(Dünden devam)?
Çağın hastalığı 'obezite' ile gıdalara, sosyal yaşantıya dikkat edilerek, spor yapılarak mücadele edilebilir ama kişi, 'Dünya Lideri' de olsa perhizine milleti de uymaya zorlayabilir mi?
Bunun mantıkla, akılla, ne de vicdanla alakası olabilir mi?
Kalıcı tahribatlara neden olmuş Yavuz Sultan Selim'i sorgulamam baki kalmak kaydıyla Osmanlı tarihindeki sayılı Türk Sadrazamlardan Pirî Mehmed Paşa'yı hatırlıyorum.
Yavuz tahta oturunca kendi ekibini kurmak ve işe sadrazam atamakla başlamak ister. Fısıltıyla ilk Divan'da sadrazam atayacağını duyurur.
Devrin paşalarının tamamına yakını Enderunludur. Pîri Mehmed Paşa ise serhadden serhadde, savaştan savaşa atılarak yaşamış bir gâzi paşadır.
Padişahın sadrazam atayacağı duyulunca Enderunlu bütün paşaların sadrazamlık hayalleri ve torpil arayışları başlar.
Divan günü, bütün paşalar, saatler önceden Divan salonuna koşarak Padişaha yakın koltukları doldururlar.
Gâzi Pîri Mehmed Paşa, Divan'a bir-kaç dakika kala gelir ve yer bulamayıp kapıya çok yakın bir iskemleye oturur.
Yavuz gelir; selam-sabahtan sonra Divan'ı açar:
- Bre Paşalar! Bir karar aldım, ne dersüz? Diyerek Devlet-i Âli'nin yüzde yüz aleyhine bir karar açıklar ve teamül gereği sırasıyla paşalara sorar:
- Muvafıktır Hünkârım!
- Siz Sâye-i Hakk'sınız, elbette kararınız muvafıktır Hünkârım! Ve benzer cevaplar... Sıra Pîri Mehmed'e gelir, Yavuz'un:
- Bre Pîri Paşa! Sen ne dersün? Sorusuna:
- Külliyen yanlıştır Hünkârım! Cevabıyla ortam buz keser! Yavuz hiddetle:
- Bre Paşa! Bilmez misin biz kelle alırız! Bizden korkmaz mısın? Diye tekrar kükreyince Pîri Mehmed Gâzi emsal bir tonlama ve edeple:
- Haşâ Hünkârım! Yüreğimizi Allah korkusu öylesine kaplamıştır ki başka bir korkuya asla yer yoktur!
Daha büyük bir sessizlik ve Pîri Mehmed Paşa Sadrazamdır!
Sekiz yıllık saltanatı ile Yavuz'u destansı tarih yapanlar da Pîri Mehmed ve benzer ümerâdır.
Türk Milleti içinde her zaman sayısız Pîri Mehmed vardır. Mes'ele emaneti ehline vermektedir...
Ve doğru söz, zamanında söylenirse muteberdir!
Sayın Cumhurbaşkanı!
Yanlış yoldan doğru adrese gitmek, Vallahi mümkün değildir!
Günü kotararak, Tek Adam'lığınızı toplumu rahatsız edecek şekilde pekiştiren OHAL ve talimatlarınızla çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle ve bir galat-ı meşhûrla "asker millet" denilen, aslında "ORDU MİLLET" olan Türk Milletinin millî dokusuyla oynuyorsunuz!
Eğer bunları Siz yaptırmıyorsanız, Vallahi size yeni yanlışlar yaptırıyorlar!
Türk milleti, "ORDU MİLLET" olduğunu 15 Temmuz'da bütün dünyaya gösterdi!
Ümmisi-okumuşu, kadını-erkeği, Laiki-Dincisi, askeri-sivili, esnafı-köylüsü, genci-yaşlısı ile Atatürk Cumhuriyetine ve Size de sahip çıktı!
Sayın Cumhurbaşkanı! "ORDU MİLLET"in Ordusu ile arasına girmeyin!
"Bizi yıllarca kandırdılar!" itirafınızdan sonra, sizi başkalarının da kandırmasına izin vermeyin!
Türk Milleti, Mete Han'dan beri Ordusundan vazgeçmedi, asla vazgeçmez!
Son şeklini Muhteşem Türk Atatürk'ün verdiği Ordumuzun yapısı ile oyna/t/mayın!
Tankları-topları, uçakları-helikopterleri, roketatarları-mitralyözleri alt eden millî öfkeyi, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı siyasallaşmış Generallerin kontrol edebilecekleri aklınıza yatıyor mu?
Yıllardır "Subay" olma hayali kuran Çocuklarımızın hayallerini geri verin!
Unutmayalım ki; "Affeyleyelim! Ki belki bilinmez, bir sürçen atın başı kesilmez..."
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA, TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Çağın hastalığı 'obezite' ile gıdalara, sosyal yaşantıya dikkat edilerek, spor yapılarak mücadele edilebilir ama kişi, 'Dünya Lideri' de olsa perhizine milleti de uymaya zorlayabilir mi?
Bunun mantıkla, akılla, ne de vicdanla alakası olabilir mi?
Kalıcı tahribatlara neden olmuş Yavuz Sultan Selim'i sorgulamam baki kalmak kaydıyla Osmanlı tarihindeki sayılı Türk Sadrazamlardan Pirî Mehmed Paşa'yı hatırlıyorum.
Yavuz tahta oturunca kendi ekibini kurmak ve işe sadrazam atamakla başlamak ister. Fısıltıyla ilk Divan'da sadrazam atayacağını duyurur.
Devrin paşalarının tamamına yakını Enderunludur. Pîri Mehmed Paşa ise serhadden serhadde, savaştan savaşa atılarak yaşamış bir gâzi paşadır.
Padişahın sadrazam atayacağı duyulunca Enderunlu bütün paşaların sadrazamlık hayalleri ve torpil arayışları başlar.
Divan günü, bütün paşalar, saatler önceden Divan salonuna koşarak Padişaha yakın koltukları doldururlar.
Gâzi Pîri Mehmed Paşa, Divan'a bir-kaç dakika kala gelir ve yer bulamayıp kapıya çok yakın bir iskemleye oturur.
Yavuz gelir; selam-sabahtan sonra Divan'ı açar:
- Bre Paşalar! Bir karar aldım, ne dersüz? Diyerek Devlet-i Âli'nin yüzde yüz aleyhine bir karar açıklar ve teamül gereği sırasıyla paşalara sorar:
- Muvafıktır Hünkârım!
- Siz Sâye-i Hakk'sınız, elbette kararınız muvafıktır Hünkârım! Ve benzer cevaplar... Sıra Pîri Mehmed'e gelir, Yavuz'un:
- Bre Pîri Paşa! Sen ne dersün? Sorusuna:
- Külliyen yanlıştır Hünkârım! Cevabıyla ortam buz keser! Yavuz hiddetle:
- Bre Paşa! Bilmez misin biz kelle alırız! Bizden korkmaz mısın? Diye tekrar kükreyince Pîri Mehmed Gâzi emsal bir tonlama ve edeple:
- Haşâ Hünkârım! Yüreğimizi Allah korkusu öylesine kaplamıştır ki başka bir korkuya asla yer yoktur!
Daha büyük bir sessizlik ve Pîri Mehmed Paşa Sadrazamdır!
Sekiz yıllık saltanatı ile Yavuz'u destansı tarih yapanlar da Pîri Mehmed ve benzer ümerâdır.
Türk Milleti içinde her zaman sayısız Pîri Mehmed vardır. Mes'ele emaneti ehline vermektedir...
Ve doğru söz, zamanında söylenirse muteberdir!
Sayın Cumhurbaşkanı!
Yanlış yoldan doğru adrese gitmek, Vallahi mümkün değildir!
Günü kotararak, Tek Adam'lığınızı toplumu rahatsız edecek şekilde pekiştiren OHAL ve talimatlarınızla çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle ve bir galat-ı meşhûrla "asker millet" denilen, aslında "ORDU MİLLET" olan Türk Milletinin millî dokusuyla oynuyorsunuz!
Eğer bunları Siz yaptırmıyorsanız, Vallahi size yeni yanlışlar yaptırıyorlar!
Türk milleti, "ORDU MİLLET" olduğunu 15 Temmuz'da bütün dünyaya gösterdi!
Ümmisi-okumuşu, kadını-erkeği, Laiki-Dincisi, askeri-sivili, esnafı-köylüsü, genci-yaşlısı ile Atatürk Cumhuriyetine ve Size de sahip çıktı!
Sayın Cumhurbaşkanı! "ORDU MİLLET"in Ordusu ile arasına girmeyin!
"Bizi yıllarca kandırdılar!" itirafınızdan sonra, sizi başkalarının da kandırmasına izin vermeyin!
Türk Milleti, Mete Han'dan beri Ordusundan vazgeçmedi, asla vazgeçmez!
Son şeklini Muhteşem Türk Atatürk'ün verdiği Ordumuzun yapısı ile oyna/t/mayın!
Tankları-topları, uçakları-helikopterleri, roketatarları-mitralyözleri alt eden millî öfkeyi, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı siyasallaşmış Generallerin kontrol edebilecekleri aklınıza yatıyor mu?
Yıllardır "Subay" olma hayali kuran Çocuklarımızın hayallerini geri verin!
Unutmayalım ki; "Affeyleyelim! Ki belki bilinmez, bir sürçen atın başı kesilmez..."
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA, TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017