Süleyman Soylu gündem olmakta Sayın Erdoğan'ı geçmiş durumda. Parti liderlerine hakaret ediyor, milletvekillerine emir veriyor, bazı belediyeleri hedef gösteriyor, gazetecileri aşağılıyor vs.
Ve hemen her cümlesini, terörle mücadeleye bağlıyor. Bu bağlama ile vatandaşa, 'biz terörle mücadele verirken birileri bu mücadelemizi sekteye uğratmak için bize saldırıyor, terör örgütünün ve destekçilerinin elini güçlendiriyor' şeklinde bir algı oluşturuluyor.
Özellikle TBMM genel kurulunda AKP-MHP ve CHP'li vekiller karşılıklı söz düellolarında, 'terör örgütüne destek verenlerin, sözcülüğünü yapanların Allah belasını versin' sözlerini çok duyuyoruz.
Evet, Allah hepsinin belasını versin.
Bir tarafta güçlenen Türkiye diğer tarafta güçlenen terör örgütü. Bu bir tezat değil mi?
PKK bu güce nasıl ulaştı? AKP döneminde ulaştı. Bu benim iddiam değil bizzat 6 yıldır İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu'nun itirafıdır.
Sayın Soylu, bakanlık dönemini överken partisinin terör mücadele dosyasını deşifre etmişti.
Geçen yıl Ocak ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Türkiye'nin topyekun PKK ile mücadelesinin geldiği nokta' başlığıyla Twitter hesabından 1984-2020 yıllarındaki bölücü terör örgütüne katılım durumuna ilişkin grafiği paylaştı.
PKK'ya 2020'de 52 kişinin katıldığını belirten Soylu, "Terör örgütüne 2020 yılındaki katılım, örgütün eyleme başladığı ilk yıl olan 1984'ün de altında kaldı! Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki kararlılığın bir sonucudur." ifadelerini kullandı. (2 Ocak 2021)
Aha kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/bakan-soylu-teror-orgutune-2020-yilindaki-katilim-1984un-de-altinda-kaldi/2096166
Ben tabloyu inceledim. Sizde lütfen tabloyu inceleyin. Sonuç: PKK, AKP döneminde gücüne güç katmış.
1984'ten 2002'ye yani AKP iktidarına kadar PKK'ya katılım sayısı 11 bin 69 kişi.
AKP'nin iktidar olduğu günden 2020 yılına kadar PKK'ya katılım sayısı 20 bin 845 kişi.
Bu övünülecek bir tablo mudur yoksa utanılacak bir tablo mu?
Bu rakamların içinde büyük bir itiraf daha var. Hangi itiraf?O zamanın başbakanı Sayın Erdoğan'ın kararlığıyla başlatılan 'Artık analar ağlamayacak' sürecinin itirafı.
AKP hükümeti, terör örgütü ile masaya oturdu ve Anadolu ağlayan analarla doldu.
Eski başbakan Ahmet Davutoğlu o süreç için şu cümleleri kurmuştu: 'Başbakanlık görevini aldığım zaman 6-8 Ekim olayları oldu. O olaylar esnasında çözüm süreci adı altında Türkiye'nin kamu düzeninin nasıl yerle bir edildiğini görme imkanı bulduk'.
Çözüm süreci, PKK'yı güçlendirme sürecine dönüştü. Bunu herkes gördü ama iktidar partisi görmezden geldi, 3 yıl boyunca valilere, askerlere, emniyete 'operasyon yasağı' getirdi. Tutuklu teröristler, işbirlikçiler serbest bırakıldı.
Süleyman Soylu'nün paylaştığı grafikte çözüm süreci yıllarına yani 2013-2014-2015'e baktığımızda terör örgütü PKK'ya tam 12 bin 39 kişi katılmış.
1984'ten 2002'ye yani PKK'ya katılım sayısı 11 bin 69 kişi. Sadece çözüm sürecinde katılım sayısı 12 bin 39 kişi.
PKK terör örgütü. HDP terör örgütünün sözcüsü. Tamam, doğru. Peki, bu tabloyu ortaya çıkaran hükümetinde bir adı ve de hesabı olmalı.
'PKK'yı bitirdik, onun arkasındakilerin de defterini düreceğiz. Dünya duysun Irak'ta da huzuru biz getireceğiz, Suriye'de huzuru biz getireceğiz, Afganistan'da da huzuru biz getireceğiz. Batıdan Amerika'dan Avrupa'dan dünyayı kurtaracağız' diyen Süleyman Soylu, kendi açıkladığı rakamların izahını yapmalı.
Kaçak göçle mücadele
Bakan Soylu, 'Türkiye'nin en güçlü olduğu alan kaçak göçle mücadelesidir' diyor ve alınan önlemleri sıralıyor.
Doğrudur! Öyle ki düne kadar uzaydan insan yapısı olarak sadece Çin Seddi görülürdü. Şimdi ise Suriye sınırına yaptığımız yaklaşık 6 metre yüksekliğinde 500 kilometrelik duvarda görülüyor.
İnsansız hava araçları ve insanlı keşif uçaklarıyla, optik kameralar, sensorlar, elektrikli teller, gözetleme kuleleri, kaleleri ile sınırdan kuş uçmuyor.
Ama nasıl oluyorsa Suriye sınırları içinde bizim kontrolümüzde olan bölgelerden birileri paramotorle uçarak Mersin'e geliyor, bomba patlatıyor. Bir başkaları aynı bölgeden kaçak gelip İstanbul'u kana buluyor.
Diğer taraftan 2018 yılından beri ülkemizdeki resmi göçmen sayısı 3 buçuk milyonda sabitlendi.
Ama her gün yüzlerce kaçak göçmen yakalandı, organizatörler tutuklandı haberleri yapılıyor. Sadece geçen yıl 100 binden fazla kişi sınır dışı edildi.
Ne oluyor, ne bitiyor diye sorunca Sayın Soylu, 'siz, Yunan medyasından mısınız' diyor.
Ama AKP'nin 2 numarası Binali Yıldırım ise şöyle diyor: "3,5 milyon mülteciyi ağırlıyor, her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz ve onların Avrupa'ya gelmesinin bir anlamda önüne geçiyoruz. Bunu yaparken terör örgütlerinin Avrupa'ya yayılmasının da önüne geçiyoruz."
Peki, ülkemizde yayılmasının önüne kim geçecek?
- Şara, İsrail’e ne zaman saldıracak? / 09.02.2025
- Akıllı bir insan bilmediği bir şeyi inkâr eder mi? / 08.02.2025
- Adı ‘adalet’ soyadı ‘kalkınma’ / 07.02.2025
- 6 Şubat afeti sürpriz miydi? / 06.02.2025
- AKP 6 Şubat’a hazır / 05.02.2025
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025