Rüya görmüyoruz...Tarifsiz vehimler içinde bulunmadığımız da hem geçmişte başımıza gelenlerden, hem geçmişte yaşadıklarımızdan belli.
Başlıktaki ifade Kemal Atatürk'ün NUTUK'undan alınmıştır ve devamı şöyledir:
"Rum ve Ermeni patriklerinin ve buna uyarak Bulgar eksarhının İstanbul'dan kaldırılması ve........ patrikhanelerin bozgunculuklarının def edilmesiyle memlekette sükûnun muhafaza edilebileceği şüphesizdir". (Cilt 3 Belgeler. Sayfa 1588-89)
Demek memlekette sükûnun muhafaza edilebilmesi için 1. Rum ve Ermeni patrikliklerinin İstanbul'dan kaldırılması ve 2. Bozgunculuklarının def edilmesi gerekiyormuş.
Demek ki Rum ve Ermeni Patrikler "bozguncu" imişler.
Bir süre önce bu köşede Fener'deki Rum Patriğin Lozan'a aykırı bir şekilde yurt dışındaki Ortodoksların dini işleriyle meşgul olduğunu ve bu maksatla (Türk basınında ilk olarak) İran'a da gittiğinden söz etmiş ve İran "İslâm Cumhuriyeti"nin Türkiye'deki Rum Ortodoks'lar ile ne gibi bir alış verişi olabileceğine dikkati çekmiştik.
Meğer mesele daha da vahimmiş ve rezalet diz boyunu aşmış.
Elimizde Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek tarafından 8 Şubat 2002 tarihinde TBMM Başkanlığına "Başbakan Bülent Ecevit'in cevaplandırması isteği ile" verilmiş bir soru önergesinin metni var.
Mehmet Çiçek şöyle yazıyor:
"Fener Rum Patriği Barthalemeos'un Ocak ayında İran'a yaptığı ziyarete CNN Türk televizyonunun 32. Gün adlı programında geniş yer verildi. Oradan öğrendiğimize göre patrik İran Kültür Bakanı ile İran ve Yunanistan kültürel ilişkilerin geliştirilmesini öngören bir antlaşma imzalamıştır. Hâttâ imza töreni bizzat programda gösterilmiştir."
Çiçek şunları soruyor:
"1.Fener Rum Patriği Barthalemeos'un İran ve Yunanistan arasında kültür anlaşması yapma yetkisi var mıdır?
2. Fener Rum Patriği Barthalemeos bu anlaşma için izin almış mıdır? Almamışsa hakkında hangi işlem yapılmıştır?
3. İran'a yapılan bu ziyaret Yunan Dışişleri Bakanı'nın faaliyeti olarak anlatıldığına göre Fener Rum Patriği Barthalemeos'un Yunanistan adına hareket etme yetkisi var mıdır?
4. Yunanistan geçen yıl da Ermenistan ve Suriye ile bu türlü anlaşmalar yapmıştı. Bu kültür anlaşması geçen yılki anlaşmaların devamı mıdır?
5. Fener Rum Patriği Barthalemeos zaman zaman dünyanın çeşitli yerlerinde bu türlü temsil görevini yapmaktadır. Bu türlü faaliyetler için izin almak mecburiyeti var mıdır? Varsa almış mıdır?"
Ecevit'in vereceği cevabı Sayın Çiçek gibi biz de büyük merakla bekliyoruz.
Ama doğrusu alacağımız cevaptan pek tatmin olacağımızı zannetmiyoruz.
Çünkü konu ile doğrudan ve birinci derecede sorumlu olması gereken yetkililer meselenin özüne inmektense etrafında dolaşmayı, oyalanmayı, ipe un sermeyi, kumda oynamayı tercih ediyorlar.
Ülke içinde bırakın uyumu sağlamayı; parçalanma ve bölünmeyi teşvik edenleri bir türlü engelleyemeyen yetkililer kendilerine beş-on numara büyük gelecek bir göreve soyunuyor, "medeniyetleri uyuşturmaya" kalkışıyorlar.
Karen Fogg'a bir şey demiyorlar, Naom Chomski'yi ânında beraat ettiriyorlar.
Gece konukları "Sultan's of the Dance"a götürüyor, içinde Türk Kültüründen başka her şey, kırk çeşit mozaik kültüründen esintiler olan bu gösteri ile onları "büyülüyorlar".
Papanderu'nun Barthalemeos'u ziyareti neredeyse "İstanbul Ruhu" kadar yer kaplıyor TV'lerde.
"Rum ve Ermeni patriklerinin ve buna uyarak Bulgar eksarhının İstanbul'dan kaldırılması ve........ patrikhanelerin bozgunculuklarının def edilmesiyle memlekette sükûnun muhafaza edilebileceği" düşüncesinden daha iyi çözüm önerileri mi var?
Atatürk'ü hiç mi okumuyor, bu milleti hiç mi dinlemiyorlar?
Başlıktaki ifade Kemal Atatürk'ün NUTUK'undan alınmıştır ve devamı şöyledir:
"Rum ve Ermeni patriklerinin ve buna uyarak Bulgar eksarhının İstanbul'dan kaldırılması ve........ patrikhanelerin bozgunculuklarının def edilmesiyle memlekette sükûnun muhafaza edilebileceği şüphesizdir". (Cilt 3 Belgeler. Sayfa 1588-89)
Demek memlekette sükûnun muhafaza edilebilmesi için 1. Rum ve Ermeni patrikliklerinin İstanbul'dan kaldırılması ve 2. Bozgunculuklarının def edilmesi gerekiyormuş.
Demek ki Rum ve Ermeni Patrikler "bozguncu" imişler.
Bir süre önce bu köşede Fener'deki Rum Patriğin Lozan'a aykırı bir şekilde yurt dışındaki Ortodoksların dini işleriyle meşgul olduğunu ve bu maksatla (Türk basınında ilk olarak) İran'a da gittiğinden söz etmiş ve İran "İslâm Cumhuriyeti"nin Türkiye'deki Rum Ortodoks'lar ile ne gibi bir alış verişi olabileceğine dikkati çekmiştik.
Meğer mesele daha da vahimmiş ve rezalet diz boyunu aşmış.
Elimizde Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek tarafından 8 Şubat 2002 tarihinde TBMM Başkanlığına "Başbakan Bülent Ecevit'in cevaplandırması isteği ile" verilmiş bir soru önergesinin metni var.
Mehmet Çiçek şöyle yazıyor:
"Fener Rum Patriği Barthalemeos'un Ocak ayında İran'a yaptığı ziyarete CNN Türk televizyonunun 32. Gün adlı programında geniş yer verildi. Oradan öğrendiğimize göre patrik İran Kültür Bakanı ile İran ve Yunanistan kültürel ilişkilerin geliştirilmesini öngören bir antlaşma imzalamıştır. Hâttâ imza töreni bizzat programda gösterilmiştir."
Çiçek şunları soruyor:
"1.Fener Rum Patriği Barthalemeos'un İran ve Yunanistan arasında kültür anlaşması yapma yetkisi var mıdır?
2. Fener Rum Patriği Barthalemeos bu anlaşma için izin almış mıdır? Almamışsa hakkında hangi işlem yapılmıştır?
3. İran'a yapılan bu ziyaret Yunan Dışişleri Bakanı'nın faaliyeti olarak anlatıldığına göre Fener Rum Patriği Barthalemeos'un Yunanistan adına hareket etme yetkisi var mıdır?
4. Yunanistan geçen yıl da Ermenistan ve Suriye ile bu türlü anlaşmalar yapmıştı. Bu kültür anlaşması geçen yılki anlaşmaların devamı mıdır?
5. Fener Rum Patriği Barthalemeos zaman zaman dünyanın çeşitli yerlerinde bu türlü temsil görevini yapmaktadır. Bu türlü faaliyetler için izin almak mecburiyeti var mıdır? Varsa almış mıdır?"
Ecevit'in vereceği cevabı Sayın Çiçek gibi biz de büyük merakla bekliyoruz.
Ama doğrusu alacağımız cevaptan pek tatmin olacağımızı zannetmiyoruz.
Çünkü konu ile doğrudan ve birinci derecede sorumlu olması gereken yetkililer meselenin özüne inmektense etrafında dolaşmayı, oyalanmayı, ipe un sermeyi, kumda oynamayı tercih ediyorlar.
Ülke içinde bırakın uyumu sağlamayı; parçalanma ve bölünmeyi teşvik edenleri bir türlü engelleyemeyen yetkililer kendilerine beş-on numara büyük gelecek bir göreve soyunuyor, "medeniyetleri uyuşturmaya" kalkışıyorlar.
Karen Fogg'a bir şey demiyorlar, Naom Chomski'yi ânında beraat ettiriyorlar.
Gece konukları "Sultan's of the Dance"a götürüyor, içinde Türk Kültüründen başka her şey, kırk çeşit mozaik kültüründen esintiler olan bu gösteri ile onları "büyülüyorlar".
Papanderu'nun Barthalemeos'u ziyareti neredeyse "İstanbul Ruhu" kadar yer kaplıyor TV'lerde.
"Rum ve Ermeni patriklerinin ve buna uyarak Bulgar eksarhının İstanbul'dan kaldırılması ve........ patrikhanelerin bozgunculuklarının def edilmesiyle memlekette sükûnun muhafaza edilebileceği" düşüncesinden daha iyi çözüm önerileri mi var?
Atatürk'ü hiç mi okumuyor, bu milleti hiç mi dinlemiyorlar?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Mümtaz / diğer yazıları
- Ekonomi, İslam ve Rusya / 01.04.2006
- Küresel aktörler, bölgesel piyonlar / 20.12.2005
- 'Namkör' kedi / 16.07.2002
- Cılkı çıkan siyaset / 15.07.2002
- İsmail Cem'in sakladıkları / 14.07.2002
- Cem fotoğrafları / 13.07.2002
- Vitesten atan siyaset / 12.07.2002
- Freni patlayan siyaset / 11.07.2002
- "Nankör kedi" / 10.07.2002
- "Bindir bir alamete" politikası / 09.07.2002
- Küresel aktörler, bölgesel piyonlar / 20.12.2005
- 'Namkör' kedi / 16.07.2002
- Cılkı çıkan siyaset / 15.07.2002
- İsmail Cem'in sakladıkları / 14.07.2002
- Cem fotoğrafları / 13.07.2002
- Vitesten atan siyaset / 12.07.2002
- Freni patlayan siyaset / 11.07.2002
- "Nankör kedi" / 10.07.2002
- "Bindir bir alamete" politikası / 09.07.2002