Rusya Devlet Başkanı Putin'in birkaç gün önce gerçekleştirdiği Çin ziyareti ve imzalanan ticari anlaşmalar ve de ortak siyaset vurgusu başta ABD olmak üzere Batılı ülkeleri iyice sarstı.Zaten son yıllarda her konuda sürekli ortak bir tavır içinde olan Rusya ve Çin'in, bu ortaklığı güçlü ve uzun yıllara varan anlaşmalarla pekiştirmesi batı ülkelerine her gün kâbus yaşatıyor.Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile görüşmeden sonra açıklama yapan Putin, "İki ülke tam kapsamlı ortaklık ve stratejik işbirliği düzeyine çıkarak, yeni bir tarihi seviyeye ulaştı. Çin en büyük ticari partnerimiz olma konusunda pozisyonunu güçlendirdi" dedi.Rusya-Çin işbirliğinin uluslararası istikrar için en önemli faktör haline geldiğini belirten Rus lider, Rusya ile Çin'in BM ve diğer uluslararası kuruluşlarda yaptığı işbirliğinin giderek daha fazla önem kazandığını ifade ederek, "Şangay İşbirliği Örgütü de dahil olmak üzere bölgesel temasların daha fazla gelişmesini sağlayacağız" dedi.Görüşmenin ardından yayınladıkları ortak deklarasyonda Putin ve Jinping, üçüncü ülkelerin iç işlerine müdahale edilmesine karşı olduklarını belirtip, tek taraflı yaptırım dilinden vazgeçilmesini, üçüncü ülkelerin anayasal düzeninde değişikliği amaçlayan faaliyetlere finansal destek verilmemesini talep etti.Liderler, uluslararası ilişkilerde istikrarın devam ettirilmesi, bölgesel ve küresel düzeyde barış ve güvenliğin korunması, krizlerin ve çatışmaların sona ermesi, terörle ve sınır ötesi suçlarla mücadele edilmesi, kitle imha silahlarının yayılmasının engellenmesi yönünde çağrı yaptı.Gerek açıklamalarda gerekse ortak deklarasyonda altı çizilen hususlara bakılırsa, Batının kabusla yatıp kabusla kalkması gayet doğal.Bugün dünyanın zirvesinde oturan Rusya ile dünyanın ticaret devi Çin'in hem ticari konularda hem de siyasi bütün konularda Batının emperyalist ve sömürü mantığına ters, olumlu bir tutum içinde bulunmaları Batının bütün kirli oyunlarını bozmuştur.Dikkat ederseniz, ülkelere tek taraflı yaptırımlardan ve de içişlerine müdahalelerden vazgeçilmesi, barış ve istikrarın korunması, terörle mücadele, kitle imha silahlarının yayılmasının engellenmesi? bunlar hep başta ABD olmak üzere Batılı ülkelere mesajdır. Rusya diğer ülkelerle olan ilişkilerinde, o ülkelerin çıkarlarını da gözeterek hareket etmesinin olumlu neticelerini Suriye ve Ukrayna örneğinde gördü.Tüm dünya ülkeleri de Rusya'daki değişimi gördü bundan memnun kaldılar, bu sebepten dolayı Putin'i dünya lideri ilan ettiler; tüm ezilen ülkeler ve milletler böyle bir barış duruşuna hasret duyuyorlardı.Rusya bugün bu boşluğu doldurur konumda bulunuyor.Bu durum, Batının Büyük Ortadoğu Projesi adı altında Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da ve birçok yerde yürüttüğü işgal projesini devre dışı bırakmıştır.Rusya yaşadığı bu olumlu gelişmenin kaynağının, Milli Ekonomi Modeli ve modelin sahibi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey olduğunu gizlememektedir. 2005 yılında MEM'le tanışan, 2006 yılında da madde madde uygulayan Rusya, modelin aradığı her şeyi verdiğini görünce 2013 yılında modelin sahibi Prof. Dr. Baş'ı Duma'ya davet etti ve Milli Ekonomi Modeli ile bu seviyeye geldiğini tüm dünyaya ilan etti.Ve her şeyden önemlisi MEM'i topyekun uygulayacağını da duyurarak Duma sonrası kanunlaştırmaya başladı. MEM ile tam bağımsız bir ekonomik zemine ayak basan Rusya, bugün Sayın Baş'ın MEM'in uygulama projesi olan Sosyal Devlet Milli Devlet teziyle de dünyada barış rüzgarları estirmektedir.Bu projelerden istifade eden Rusya bugün Çin'le yaptığı anlaşmalarla hem Batı yaptırımlarının kendisi için anlamsızlığını ifade etmektedir, hem de Suriye ve Ukrayna'da gösterdiği tavrı tüm dünyada Çin'le ittifak halinde göstereceğini ilan etmektedir.Görünen o ki Batı dünyası bundan sonra kabustan hiç uyanamayacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025