"Sıfır İşsizlik" Projesi

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TUİK) açıkladığı resmi rakamlarda da işsizlik oranı hızla artıyor. Şubat ayı resmi rakamı yüzde 11.4. Bir önceki aya göre 100 bin kişi daha işsizler ordusuna dahil olmuş?Fakat bildiğiniz gibi bu işsizlik oranına, çalışmaya müsait olduğu halde iş müracaatı yapmayanlar, mevsimlik işçiler, iş bulma ümidini yitirenler, ücretsiz aile işçileri(!) dahil edilmiyor.Dolayısıyla bunlar da dahil edildiği takdirde gerçek işsizlik oranı yüzde 40'ları buluyor.Sadece resmi rakamı baz alsak bile durum oldukça vahim. 2-3 milyon kişi çalışmak için, iş için devletin kapısına başvurmuş, ama hala bu talepler karşılanamamış. Üstelik her ay bu rakama yüzbinler dahil oluyor.Bu rakamlar ekonomiyi idare eden siyasi iradenin acziyetini göstermektedir.Peki, IMF politikalarına ram olmuş olan siyasi irade, aynı mantığı devam ettirerek işsizlik problemini çözmesi mümkün mü?Dilerseniz ben durumu ortaya koyayım, siz karar verin.IMF'nin tavsiye ettiği ve bizimkilerin de birebir takip ettiği mevcut ekonomi politikası nedir?Düşük döviz, yüksek faiz sistemi? Bu sistemle hükümet, borçları sürekli olarak döndürebilmeyi, IMF ve küresel sermayedarlar ise yüksek faizle sürekli para satıp köşeyi dönebilmeyi hedeflemektedir.Tabii durumu ekonomik açıdan değerlendirirsek böyle, siyasi açıdan da bakarsak küresel güçlerin hesapları çok daha ötedir.Düşük döviz, her ne kadar bazılarının sürekli bahsettiği gibi ekonominin iyiye gittiğinin göstergesi olarak ifade edilse de gerçekte hiç de öyle değildir.Düşük döviz, ithalatın önünü sonuna kadar açmış olan bizim gibi ülkeler için kendi bindiği dalı kesmek gibidir.Düşük dövizle ithalat patlar, piyasa ithal ürünlerle dolar, bundan da en çok üreticiler ve ihracatçılar zarar görür.Yerli üreticiler ucuz gelen ithal ürünlerle başa çıkamaz ve iflas etmeye başlarlar, kepenkler iner, fabrikalar kapanır.Bu durum işsizliği tetikleyen en önemli sebeplerdendir.Yüksek faiz ise yerli ya da yabancı elinde sermaye bulunduran herkesi kolay para kazanmaya sevkeder. Yüksek faizin olduğu yerde elinde para bulunduran reel yatırıma girmek istemez, fabrika kurmaktan, iş yeri açmaktan kaçar. Çünkü faizle daha az risksiz ve daha fazla para kazanma, gelirini katlama imkanı vardır.Teşvik, para ile para kazanmaya olunca, üretim cazibesini yitirir. İşte bu durum da işsizliği tetikleyen sebeplerin en önemlilerindendir.Şimdi siz söyleyin, AKP hükümetinin, üretimi ve ihracatı tamamen bitiren, IMF tavsiyeli ucuz döviz-yüksek faiz sistemiyle, ekonomiyi düzeltebilmesi ve işsizliği çözebilmesi mümkün mü? Bırakın AKP'yi, aynı mantıkla bütün partiler birleşse problemler çözülebilir mi?Siz cevabınızı zaten vermiştiniz, ama ben sizin sesiniz olayım, "kesinlikle hayır"Peki, işsizliğin çözümü konusunda hiç çözüm yok mu?Kapitalist ekonomilerde, yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı, bu sorunun cevabı "yok", ama Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'ne göre "Elbette var"?Sayın Baş modelinde, sosyal devlet projeleriyle vatandaşın desteklenmesini, gelirinin artmasını hedeflemektedir. Vatandaşlık maaşı, doğum parası, ev hanımlarının emekliliği, gençlere burs gibi projeler bu amacı desteklemektedir.Ekonomik açıdan bunu değerlendirirsek, üreticilerin ürünlerini pazarlayabileceği doğal bir pazar oluşturulmaktadır.Bu olayın bir yönü. Sayın Baş diğer taraftan da, modelinde ifade ettiği gibi, üreticiyi proje getirmesi durumunda sıfır faizli kredi ile destekleyecektir.Yerli pazarın canlandığı, üretimin de devlet tarafından desteklendiği bir ekonomik ortamda sizce üreticiler ne yapar?Fabrika kurar, iş yeri açar, üretim canlanır?Peki, bunun anlamı nedir?Sıfır işsizlik?Başka bir şey ifade etmeye gerek var mı?