Türkiye'de provokasyonlarla olaylar çıkartılıyor ve ardından mütareke basını da bunu ekranlara ve manşetlere taşıyorsa hemen şu soru akla geliyor:
"Acaba arkasından ne çıkacak, yine ne tavizler verilecek veya hangi milli ve manevi değerlerimize saldırılacak, vatanını ve milletini seven hangi şahsiyetler karalanacak?"
Çünkü yıllardır uygulanan kirli senaryo bu.
Ortalık sislendirilirken hangi tavizler gündemde?
Verilen ve verilmek istenen tavizler belli. Bülent Arınç'ın Ege kıta sahanlığını Yunanistan lehine tartışmaya açması da şunu gösteriyor ki, hükümetin yetkilileri taviz verme konusunda oldukça istekli.
Hükümet, Kıbrıs konusunda Rum kesimini memnun ediyor.
Ege konusunda Yunanistan'ı memnun ediyor.
Patrikhane konusunda Bartholomeos'u memnun ediyor.
Kerkük ve Musul konusunda Talabani ve Barzani'yi memnun ediyor.
Filistin konusunda İsrail'i memnun ediyor.
Tarım, sanayi, maden ve toprak satışları, azınlıklar, misyonerlik, özelleştirme ve birçok ekonomik ve siyasi konuda AB, ABD ve IMF'yi memnun ediyor.
İncirlik'te, İzmir Urla'da ABD'yi memnun ediyor.
Irak, İran, Suriye, Afganistan, kısaca BOP konusunda ABD'yi memnun ediyor.
Ve daha nice konular ve memnun edilenler?
Hükümet, dün bizi işgal edenlere -Atatürk'ün her türlü uyarılarına rağmen- kucağını açıp taviz üstüne taviz verirken, kendi insanımıza ve asıl dostlarımıza sırtını dönüyor.
Hükümet yetkilileri, vatandaşlar gerek ekonomik gerekse sosyal açıdan problemlerin altında can çekişirken, onların karşısına geçip "ekonomi iyi, niye şikayet ediyorsunuz" mesajları veriyor.
Bulunduğumuz coğrafyada asırlardır beraberlik yaşadığımız dost ülkelerdeki işgale de bırakın ses çıkarmamayı, işgali destekleyenler safında yer alıyoruz. Hükümetimizin yetkilileri işgal kuvvetlerinin küreselleşme oyununa alet olarak BOP kapsamındaki İslam ülkelerine boyun eğme mesajlarını götürüyor.
Dünyaya adalet ve sevgiyi doya doya yaşatan bir cedde sahibiz, geldiğimiz noktaya bakın.
Hükümetin gerek siyasette gerekse ekonomide uyguladığı bu yanlış politikalara aziz Türk milleti 2,5 yıl "düzelecek, düzelecek" diyerek sabretti. Ama baktılar ki tavizlerin ardı arkası kesilmiyor, hatta bölücü unsurlar dışarıdan ve hükümetin politikalarından aldıkları cesaretle bayrağımıza ve vatanımıza dil uzatmaya, saldırmaya başladı milletimiz askeriyle, siviliyle tepkisini koydu.
Esasen Türk milletinin gösterdiği bu tepkiler sadece 3-5 tane bölücü unsura gösterilen tepki değil, hükümete ve icraatlarına bir tepkidir.
Hükümet, AB sürecinde ülkeyi dahili ve harici bölücü unsurların gel-geç hanı haline getirmiştir.
Hükümet, daha Mersin'de bayrağa yapılan saldırının acısı dinmeyen milletimizin önüne yeni provokasyonlar konulmasına müsaade etmiştir.
Hükümet bu bölücü mahiyetli provokasyonlara neden olanları değil de, vatana ve bayrağa sahip çıkan milletimize suç atmak isteyen mütareke basınına gerekli uyarıları yapmak yerine göz yummaktadır.
Esasen hiçbir ülkenin müsaade etmediği milli konular ve onlara sahip çıkanlar hakkında Batı taşeronluğu yapan mütareke basının açtığı yıldırma ve karalama kampanyasına göz yummanın, sessiz kalmanın altındaki gerçek nedir?
Bu manada hükümet ülkemiz üzerinde menfur emelleri olan global güçlerin ekmeğine yağ sürmektedir.
Çünkü bu güçlerin isteği milli ve manevi değerlerine sahip çıkmayan, bayrağına, vatanına değer vermeyen, değerleri için şehit olma duygusunu yitirmiş, direncini kaybetmiş bir millet.
Bu, global güçlerin ileride hedefledikleri işgal senaryolarının önemli bir adımıdır.
Aziz Türk milletinin vatanı, bayrağı, namusu, dini için neler yapabileceğini Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Kıbrıs'ta gördüler.
İşte hedef, bu zaferleri kazanan milletimizin, sahip olduğu bütün milli ve manevi duygularını kaybetmesidir.
Hangi oyunlar oynanırsa oynansın doğusuyla, batısıyla, askeriyle, siviliyle, yaşlısıyla, genciyle, köylüsüyle, kentlisiyle, memuruyla, işçisiyle bu millet bir ve beraber olacaktır, vatanına, bayrağına, sancağına, namusuna sahip çıkacaktır.
İt ürür kervan yürür.
"Acaba arkasından ne çıkacak, yine ne tavizler verilecek veya hangi milli ve manevi değerlerimize saldırılacak, vatanını ve milletini seven hangi şahsiyetler karalanacak?"
Çünkü yıllardır uygulanan kirli senaryo bu.
Ortalık sislendirilirken hangi tavizler gündemde?
Verilen ve verilmek istenen tavizler belli. Bülent Arınç'ın Ege kıta sahanlığını Yunanistan lehine tartışmaya açması da şunu gösteriyor ki, hükümetin yetkilileri taviz verme konusunda oldukça istekli.
Hükümet, Kıbrıs konusunda Rum kesimini memnun ediyor.
Ege konusunda Yunanistan'ı memnun ediyor.
Patrikhane konusunda Bartholomeos'u memnun ediyor.
Kerkük ve Musul konusunda Talabani ve Barzani'yi memnun ediyor.
Filistin konusunda İsrail'i memnun ediyor.
Tarım, sanayi, maden ve toprak satışları, azınlıklar, misyonerlik, özelleştirme ve birçok ekonomik ve siyasi konuda AB, ABD ve IMF'yi memnun ediyor.
İncirlik'te, İzmir Urla'da ABD'yi memnun ediyor.
Irak, İran, Suriye, Afganistan, kısaca BOP konusunda ABD'yi memnun ediyor.
Ve daha nice konular ve memnun edilenler?
Hükümet, dün bizi işgal edenlere -Atatürk'ün her türlü uyarılarına rağmen- kucağını açıp taviz üstüne taviz verirken, kendi insanımıza ve asıl dostlarımıza sırtını dönüyor.
Hükümet yetkilileri, vatandaşlar gerek ekonomik gerekse sosyal açıdan problemlerin altında can çekişirken, onların karşısına geçip "ekonomi iyi, niye şikayet ediyorsunuz" mesajları veriyor.
Bulunduğumuz coğrafyada asırlardır beraberlik yaşadığımız dost ülkelerdeki işgale de bırakın ses çıkarmamayı, işgali destekleyenler safında yer alıyoruz. Hükümetimizin yetkilileri işgal kuvvetlerinin küreselleşme oyununa alet olarak BOP kapsamındaki İslam ülkelerine boyun eğme mesajlarını götürüyor.
Dünyaya adalet ve sevgiyi doya doya yaşatan bir cedde sahibiz, geldiğimiz noktaya bakın.
Hükümetin gerek siyasette gerekse ekonomide uyguladığı bu yanlış politikalara aziz Türk milleti 2,5 yıl "düzelecek, düzelecek" diyerek sabretti. Ama baktılar ki tavizlerin ardı arkası kesilmiyor, hatta bölücü unsurlar dışarıdan ve hükümetin politikalarından aldıkları cesaretle bayrağımıza ve vatanımıza dil uzatmaya, saldırmaya başladı milletimiz askeriyle, siviliyle tepkisini koydu.
Esasen Türk milletinin gösterdiği bu tepkiler sadece 3-5 tane bölücü unsura gösterilen tepki değil, hükümete ve icraatlarına bir tepkidir.
Hükümet, AB sürecinde ülkeyi dahili ve harici bölücü unsurların gel-geç hanı haline getirmiştir.
Hükümet, daha Mersin'de bayrağa yapılan saldırının acısı dinmeyen milletimizin önüne yeni provokasyonlar konulmasına müsaade etmiştir.
Hükümet bu bölücü mahiyetli provokasyonlara neden olanları değil de, vatana ve bayrağa sahip çıkan milletimize suç atmak isteyen mütareke basınına gerekli uyarıları yapmak yerine göz yummaktadır.
Esasen hiçbir ülkenin müsaade etmediği milli konular ve onlara sahip çıkanlar hakkında Batı taşeronluğu yapan mütareke basının açtığı yıldırma ve karalama kampanyasına göz yummanın, sessiz kalmanın altındaki gerçek nedir?
Bu manada hükümet ülkemiz üzerinde menfur emelleri olan global güçlerin ekmeğine yağ sürmektedir.
Çünkü bu güçlerin isteği milli ve manevi değerlerine sahip çıkmayan, bayrağına, vatanına değer vermeyen, değerleri için şehit olma duygusunu yitirmiş, direncini kaybetmiş bir millet.
Bu, global güçlerin ileride hedefledikleri işgal senaryolarının önemli bir adımıdır.
Aziz Türk milletinin vatanı, bayrağı, namusu, dini için neler yapabileceğini Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Kıbrıs'ta gördüler.
İşte hedef, bu zaferleri kazanan milletimizin, sahip olduğu bütün milli ve manevi duygularını kaybetmesidir.
Hangi oyunlar oynanırsa oynansın doğusuyla, batısıyla, askeriyle, siviliyle, yaşlısıyla, genciyle, köylüsüyle, kentlisiyle, memuruyla, işçisiyle bu millet bir ve beraber olacaktır, vatanına, bayrağına, sancağına, namusuna sahip çıkacaktır.
İt ürür kervan yürür.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025