Nasip olur inşallah bu köşelerde güzel şeyler yazmak, dile getirmek ifade etmek temennimiz.
Her geçen gün sorunlar yumağı artarak devam ederken, toplumun her kesimi birçok sancıyı yaşar hale geldi.
Ekonomiden iç politikaya, dış politikaya, eğitimden sağlığa, birçok alanda sancılar artarak devam ediyor.
Suriye politikasının getirdiklerini, toplum olarak günlerdir televizyonlarda gazetelerde sosyal medyalarda izliyoruz. Acı acı.
Suriye devlet başkanının defalarca af çıkartıp kendi yurttaşlarını davet etmesine rağmen, ısrarla ülkemizde kalmak isteyen milyonlar. Bu hal akla, neden gitmek istemiyorlar sorusunu getiriyor.
Elbette dar günlerde, Türk milleti olarak kucak açmak boynumuzun borcu idi.
Şimdiyse olması gereken normal şartlarda huzurun güvenliğin olduğu ortamda memleketlerine dönmeleridir. Değil mi?
Yine soruyoruz, neden gitmiyorlar veya gitmek istemiyorlar veya gönderilmiyorlar?
Ayrıca geçtiğimiz günlerde Esad ile eskiden olduğu gibi ailecek görüşebiliriz açıklaması da hafızalarımızda yerini aldı.
Temennimiz aşağıdaki uyarı bugün dikkate alınır, daha da zor günler gelmeden.
2015 yılında seçim meydanlarında her zaman olduğu gibi Türk siyasetini uyaran ve yol gösteren Prof. Dr. Haydar Baş şunları ifade etmişti:
Ta o yıllarda. Arşivler hatırlatır…
"Suriye politikasında yanlış yolda giden bu iktidara baştan beri konuşuyoruz. Nedir o konuştuğumuz? Suriye'de attığın adım yanlıştır."
Bu kadar açık ve net uyarı, ne duyuldu ne görüldü ne de dikkate alındı. Sonuç 2024 yılında, her geçen gün artan sıkıntılar, ayrışmalar, toplumsal hezeyanlar ve en son yaşadığımız olaylar.
Çare, Türkiye Cumhuriyeti devleti tüm politikalarında olması gerektiği gibi dış politikada da fabrika ayarlarına geri dönmesi elzemdir.
Dış politikamızda öncelikle topraklarımızda gözü olmaya ülkelerle bir beraber hareket etmektir. Ülke menfaatlerimiz ve komşuluk çerçevesinde.
Herkes vergi verdiğini hissedecek!
Evet evet, yanlış duymadınız herkes vergi verdiğini hissedecek. Bunu ifade eden iktidara yakın bir gazeteci. Yaşadıklarımızı ifade eden bir gerçek. Her geçen gün vergi verdiğimizi daha da hissediyoruz maalesef.
Bu gelir karşısına bu ne hal dercesine. Fakat sesimizi duyan yok toplum olarak.
En son geçirdiğimiz iki seçimde, asıl olan, oy veren olarak bizi yönetenleri seçen olarak, patron olduğumuzu unutarak bu haklarımızı kaybettik. Ta ki sesimizin duyulacağı 5 yıla kadar. Sandık önümüze gelene kadar.
Sandık derken maalesef iktidar ve muhalefet çözümün adresi değil bunu da hatırlatmak isterim.
Neden mi normalleşme uğruna birçok görüşmeler yapılıyor, iktidar ve muhalefet.
Ekonomik tabloyu değerlendirirken şöyle bir misalle aktaralım.
Hani doktor misali önce doğru teşhis yapar, sonrada reçeteyi yazar.
Özellikle muhalefet aynı gemide yaşıyoruz gerçeğini yüksek sesle ifade ederken çözüm bizde diyor. O zaman, iktidar ile bunca görüşmelerin ardından lütfen çözümü sunun, onlar da uygulasınlar, buyursunlar. Veya millete açıklayın biz de öğrenelim ne yapacağınızı, nasıl yapacağınızı.
Bir taraftan hazine ve maliye bakanlığının 31 Mart itibariyle açıkladığı 506.8 milyar dolarlık dış borç stoku uykularımızı kaçırırken, bir taraftan CB yardımcısı Yılmaz'ın ifade ettiği kişi başı aylık gelirimiz 116.000 TL geliri olana keyifli harcamalar!
Malum paketten ev sahiplerinin gelirine de %20 makas atılacak deniliyor.
Adeta günlerdir konuşulan paketin her tarafı vergi dolu. Yapacak bir şey yok, vergi ve ceza tek gelir kaynağı iktidarın.
Madem kişi başı aylık gelirimiz bu kadar, her gün yeni vergiler niye? Madem bu kadar dış borcumuz var nereye nasıl harcandı? Hiçbir sorunun cevabı yok!
Bu tabloda, vatandaşa her gün yeni vergiler yüklenirken, 660 milyar borcu silinen şirketler! Devletin alacağı milletin alacağıdır.
Toplumun vicdanına kader deyip şükretmeyi tavsiye edenlere selam olsun. Tabi onlara oy verenlere de.
Unutmayalım, bu dünya baki.
Dostlar, Türk milletinin kurtuluşu ve çözümü, tekrar tekrar ifade edelim Milli Ekonomi Modeli'ndedir. Bu gerçeği her zaman ifade ediyoruz. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın deyimiyle; "zorlamayın çözüm bizde" diyor.
Kalın selametle…
- Seviyoruz seni adam! / 06.11.2024
- 1987’den 2024’e Gençliğe Mesaj! / 22.10.2024
- Yazık oluyor! / 08.10.2024
- Hangi zil çalıyor! / 11.09.2024
- Tarih bir milletin kendisidir / 29.08.2024
- Gençler! / 06.08.2024
- Filistin ağlarken… / 26.07.2024
- Neler oluyor bu hayatta / 04.07.2024
- Gadir-i Hum Bayramımız mübarek olsun / 25.06.2024