4 Temmuz 1776'da ilan edilen Bağımsızlık Bildirgesi ile 13 koloni Britanya İmparatorluğu'nun bir parçası olmaktan çıkmış ve bağımsız federal bir devlet haline gelmişti.
1783 yılına kadar devam eden Amerikan Bağımsızlık Savaşı aynı zamanda Amerikan Devrimi olarak kabul ediliyor.
ABD Bayrağı'ndaki 13 çizgi, bağımsızlığını ilan eden 13 koloniyi temsil ediyor. Bayraktaki 50 yıldız ise ABD'nin 50 eyaletini sembolize ediyor.
O günden bugüne 4 Temmuz, ABD'nin bağımsızlık günü olarak kutlanır.
Bizim için ise 20 yıl öncesine kadar 4 Temmuz sıradan bir gündü. 20 yıl önce bugün ise Türk tarihinin utanç günü olarak kayıtlara geçti. Hem de AKP eliyle.
Yıllarca 'Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanlarından biriyim' diyen R. T .Erdoğan, Irak'a askeri müdahale için ABD'den daha çok gayretliydi.
Bu gerçeği Irak işgalinden üç ay önce Türkiye'ye gelen ABD Savunma Bakan yardımcısı Paul Wolfowitz, yaptığı görüşmelerden sonra şu açıklamayı yaptı; "Biz, Irak'a müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesaret verdi' sözleriyle dile getirmişti.
R. T. Erdoğan, TBMM'ye, ABD patentli malum tezkereyi getirdi. Tezkereye göre ABD 62 bin asker, 255 uçak ve 65 helikopter ile ülkemizin hemen her noktasına yerleşecekti.
Erdoğan'ın bütün gayret ve de partili vekillerini tehditlerine rağmen tezkereye AKP'den 264 vekil ile evet, dedi. 275 oya ulaşılamadığı için tezkere geçmedi.
Stratejik ortak, kadim dostları ABD, intikam için kendilerinin bağımsızlık günü yani 4 Temmuz'u seçmişlerdi.
2004 yılında ABD askerleri, Irak'ın kuzeyinde 11 askerimizi esir aldı, başlarına çuval geçirip, üstü açık askeri kamyon ile 60 saat Kuzey Irak'ta on binlerce insanın önünde il il gezdirdi.
Türkiye Cumhuriyeti hedef alınmıştı. 2 bin yıllık Türk Ordusu aşağılanmıştı. Milletimiz duruş bekliyordu. Muhalefet nota verilmesini istiyordu.
Dönemin başbakanı Sayın Erdoğan şöyle diyordu: "Öyle kalkıp nota verecek misiniz? Ne notası veriyorsun? Müzik notası mı? İki tane ortak arasında dargınlık olduğu zaman, bu dargınlığı nasıl gideririz, ona çalışılır. Ortak, 'yanlış yapıldı' diye, ortaklığı bozmaz."
Olayın ardından Türk mahkemeleri soruşturma başlattı. Ancak sonuç olarak herhangi bir yargılama yapılmadı.
İşte içerdeki bu duruş dışarıdaki çuval olayından daha utanç vericiydi. Ama ne AKP, ne MHP, ne CHP, ne BBP ve diğerleri hiç utanmadı. Hala ABD'yi kadim dost, müttefik ve stratejik ortak olarak görüp, göze girme gayretindeler.
Asker ne diyordu?
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ise 'Ben, Amerikalıların Çuval Olayı'nın bizi bu kadar rencide edeceğini de bildiklerini zannetmiyorum. Çünkü onlar için bu çok normal. Göz bağlamak yerine tamamen pratik bir çözüm. Bu çuval da değil, görmesini engelleyecek bir poşet'.
Daha sonra genelkurmay başkanı ve de AKP'nin Milli Savunma Bakanı olacak olan Hulusi Akar o günlerde henüz Kara Kuvvetleri komutanı olmamıştı. ABD'ye gitti. 'Liyakat Lejyonu' adlı madalya takılacakmış. Niçin? NATO'ya sıra dışı katkılarından dolayı.
Kim taktı?
Süleymaniye'de Türk askerine çuval geçirilmesi, kasaba kasaba dolaştırılmasını emrini veren ABD'li komutan taktı.
ABD aynı madalyayı 2005 yılında da Yaşar Büyükanıt'a takmış. Hani bir gece ansızın internete muhtıra koyup, sonra Dolmabahçe'de Sayın Erdoğan ile görüştükten sonra sırra kadem basan merhum eski genelkurmay başkanımız.
Büyük devlet olmak
Büyük devlet eliyle, işiyle, aşıyla, parasıyla, ekonomisiyle, askeriyle, polisiyle, hukukuyla, milletiyle bir bütünlük ve uyumluluk içerisinde büyük olur.
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklale sahip olmakla gerçekleştirilebilir.
Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.
Türk'ün haysiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. O hâlde; Ya istiklal ya ölüm…" (1919, Ankara, Atatürk, Nutuk, ATATÜRK Araştırma Merkezi, s. 9-10)
- Bugün ABD için bağımsızlık, bizim için utanç günüdür / 04.07.2024
- Erdoğan Suriye politikasını aklayabilecek mi? / 03.07.2024
- Paramızı aklayamayanlar ‘aklandık’ diye seviniyor / 02.07.2024
- Hakan Fidan bir konuştu ama ‘pir’ gibi konuşamadı / 01.07.2024
- Bahçeli ‘geri kabulde’ ısrar edecek mi? / 30.06.2024
- Erdoğan ve Bahçeli’nin derin ‘Bartholomeos’ sessizliği / 28.06.2024
- Emekli amiralden Bartholomeos hakkında suç duyurusu / 27.06.2024
- Gadir Hum’da söz verenler Sakife’de toplandı / 26.06.2024
- Gadir Hum’dan 84 gün sonra / 25.06.2024