldıracak adam yok.Sonunda bunların hepsinin namazını Haydar Baş Hocamız kıldıracak anlaşılan.Gençler! Cumhuriyet sizlere emanet edildi.Memleketin içler acısı hali ayyuka çıkmışken; ülke sorunlarına sırt çevirme, soygun, talan, hırsızlık, adam kayırma, hukukun raflarda bile yer almaması seçilenlerin ne kadar umurunda?ABD-İsrail hattını kerteriz bellemiş keriz durumuna düşmemek için, şimdiden özlediğim kamp günlerine dönmek istiyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023