Türkiye yıllardır zifiri karanlıkta. Hükümet ise bu karanlıkta, iktidarını zora sokacak her olayda bir suçlu arıyor, buluyor ve de insanımızı bir şekilde buna ikna ediyor.
Kayseri'de alçakça bir olay yaşandı. Bu ilk miydi? Hayır. Son olacak mı? Maalesef hayır.
Suriye topraklarında askerimize, bayrağımıza saldırılıyor. Kendi ülkesini satan hainler şimdi ülkemizi alenen tehdit ediyor.
Erdoğan ve hükümeti ne yapıyor? Yine suçlu, sorumlu arıyor. İktidarın bu arayışına malzeme olmamak için olayların detaylarını şimdi yazmayacağım.
Ama atalarımız bu olayların neticelerini çoktan açıklamıştı. Sadece atalarımız mı? Sayın Erdoğan'da açıklamıştı.
Atalarımız ne diyordu? Etme, bulma dünyası. Eden, bulur. Yaptığı kimsenin yanına kar kalmaz.
Sayın Erdoğan ne diyordu?
'Terör örgütlerinin iyisi kötüsü olabilir mi? "Bu terör örgütü benim yanımda, bu iyidir" denebilir mi? Hepsi terör örgütüdür, kötüdür… Terör örgütleri akrep gibidir, bir gün kendini besleyen eli de ısırır.'
Binali Yıldırım ne diyordu? "Türkiye, AB'nin güvenliğini sağlayan bir ülkedir. Türkiye olmazsa mülteciler Avrupa'yı istila eder ve büyük bir sorunla karşılaşılır."
Geçici Suriye hükümeti
Suriye'de yaşanan kabul edilemez olaylardan sonra yandaş medya ve troller, Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa "Bu provakasyonlar, rejim, PKK, Terör örgütleri Rusya, İran tarafından yapılıyor. Bu olayların hesabını soracağız. Bu olaylar Suriye halkının bir davranışı değil" mesajını paylaştılar.
Ne demek Geçici Suriye hükümeti? Suriye Devletinin sınırları belli, başkanı, başbakanı, bakanları, bayrağı belli.
Emperyalistler bile Suriye Devletini, devlet başkanını muhatap alırken sen bu vatanına ihanet edeni muhatap alırsan sonuç böyle olur.
Bu şahsın vatan haini olduğu, ABD'nin, AB'nin, İsrail'in uşağı olduğu açıklamasında çok net olarak görülüyor zaten.
Türkiye'nin yeniden Suriye devleti ile barışı, kardeşliği tesis etmesi kimi rahatsız eder ve kimlerin Ortadoğu politikalarını çökertir?
ABD'nin, AB'nin, İsrail'in. O zaman Türkiye'nin bekası için senin muhatabım kim olmalı? Beşşar Esad mı yoksa bu vatan haini mi?
Hüseyin Baş
Son yaşanan vahim olaylar ve hükümetin pasif tutumu karşısında BTP Lideri Hüseyin Baş şu çıkışı yaptı;
"AKP'nin Esad'a karşı gelsinler, Suriye'yi bölsünler, ABD'nin İsrail'in hayallerini gerçekleştirsinler diye beslediği terör grupları Türkiye'mize karşı organize bir hareket içinde.
Bu hükümet 20 yıldır Türklük ve Türk devleti lehine tek bir adım atmamıştır. Bu millete bu organize kötülüğü düşmanları bile yapamamıştır."
Erdoğan sözünü tutabilecek mi?
Geçtiğimiz hafta Putin'in özel Suriye temsilcisi Şam'a giderek Sayın Esad ile görüştü ve Türkiye ile şartların oluştuğunu ve yeniden ikili ilişkileri başlayabileceğini açıkladı.
Geçen hafta Cuma günü Sayın Erdoğan'a, Beşar Esad'ın "Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlayacak ve garanti edecek Türkiye ile ilişkilerimizi normalleştirecek tüm inisiyatif ve girişimlere açığız" sözleri soruldu.
Sayın Erdoğan, (Suriye ile yeniden ilişkiler için) Kurulmaması için hiçbir sebep yok. Geçmişte nasıl birlikteysek yine aynı şekilde birlikte hareket ederiz. Ve Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir derdimiz olamaz. Suriye halkı bizim kardeş halklar olarak beraber yaşadığımız bir topluluk.
Biz, Suriye ile ilişkilerimizi geçmişte çok çok canlı tuttuysak, ailece görüşmelere varıncaya kadar biliyorsunuz Sayın Esed'le biz görüşmeleri yaptık. Yarın olmaz diye bir şey kesinlikle mümkün değil, yine olur."
Eğer Sayın Erdoğan sözünün gereklerini yerine getirirse bu hem devlet ve milletimiz hem de Suriye devleti ve halkı için çok geçte olsa olması gereken adın olur.
Eğer Erdoğan sözünün gereğini yerine getiri, Suriye devleti ile yeniden dost olur, Esad kardeş olursa İsrail'in Arz-ı Mevut hayali suya düşer. Gazze katliamları biter. ABD'nin BOP'u pot olur. AB, kendi derdine düşer.
İşte emperyalistler bu tablodan korkuyor ve tabloyu önlemek için beslemeleri olan ÖSO'yu da, PKK-YPG'yi de, IŞID'ı da kullanıyor, kullanacaktır da.
Kullanılacak olanlar ise ülkemize planlı bir şekilde sokulan milyonlarca başı boş insandır.
Tehdit büyüktür. Erdoğan ve iktidarı olaylara mazeret ve suçlu aramak yârine hatasını kabul edip, bütün siyasi parti liderleriyle bir araya gelip bu sorunun çözümü için ortak hareket etme kararı almak zorundadır.
Yoksa bütün vebal Erdoğan'ın, bedel ise devlet ve milletimizin olacaktır.
- Bugün ABD için bağımsızlık, bizim için utanç günüdür / 04.07.2024
- Erdoğan Suriye politikasını aklayabilecek mi? / 03.07.2024
- Paramızı aklayamayanlar ‘aklandık’ diye seviniyor / 02.07.2024
- Hakan Fidan bir konuştu ama ‘pir’ gibi konuşamadı / 01.07.2024
- Bahçeli ‘geri kabulde’ ısrar edecek mi? / 30.06.2024
- Erdoğan ve Bahçeli’nin derin ‘Bartholomeos’ sessizliği / 28.06.2024
- Emekli amiralden Bartholomeos hakkında suç duyurusu / 27.06.2024
- Gadir Hum’da söz verenler Sakife’de toplandı / 26.06.2024
- Gadir Hum’dan 84 gün sonra / 25.06.2024