ABD'nin aldığı tedbirler
Çin'e karşı savaşmakta mümkün değildir. Onun için Çin tam olarak daha devleşmeden ABD, gerek Ortadoğu'daki, gerekse Orta Asya'daki toprak altı enerji zenginliklerini ele geçirmeye çalışmaktadır.
Orada bulunan halkların idarelerinin kendisine geçmesini istemektedir. Ortadoğu alanları, bu sebeple ABD'nin boks maçı yapacağı, bir nevi açık bir ring alanına dönüşmektedir. Şimdilik ABD'nin maçı ırak'ın Saddam'ıyladır. Ondan sonra ise kanlı ringe acaba kimi alacaktır. Kim bilir sıradaki kim olacaktır. Bu gıda maçları (savaşları) bütün Ortadoğu'yu kendisine tam kul köle yapıncaya kadar herhalde devam edecektir. Şu anda bile Ortadoğu ülkeleri bir nevi işgal altındadır. Ama demek ki bu yetmemektedir.
Medya dünyanın şu anda en büyük dezenformasyon silahıdır. ABD bunları yapmak için çok değişik bahaneler uydurarak kamuoyunu şimdiki gibi oyalamaya çalışacaktır.
Şu anda ABD'nin göz koyduğu bu topraklada ise tamamına yakın olarak İslam devletleri bulunmaktadır. Bu devletler arasında Arap kökenliler ekseriyettedir. Ancak Orta Asya'daki devletler arasında Türk kökenli soydaşlarımız da mevcuttur. Halbuki ise Orta Asya yer altı zenginlikleri Ortadoğu'dakinden de daha geniş olarak kabul edilmektedir. O sebeple onların da bu zorbalığın dışında kalma ihtimalleri yoktur. Zaten bir tanesi, Afganistan'da nasibini aldı bile. İşte bütün bu devletlerin şu andaki işgalleri bu sebeplere dayanmaktadır. İleri sürülen bahaneler ise esas amaçları gizlemek içindir.
Kısacası ABD, Çin'in tam olarak güçlemesinden ve süper devlet olmasından önce siyasi, sosyal, stratejik, ekonomik ve askeri tedbirlerini almak üzeredir.
ABD, Irak halkına demokratik bir idare vaad etmektedir. Bu demokratik idarenin oluşması için Irak'ta yaşayan bütün unsurlara eşit haklar vaad etmektedir. Ancak, bu eşit haklar diğer taraftan ABD'ye tam olarak itaat etmekten geçmektedir. İtaat etmeyenler kesinlikle bu hakların dışında kalmaya adaydırlar. Hatta belki de düşmanlıkla itham edileceklerdir.
Irak'ın özellikleri
Irak'ta çok değişik unsurlar yaşamaktadır. The Ekonomist'in yayımladığı The "World in" 2003'e göre, şu andaki Irak'ın 440.000 km. kare bir sahaya ve yaklaşık olarak 25 milyon nüfusa sahip olduğu düşünülmektedir. Bu topraklar eski Mezopotamya'nın oluşturduğu topraklardır. En eski medeniyetin ana sahalarından biridir.
Irak'ta şu anda güneyde Şiiler, batı kesiminde Sünni Araplar, Kuzeyde sünni Türkmenler ve Kürtler, bir miktar Hıristiyan ile az buçuk Yahudiler yaşamaktadır. Kısacası Irak'ta birhayli ayrı gruplar mevcuttur.
Ama bütün bu ayrılıklar Osmanlı döneminde yüzlerce yıl barış içinde beraber yaşamış bulunmaktadır. Fakat şu andaki Ortadoğu, İngiliz ve ABD parmakları bir taraftan, petrol zenginlikleri ve AB devletleri ile Rus parmakları öte taraftan, orasını habire karıştırmaktadır. Bütün halk adeta birbirine düşman gözüyle bakmaktadır. Çünkü o bütünleşmiş unsurlardan, parçalanmış küçük milliyetçiliklerle, bölünmeye çalışan unsurlar suni olarak oluşturulmuştur. Şu anda Saddam bunları birleştirmiş durumdadır.
ABD bu sebeple o bölgelerdeki (sözde teröristleri) yok etmeye çalışmaktadır. Bu şekilde bölgelerdeki devletleri birer birer kendi ağına düşürmektedir. Bütün bunlar da terörisleri yok etmek için yaptıklarını ileri sürmektedirler. Büyük bir ihtimalle bu terörist avı eğen gücü yeterse en az 10 küsür yıl kadar sürecektir. Şu ana kadar 300.000 kişilik bir asker gücü, 6 uçak taşıma gemisi, bini aşan uçak sayısı ve birkaç cepheye asker yığmaları ile dünyanın en modern silah gücü habire Ortadoğu'ya yığılmaktadır. Öte yandan "ne kadar gerekirse ben oralarda o kadar kalacağım" demesinde de bu düşüncelerini bir nevi açıklamış durumdadır.
Çin'e karşı savaşmakta mümkün değildir. Onun için Çin tam olarak daha devleşmeden ABD, gerek Ortadoğu'daki, gerekse Orta Asya'daki toprak altı enerji zenginliklerini ele geçirmeye çalışmaktadır.
Orada bulunan halkların idarelerinin kendisine geçmesini istemektedir. Ortadoğu alanları, bu sebeple ABD'nin boks maçı yapacağı, bir nevi açık bir ring alanına dönüşmektedir. Şimdilik ABD'nin maçı ırak'ın Saddam'ıyladır. Ondan sonra ise kanlı ringe acaba kimi alacaktır. Kim bilir sıradaki kim olacaktır. Bu gıda maçları (savaşları) bütün Ortadoğu'yu kendisine tam kul köle yapıncaya kadar herhalde devam edecektir. Şu anda bile Ortadoğu ülkeleri bir nevi işgal altındadır. Ama demek ki bu yetmemektedir.
Medya dünyanın şu anda en büyük dezenformasyon silahıdır. ABD bunları yapmak için çok değişik bahaneler uydurarak kamuoyunu şimdiki gibi oyalamaya çalışacaktır.
Şu anda ABD'nin göz koyduğu bu topraklada ise tamamına yakın olarak İslam devletleri bulunmaktadır. Bu devletler arasında Arap kökenliler ekseriyettedir. Ancak Orta Asya'daki devletler arasında Türk kökenli soydaşlarımız da mevcuttur. Halbuki ise Orta Asya yer altı zenginlikleri Ortadoğu'dakinden de daha geniş olarak kabul edilmektedir. O sebeple onların da bu zorbalığın dışında kalma ihtimalleri yoktur. Zaten bir tanesi, Afganistan'da nasibini aldı bile. İşte bütün bu devletlerin şu andaki işgalleri bu sebeplere dayanmaktadır. İleri sürülen bahaneler ise esas amaçları gizlemek içindir.
Kısacası ABD, Çin'in tam olarak güçlemesinden ve süper devlet olmasından önce siyasi, sosyal, stratejik, ekonomik ve askeri tedbirlerini almak üzeredir.
ABD, Irak halkına demokratik bir idare vaad etmektedir. Bu demokratik idarenin oluşması için Irak'ta yaşayan bütün unsurlara eşit haklar vaad etmektedir. Ancak, bu eşit haklar diğer taraftan ABD'ye tam olarak itaat etmekten geçmektedir. İtaat etmeyenler kesinlikle bu hakların dışında kalmaya adaydırlar. Hatta belki de düşmanlıkla itham edileceklerdir.
Irak'ın özellikleri
Irak'ta çok değişik unsurlar yaşamaktadır. The Ekonomist'in yayımladığı The "World in" 2003'e göre, şu andaki Irak'ın 440.000 km. kare bir sahaya ve yaklaşık olarak 25 milyon nüfusa sahip olduğu düşünülmektedir. Bu topraklar eski Mezopotamya'nın oluşturduğu topraklardır. En eski medeniyetin ana sahalarından biridir.
Irak'ta şu anda güneyde Şiiler, batı kesiminde Sünni Araplar, Kuzeyde sünni Türkmenler ve Kürtler, bir miktar Hıristiyan ile az buçuk Yahudiler yaşamaktadır. Kısacası Irak'ta birhayli ayrı gruplar mevcuttur.
Ama bütün bu ayrılıklar Osmanlı döneminde yüzlerce yıl barış içinde beraber yaşamış bulunmaktadır. Fakat şu andaki Ortadoğu, İngiliz ve ABD parmakları bir taraftan, petrol zenginlikleri ve AB devletleri ile Rus parmakları öte taraftan, orasını habire karıştırmaktadır. Bütün halk adeta birbirine düşman gözüyle bakmaktadır. Çünkü o bütünleşmiş unsurlardan, parçalanmış küçük milliyetçiliklerle, bölünmeye çalışan unsurlar suni olarak oluşturulmuştur. Şu anda Saddam bunları birleştirmiş durumdadır.
ABD bu sebeple o bölgelerdeki (sözde teröristleri) yok etmeye çalışmaktadır. Bu şekilde bölgelerdeki devletleri birer birer kendi ağına düşürmektedir. Bütün bunlar da terörisleri yok etmek için yaptıklarını ileri sürmektedirler. Büyük bir ihtimalle bu terörist avı eğen gücü yeterse en az 10 küsür yıl kadar sürecektir. Şu ana kadar 300.000 kişilik bir asker gücü, 6 uçak taşıma gemisi, bini aşan uçak sayısı ve birkaç cepheye asker yığmaları ile dünyanın en modern silah gücü habire Ortadoğu'ya yığılmaktadır. Öte yandan "ne kadar gerekirse ben oralarda o kadar kalacağım" demesinde de bu düşüncelerini bir nevi açıklamış durumdadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006