Paramızı aklayamayanlar ‘aklandık’ diye seviniyor

Sahi neden seviniyorlar, hiç düşündünüz mü? Cari açığı mı kapattılar? Yoksa onurlu bir yaşam için gerekli fakirlik sınırı üzerinde bir asgari ücret mi açıkladılar? Yoksa sıfır enflasyon, sıfır faiz modeline mi geçtiler? 

Sahi Erdoğan, Mehmet Şimşek neyin sevincini yaşıyor? Gri listeden çıkarılmışız? Gri liste ne ola ki? 

1989 yılında suç gelirlerinin aklanması, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının finansmanının önlenmesi amacıyla İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı tarafından 'Mali Eylem Görev Gücü'  (FATF), adı altında bir organizasyon kuruluyor.

Türkiye de 1991 yılında FATF tavsiyelerini kabul ederek teşkilata üye oluyor. Dünya genelinde 200'den fazla ülke FATF üyesi.

'bu kardeşinize verin yetkiyi. Ondan sonra şununla, bununla nasıl mücadele edileceğini görün' sözlerinden 3 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bu utanç listesine giriyor. 

Sebep? Kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleriniz var.

Allah! Allah! Oysa bu ülkeyi 22 yıldır din iman, alın teri, helal-haram, zalimin karşısındayız, mazlumuz yanındayız, diyenler yönetiyor.

Nasıl olurda bu ülkede haram para aklanır? Nasıl olurda insan katleden örgütlere finans sağlanır? 

Zaten o yılda karara Erdoğan olmak üzere kurmayları bu karar isyan etmiş ve kararın siyasi olduğunu vurgulamışlardı.

Geldiğimiz nokta da Seçil Erzan ve Dilan Polat (ki, bunlar zurnanın son deliğinin içindeki tortu bile değiller) bu kararın siyasi olmadığını belgelediler. 

İnanmıyorsanız (!) Reza Zarrab'a sorun. Hani Sayın Erdoğan'ın önünde dönemin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Numan Kurtulmuş'un elinden ihracaat şampiyonları ödülünü alan, yandaş kanallarda Türk bayrağı önünde 'Türkiye'nin cari açığını kapatıyorum' diyen Reza Zarrab'a sorun.

Birde daha sonra AKP'den vekil olan Alparlasn Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş'e; 'Burada bizi izleyenlerin huzurunda yemin ediyorum, vallahi ve billahi o silahlar Türkmenlere git-mi-yor-du. Bilerek söylüyorum' açıklamasının cevabını sorun. 

Tatmin olmadıysanız Süleyman Soylu'nun fotoğraf arşivine bakın!

Gril listede hangi ülkeler var?

Venezuela, Bulgaristan, Burkina Faso, Kamerun, Hırvatistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Haiti, Mali, Mozambik, Nijerya, Filipinler, Senegal, Güney Afrika, Güney Sudan, Tanzanya ve Vietnam.

Sonuç; 'Almanlar, bizi kıskanıyor'.

Kendi paramızı aklayabilirdik

CHP Genel Başkanı Sayın Özel, 'geçinemiyoruz' mitingi yaptı. Her alandan örnekler verdi, iktidarı eleştirdi. Sayın Özel, Bor'un pazarı geçeli çok oldu ve siz o pazardaki talana karşı etkisiz kaldınız, sadece seyrettiniz.

Bizler dün Prof. Dr. Haydar Baş bugün BTP lideri Hüseyin Baş önderliğinde ülkemizin zenginliklerini kalem kalem anlattık. Ekonomiye nasıl kazandırılacağını Hilal'in bile anlayacağı dilde izah ettik. Ama her türlü imkana ve bizden çok daha fazla bilgiye sahip olmanıza rağmen vatandaşa anlatamadınız, anlatmadınız.

Bakın! İnegöl'de köylüler altın madenine karşı eylem yapıyor. DOĞADER Başkanı Murat Demir, bizlerin yıllardır anlattığı gerçeği bir kez daha açıklayarak şöyle dedi;

'Bugün burada MTA sondaj çalışması yapıyor. Bunu da altıncı şirketlere yapıyor. Bunlar çok uluslu yabancı şirketler. Ülkemizde son 20 yılda 386 bin tane madencilik ruhsatı verilmiş. Ülkemizin ormanları, meraları, tarım toprakları madenci şirketlere peşkeş çekiliyor. Bu şirketler özel şirketler. Bu özel şirketlerin yüzde 80'i yabancı şirketler. Bu sömürge madenciliğidir. Ülkemizin topraklarını yabancı şirketlere sömürtmeyeceğiz."

Bu açıklamanın bir anlamı da, kendi madenini aklamak, ekonomiye kazandırmak yerine kara para aklayarak gri listeye girmektir.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan ne demişti?

'Para, tıpkı bayrak gibi tıpkı milli marş gibi bir ülkenin gücünü itibarını bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı milletin itibarıdır.'

Sözünün gereğini yapmayanların yeri gri listedir.

Gri listeden çıkınca ne olur?

Konunu uzmanlarından dinlediğim kadarıyla, gri listedeyken % 12 ile borç alıyormuşuz. Listeden çıkınca % 8 veya 9 ile borç alacakmışız. 

Yani iktidarın 'başardık' dediği şey daha az yüzde ile borçlanmakmış. 

Yine uzamanlar bu yıl ödenmesi gereken 240 milyar dolar borç olduğundan bahsediyor. Hükümet daha az yüzde ile borç alıp, borç ödeyecek. 

Sana mı? Yola, suya, elektriğe, internete, ekmeğe, gıdaya, ulaşıma, kitaba, deftere kısaca donuna kadar zam yapılacak. Elektriğe % 38 zam geldi. Sıradakine hazırlan. 

Bugün yaşadığımız ekonomik tablo planlı bir soygundur

AKP iktidarının, ülkemizi gri listeye soktuğu yıl BTP lideri Hüseyin Baş şöyle diyordu;

'Bugün yaşadığımız ekonomik tablo, planlı bir soygundur. Bunu ekonomik bir gerekçeye oturtmak cehaletten öteye hiçbir şey değildir. 

Şu milletin cebindeki 100 lirası bir gecede 50 liraya düştü. Evinize bir hırsız girse cebinizdeki 50 liranızı alıp gitse emniyeti ayağa kaldırırsınız. 

Bundan 1 hafta önce 1 gecede yüzde 50 fakirleştik ve buna ekonomik kurtuluş savaşı diyorlar. Herhalde bu kurtuluşu bu millete karşı yapıyorlar."

Mehmet Şimşek ne demişti? 'Başardık'.