Savaşın salıncağında barış…

Bugün, "Barış İçinde Birlikte Yaşama Uluslararası Günü"… Masal gibi bir şey! Ya da bitmeyen yolculuğumuz.

Birinci Dünya Savaşı'nın "tüm savaşlara son veren savaş" olarak tanımlanmasına karşın 20 yıl içinde ikinci defa büyük savaşın yaşanması, barışa inananların ciddi bir yenilgisi olabilir mi?

II. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Birleşmiş Milletler (BM) merkezli dünya düzeni, çatışma yönetimini küresel barış ve güvenliğin sağlanmasında önemli bir araç olarak tasarlamış ve bunu BM'nin birincil görevi olarak belirlemiştir. Sözün özü şu ki, barışı sağlamak için önce çatışma yönetimini bilelim.

BM Şartı'nın Birinci Maddesinin ilk fıkrası BM'nin amacını "Uluslararası barış ve güvenliği korumak ve bu amaçla; barışın uğrayacağı tehditleri önlemek ve bunları boşa çıkarmak, saldırı ya da barışın başka yollarla bozulması eylemlerini bastırmak üzere etkin ortak önlemler almak ve barışın bozulmasına yol açabilecek nitelikteki uluslararası uyuşmazlık veya durumların düzeltilmesi ya da çözümlenmesini barışçı yollarla, adalet ve uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak gerçekleştirmek" olarak tanımlamaktadır.

BM'nin bugünkü durumu ne çatışmayı önleme ve yönetme ve ne de barışı sağlama açısından yeterlidir. Etkinliği ve rolü sıfırdır.

Birlikte yaşadığımız dünya 4,5 milyar yaşında. Yaşlı dünyamız üzerindeki biz insanlar 200 bin yıldır varız. Bu geçen zamanda tam 15 bine yakın savaş yapmışız. Ne çare ki sadece 26 gün savaşsız kalmışız… 26 günlük barış.

Bir zaman yolculuğuna çıktığımızda;

Bundan 2634 yıl önce bugün Milattan Önce 612'de Asurların Ninova kenti savaşla yerle bir oluyor.

Bundan 230 yıl önce bugün, 1792'de Fransa'da çıkan isyanda binlerce insan ölüyor.

Bundan 118 yıl önce Rus ve Japon gemileri denizlerde savaşıyor.

Bundan 107 yıl önce, 1915'de Anafartalar ve Conkbayırı Savaşları oluyor.

Bundan 32 yıl önce 1990'da Sri Lanka'da 127 insan ölüyor.

Bundan 77 yıl önce Hiroşima'da atılan "küçük çocuk" isimli atom bombasıyla, küçük çocukların da içinde olduğu 140 bine yakın kişi ölüyor.

Tarihten verdiğimiz bu örnekler iç karartıcı, yürek burkucu, çok can sıkıcı. Ama hepsi gerçek. Şüphesiz savaşların kahramanlığını da yüceltir, efsaneleştiririz. Ama asıl yüceltilecek olan barış, barıştaki ve birliktelikteki güzelliktir.